DOLAR
42,54 0%
EURO
49,65 0%
ALTIN
5.757,12 0%
BITCOIN
3.893.088,06 0%

TCMB Başkanı Fatih Karahan: Enflasyon Ana Eğilimi Düştü — Enflasyon Raporu

TCMB Başkanı Fatih Karahan, Enflasyon Raporu toplantısında enflasyonun ana eğiliminin yılbaşından beri gerilediğini, katılığın ağırlıklı olarak eğitim ve kira kaynaklı olduğunu açıkladı.

Yayın Tarihi: 14.08.2025 13:16
Güncelleme Tarihi: 14.08.2025 13:16

TCMB Başkanı Fatih Karahan: Enflasyon Ana Eğilimi Düştü — Enflasyon Raporu

Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı'nda Öne Çıkanlar

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, 3. Enflasyon Raporu tanıtımı kapsamında İstanbul Finans Merkezi'ndeki TCMB Yerleşkesi'nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında Başkan Yardımcıları Hatice Karahan ve Osman Cevdet Akçay ile soruları yanıtladı.

Enflasyonun ana eğiliminde düşüş

Karahan, enflasyondaki ana eğilimin sene başından bu yana ciddi anlamda düştüğünü vurgulayarak, 'Yıl ortasında yaşanan çeşitli gelişmelere rağmen enflasyon görünümünün bozulmamış olması ve enflasyon ana eğiliminin aşağı gelmiş olması önemli bir durum' dedi. Bu iyileşmenin uygulanan ilave sıkılaşma ve atılan adımlar sayesinde gerçekleştiğini belirtti.

Ara hedefler ve tahminlerin ayrıştırılması

Karahan, rapor dönemleri arasında paylaşılacak 'ara hedefler'in aynı zamanda tahmin işlevi gördüğünü ve bu iki kavramı ayırma ihtiyacı doğduğunu ifade etti. Tahminlerin revize edilmesi halinde bunun hedefin otomatik olarak revizesi gibi algılanmasının para politikası iletişimini zorlaştırdığını belirterek, 'Ara hedefleri bu rapordan itibaren belirledik. Çok uç gelişmeler olmaması durumunda bunları bundan sonra değiştirmeyi düşünmüyoruz' diye konuştu.

Eğitim ve kira kaynaklı katılık

Hizmet kaynaklı ve özellikle eğitim ile kira kalemlerinde bir katılık tespit ettiklerini söyleyen Karahan, bu alanlarda geçmişe endeksleme eğilimi ve daha önce uygulanan fiyat kontrollerinin birikimli etkilerinin görüldüğünü aktardı. Karahan, bu kalemlerin büyük ölçüde para politikasının doğrudan etkisinin dışında olduğunu, ancak bunun para politikasının etkisiz olduğu anlamına gelmediğini kaydetti.

Öncü veriler bu alandaki enflasyonun aşağı yönlü seyrinin devam ettiğini gösteriyor; fakat katılığın hızlı kırılmasını beklemediklerini ve bunun bir miktar 2026 hedeflerine yansıtıldığını söyledi.

Kararlılık vurgusu

Karahan, parasal sıkılık sürdüğü sürece herhangi bir katılığın kırılabileceğini belirterek geçmiş dönemdeki tahmin tartışmalarına atıfta bulundu. Kararlılık mesajını, olası dezenflasyon patikasına bağlı olarak politika kararlarının sürdürüleceği çerçevesiyle ilişkilendirdi.

Konut fiyatları ve kiralar

Karahan, konut fiyatlarının yıllık bazda reel olarak gerilediğini, kira dinamiklerinin ise farklı unsurlarla şekillendiğini (kira fiyat kontrolleri, deprem, kentsel dönüşüm, arz-talep dengesizliği) söyledi. İpotekli konut satış oranının düşük olması nedeniyle mortgage faizlerinin kiralar üzerindeki bağının zayıf olduğunu ifade etti. Parasal sıkılaşma sayesinde kiradaki ivmelenmeyi kontrol altına alabildiklerini ve aşağı yönlü görünüm sağladıklarını belirtti.

Faiz politikası ve enflasyon görünümü

Karahan, Temmuz ayından itibaren başlayan faiz indirimlerine ilişkin olarak enflasyon gerçekleşmeleri, beklentiler ve ana eğilim üzerinden karar alındığını aktardı. Temmuzda faiz indirimlerine 300 baz puan ile başlandığını hatırlatarak, faiz indirimi sayısı ve miktarının enflasyon görünümü ve risk dengesine bağlı olacağını vurguladı. Son dönemde enflasyonun üç aydır üst üste aşağı yönlü sürpriz gerçekleştirdiğini ve piyasa beklentilerinin altında gerçekleştiğini olumlu bir gelişme olarak nitelendirdi.

Kur politikası ve TL'ye ilgi

Karahan, kur politikalarında değişiklik olmadığını, Türk lirasına yönelik talebin yeniden canlandığını söyledi. Reel değerlenmenin, sıkı para politikası ve TL'ye olan talebin artmasının doğal sonucu olduğunu; ayrıca küresel gelişmelerin ve avro/dolar paritesinin de Türk lirası performansına etki ettiğini belirtti.

Kredi limitleri ve makro ihtiyati tedbirler

TCMB Başkanı, aylık kredi büyüme limitlerini kısa vadede değiştirmeyi düşünmediklerini, bu kısıtların makro ihtiyati araç setinin parçası olarak kaldığını ifade etti. KOBİ kredilerinde önceki dönemde kısıtlayıcı etkilerin görüldüğünü; 'KOBİ'de kısıta tabi kredi büyümesi en son şubatta bağlayıcı olmuş. 2,5, 2,6 civarındaydı KOBİ'ler için. Daha sonra epey bir süre yüzde 1 civarlarında seyretti limit 2,5 olmasına rağmen' örneğini verdi. Enflasyon düştükçe bu kısıtların daha az bağlayıcı hale geleceğini, limitleri hızlı gevşetmeye yönelik talepleri şu an erken bulduklarını söyledi.

Not: Toplantı soru-cevap bölümünün devamı mevcut ve değerlendirmeler sürecektir.