Gazze'de Gazeteci Katliamı: Enes eş-Şerif'in Ölümüyle Sayı 238'e Ulaştı
HALİL İBRAHİM MEDET - İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik sürdürdüğü ayrım gözetmeyen saldırılarda yaşamını yitiren gazeteci sayısı, tarihte benzeri görülmemiş seviyelere ulaştı.
Seyuri'nin değerlendirmesi
Filistin İçin Uluslararası Gazeteciler Ağı Kurucusu Abdulfettah Seyuri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'deki gazetecilere yönelik saldırılarını, sahada başarısız olduğu için gerçeği gizleme çabası olarak nitelendirdi. Seyuri, 'Enes eş-Şerif, Gazze’deki tüm acı sahnelerin; ölüm, kasıtlı aç bırakma politikasıyla halkı kışkırtma, Gazzeliler ve gazetecilere baskı gibi tanığıydı. Bu saldırı, işgalin, hakkın sesini ve gerçeği dünyaya iletmek isteyen her gözü susturmak istediğini gösteriyor.' dedi.
Seyuri, Enes eş-Şerif’in hedef alınmasının sıradan bir olay olmadığını vurgulayarak, 'Enes eş-Şerif Gazze’de kadınların ve çocukların katledilmesinin, Gazze halkının kuzeyden güneye ve tüm bölgelerden zorla göç ettirilmesinin canlı bir tanığıydı.' ifadelerini kullandı. Seyuri, Gazze’ye yönelik saldırı başladığından beri İsrail'in 'gerçeği gizlemek için sistemli bir politika' izlediğini, bunun medya altyapısını yok etmekle başladığını ve gazetecileri ortadan kaldırmakla sürdüğünü belirtti.
Medya korkutulmaya çalışılıyor
Seyuri, Enes eş-Şerif'in sahada Gazze halkının günlük yaşamını belgeleyen, bizzat yaşayan ve aktaran biri olduğunu hatırlattı ve şöyle devam etti: 'O, başka bir yerden gelmedi. Gazze’nin oğluydu, şehit oğlu ve şehit kardeşiydi. Dolayısıyla bilgi, görüntü ve kelimeyi gerçek bir duyguyla, bizzat yaşadığı bir dramdan aktarıyordu.'
Seyuri, İsrail'in suikastlerle medya kuruluşlarını korkutarak gerçeği karartmayı amaçladığını, Enes eş-Şerif'e yönelik 'terörist' suçlamalarının ve gazeteci kılığına girdiği iddialarının ise itibar zedeleme ve çevresindeki gazetecilere güven sarsma amacı taşıdığını söyledi.
Uluslararası tepki ve talepler
Seyuri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş'un Enes eş-Şerif'i Gazze'nin cesur gazetecisi olarak nitelendirip taziye sunduğunu anımsatarak, ümmetten dayanışma görmenin önemine işaret etti. Seyuri, Gazze'de şehit edilen gazeteci sayısının 238'e yükselmesini 'gerçek bir felaket' olarak tanımladı ve modern tarihte bu kadar yüksek sayıda gazetecinin hedef alınmasının görülmediğini vurguladı.
Seyuri, Avrupalı siyasi kadroların tepkileri, öğrenci protestoları ve medya gösterilerinin Gazze'den ulaşan görüntülerin etkisine dayandığını belirterek, tüm İslam ülkelerinden Gazzeli gazetecilere tam destek, İsrail'le medya normalleşmesinin durdurulması ve dünyadaki gazetecilerden yürüyüş ve protesto düzenlenmesini talep etti.
Saldırının ayrıntıları
İsrail ordusunun 10 Ağustos akşamı Gazze kentindeki Şifa Hastanesi yakınında gazetecilerin kaldığı çadıra düzenlediği saldırıda, Al Jazeera muhabirleri Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka'nın da aralarında bulunduğu 6 gazeteci hayatını kaybetmişti. Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun saha muhabiri olan Şerif, Gazze’deki medya ablukasını kıran, açlık ve İsrail katliamlarını dünyaya duyuran nadir seslerden biriydi.
Bu saldırının ardından, savaşın başlangıcından bu yana İsrail tarafından öldürülen gazeteci sayısı 238'e yükselmiş bulunuyor.