DMM: Komisyonla ilgili egemenlik iddiaları tamamen asılsız
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu hakkında sosyal medyada yayılan iddiaları yalanladı. Merkez, bazı paylaşımlarda bir siyasi partinin komisyon çatısı altında Türkiye'nin egemenliğini ve milli birliğini hedef alan taleplerde bulunduğu yönündeki bilgilerin tamamen asılsız ve dezenformasyon içerdiğini bildirdi.
Terörsüz Türkiye ve komisyonun rolü
Açıklamada, Terörsüz Türkiye sürecinin, Türkiye Yüzyılı hedeflerine giden yolda milli birlik ve beraberliği pekiştiren stratejik bir çalışma olduğu vurgulandı. Bu sürecin önemli parçalarından biri olan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu çalışmalarını, Meclis'te temsil edilen 11 siyasi partiden toplam 51 üyenin katılımıyla dikkat ve uyum içinde sürdürdüğü kaydedildi.
Şeffaflık vurgusu: Toplantılar açık ve kayıtlı
DMM, komisyonun bugüne kadar gerçekleştirdiği 4 toplantının gündem ve içeriklerinin şeffaflık ilkesi çerçevesinde kamuoyuyla paylaşıldığını belirtti. Komisyon çalışmaları basına açık şekilde yürütülmüş, oturumlar muhabirler tarafından takip edilmiş ve görüşme tutanakları TBMM'nin resmi internet sitesinde yayımlanmıştır.
Tek gizli oturum bilgi amaçlı düzenlendi
Açıklamada, komisyonun gerçekleştirdiği tek gizli oturumun İçişleri ve Milli Savunma Bakanlıkları ile Milli İstihbarat Başkanlığı'nın komisyon üyelerini bilgilendirmek amacıyla katıldığı bir toplantı olduğu vurgulandı. DMM, bu toplantı da dahil olmak üzere sosyal medyada dolaşıma sokulan hiçbir talep veya teklifin komisyon gündemine getirilmediğini belirtti.
Komisyonun gündemine hiç gelmemiş, hiçbir parti tarafından teklif edilmemiş ve müzakere konusu dahi olmamış hususları çarpıtarak kamuoyuna sunmanın, Terörsüz Türkiye sürecini hedef alan açık bir provokasyon olduğuna dikkat çekildi. Kamuoyunun yalnızca Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu tarafından yapılan resmi açıklamalara itibar etmesi ve asılsız, gerçek dışı ile provokatif nitelikteki dezenformasyon içeriklerine kesinlikle değer vermemesi önemle rica olunur.