Zengezur Koridoru Türkiye'yi lojistikte merkez haline getirebilir
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Bilgehan Engin, Türkiye'nin lojistik ve dış ticarette yeni bir döneme girdiğini söyledi. Engin, "Azerbaycan'ın batı bölgeleri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ni Ermenistan üzerinden birbirine bağlaması planlanan Zengezur Koridoru, sadece bir ulaşım projesi değil, bölgesel ticaretin, lojistik hatlarının ve jeopolitik dengelerin yeniden şekilleneceği stratejik bir adımdır."
ABD arabuluculuğunda atılan adım ve siyasi çerçeve
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde geçen hafta Beyaz Saray'da düzenlenen 3'lü zirve sonrası ortak deklarasyona imza attı. Trump, Zengezur Koridoru'nun geliştirilmesi konusunda Ermenistan ile 99 yıla kadar uzayabilecek bir anlaşmaya varıldığını ve Azerbaycan'ın Ermenistan'ın egemenliğine saygı gösterirken Nahçıvan'a tam erişim sağlanacağını aktarmıştı.
Ekonomik ve lojistik kazanımlar
Engin, koridorun Orta Koridor'un etkinliğini artıracak alternatif bir güzergah sunduğunu belirterek, "Türkiye, bu süreçte doğu ile batı arasında lojistik köprü kurarak küresel tedarik zincirlerinde merkezi aktöre dönüşme fırsatına sahip." dedi. Çin'den başlayıp Hazar üzerinden Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye'ye, oradan Avrupa'ya uzanan Orta Koridor ile entegrasyon Zengezur hattını tamamlayıcı nitelikte olacak.
Uzmanlara göre demiryolu hatları, petrol ve doğal gaz boru hatları ile fiber optik ağların bu güzergahta yer alması Türkiye'yi bölgesel enerji ve iletişim geçidine dönüştürebilir. İstanbul ve Mersin limanları üzerinden Avrupa pazarına açılan Türk lojistik sektörü için rekabet avantajı oluşturacak bu güzergah, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı ile entegrasyon sağlandığında yük taşımacılığında maliyet ve süreyi azaltacak.
Jeopolitik riskler ve altyapı öncelikleri
Engin, projenin ABD yönetiminde işletilme ihtimalinin hız kazandırabileceğini ancak bunun aynı zamanda jeopolitik riskler doğurabileceğini vurguladı: "ABD'nin koridor üzerindeki etkinliği, Çin'in ticaret güvenliğini tehdit edebilir ve yeni hamleleri tetikleyebilir. Aynı şekilde Rusya'nın Güney Kafkasya'daki nüfuz alanını daraltabilir ve Türkiye'nin lojistik liderliğini sınırlandırabilecek politik baskılar doğurabilir."
Koridorun potansiyelinden tam verim alınabilmesi için Engin, bölgesel altyapı uyumu, gümrük sistemlerinde dijital entegrasyon, Marmaray'ın yük taşıma kapasitesinin artırılması ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne demiryolu bağlantısının ivedilikle tamamlanması gerektiğine dikkat çekti.
Stratejik ve kültürel bağlantılar
Engin, Zengezur Koridoru'nun sadece yük taşımayacağını, aynı zamanda kültürleri, ekonomileri ve stratejik ortaklıkları birbirine bağlayacağını belirtti: "UTİKAD olarak bu vizyonun hayata geçmesi için kamu ve özel sektör işbirliklerini güçlendirmeye, yerel, bölgesel ve uluslararası platformlarda sürecin stratejik önemini vurgulamaya devam ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki Zengezur, sadece bir koridor değil, Türkiye'nin lojistikte bu yüzyılın lider ülkelerinden biri olma hedefi için geleceğe açılan stratejik bir kapıdır."
Engin ayrıca Kars-Iğdır-Nahçıvan Demiryolu projesiyle entegrasyonun doğudaki iller için yeni ticaret yolları ve kalkınma fırsatları yaratacağını söyledi.