Gelişen ekonomik şartlar ve enflasyon karşısında vatandaşlar, kredi kartı aidatlarına yapılan yüzde 70'e varan zamlarla karşı karşıya. Bankaların bu yıl içinde uyguladığı fahiş zam oranları, Tüketici Hakem Heyetleri ve tüketici derneklerine binlerce şikayetin gelmesine sebep oldu. Yıllardır devam eden kredi kartı aidat sorunu, bu yıl bankaların zam politikalarıyla daha da büyüdü.
Tüketici Derneği (TÜDER) Başkanı Levent Küçük, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, özellikle özel bankaların kredi kartı aidatlarına yüzde 50 ila 70 arasında zam yaptığını belirtti. Türkiye genelinde 103 milyon aktif kredi kartının bulunduğuna dikkat çeken Küçük, bu kartlara bu yıl içinde toplamda 30 milyar TL'yi aşan bir aidat yansıtılacağını ifade etti. Özel bankaların zam politikalarının, kart aidatlarının makul ücret şartını göz ardı ettiğini vurgulayan Küçük, bu durumu "Banka aidatları 400 ila 1500 TL arasında değişiyor. Makul ücret şartını gözardı ettiler" şeklinde değerlendirdi.
Kredi kartı aidatları, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereğince çıkarılan ve 3 Ekim 2014 tarihinde yayımlanan "Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Yönetmelik" hükümleri doğrultusunda yasal hale getirilmişti. Ancak bu kanunla bankalara belirli şartlar da getirilmişti. Fakat özel bankaların son dönemde aidatlara getirdiği zamların makul ücret şartını zedelediği, onay alma ve alternatif aidatsız kart sunma şartlarını da göz ardı ettiği belirtiliyor.
TÜDER Başkanı, "Bu yıl vatandaşa 30 milyar TL'yi aşkın bir aidat çıkarılacak. Şikayetlerin yüzde 33'ü kart aidatları hakkında. Bu aidatların tümüyle kaldırılması gerekiyor" dedi.
Kredi kartı aidatlarına ilişkin çözüm önerisi olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunulan çalışmaların yanı sıra, vatandaşların bankalara başvurarak veya tüketici hakem heyetlerine e-Devlet üzerinden başvurarak aidatları geri alma yolları bulunuyor. Ancak dikkat çeken bir diğer konu ise bazı dolandırıcıların vatandaşlara gönderdiği SMS ve sosyal medya reklamları. Bu tür iletilerle açılan linklerin, dolandırıcılık riski taşıdığı ve resmi başvuruların banka müşteri hizmetleri veya E-Devlet üzerinden yapılması gerektiği vurgulanıyor.
