DOLAR
42,57 0%
EURO
49,61 0%
ALTIN
5.759,82 0%
BITCOIN
3.892.993,93 0%

Sakarya'da 5. Uluslararası İletişim Bilimleri Sempozyumu: Barış Diplomasisi Öne Çıktı

SAÜ'de başlayan sempozyum, Siyasal İletişim bağlamında Türk dış politikasında barış diplomasisini tartıştı; Göksun bilişsel güvenlik ve toplumsal dayanıklılığı vurguladı.

Yayın Tarihi: 30.10.2025 18:03
Güncelleme Tarihi: 30.10.2025 18:03

Sakarya'da 5. Uluslararası İletişim Bilimleri Sempozyumu: Barış Diplomasisi Öne Çıktı

Sakarya'da 5. Uluslararası İletişim Bilimleri Sempozyumu başladı

Sağlanan organizasyonlarla Sakarya Üniversitesinde (SAÜ) düzenlenen etkinlik, Siyasal İletişim Bağlamında Türk Dış Politikasında Barış Diplomasisi temasıyla Turgut Özal Kültür ve Kongre Merkezi'nde açıldı. Sempozyum, SAÜ İletişim Fakültesi öncülüğünde TÜBİTAK, Film Araştırmaları Derneği ve Adapazarı Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştiriliyor.

Açılışta dış politika ve barış diplomasisi vurgusu

Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı ve SAÜ Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aslan, açılış konuşmasında Türkiye'nin son 10 yılda dış politikada sahada aktif bir rol üstlendiğini belirtti. Aslan, Türk dış politikasında barış diplomasisinin uygulandığını aktararak şunları söyledi: Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu dahil hemen hemen katıldığı bütün uluslararası toplantılarda, kendi fikrine katılır katılmaz hesabı yapmadan Türkiye'nin barış diplomasisini en üst perdeden vurguladığını ve sahada da Dışişlerinin bu politikayı sistematik şekilde uyguladığını görüyoruz.

Göksun: Yapay zeka, bilişsel güvenlik ve toplumsal dayanıklılık

Açılışın ardından Milli İstihbarat Akademisi Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yenal Göksun, Yapay Zeka Çağında Sübversif Faaliyetler, Bilişsel Güvenlik ve Toplumsal Dayanıklılık başlıklı oturumu gerçekleştirdi. Göksun, Türkiye'nin çeşitli kriz ve çatışma alanlarında üstlendiği rolün çözüme katkı sağladığını ifade etti.

İletişimin güvenlik ve ülke stratejileriyle doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayan Göksun, Arap Baharı ve Turuncu Devrimler'i referans göstererek dijital medyaya geçişin kırılma noktası olduğunu belirtti: Arap Baharı olgusunu yaşadık. Aslında propaganda modelinden etkileşim modeline geçişi, yani dijital medyaya geçişi kırılma noktası olarak yorumluyorum. Arap Baharı ve Turuncu Devrimler bize sosyal medyanın toplumsal hareketlerde ne kadar önemli rol oynadığını gösterdi.

Göksun, bireylerin sandığı görüşlerin manipülasyon ürünü olabileceğine dikkat çekerek şunları kaydetti: Sosyal medya kullanımının doğrudan kişilerin bireysel eğilimleri, arzuları, nefretleri, öfkelerini yansıtmaktan ziyade çeşitli manipülasyon ve müdahalelerin çıktısı olabileceğine dair bulgular daha yüksek oranda ancak günümüzde iletişim ekosistemine yapılan müdahaleler çok komplike ve görünmez olduğundan, zihinsel süreçlerimize işlenen bu müdahaleleri daha zor görebiliyor ve tespit edebiliyor hale gelmiş olabiliriz.

Yıkıcı faaliyetlerin yapay zekayla yeniden canlandığına işaret eden Göksun, propaganda ve toplumsal direnç ilişkisinden söz etti: Propaganda en geleneksel yöntemlerden birisi ancak günümüzde insanlar propagandaya açık değiller. Çünkü kendi tercihlerimiz var. Dinlemek istemediğimiz siyasetçiyi geçiyoruz. Bu propagandaya karşı direncin göstergesidir, dolayısıyla toplumsal dayanıklılıktan söz edebiliriz.

Göksun ayrıca bilişsel güvenlik kavramının önemine vurgu yaptı: Bilişsel güvenlik kavramı artık gerçekliği, hakikati aramak ya da buna karşı bir müdafaa pozisyonunda bulunmaktan ziyade insanların zihnini, yani bireyler olarak özgür irademizle kuracağımız fikirlerimizi oluşturduğumuz zihnimizi nasıl koruyabiliriz konseptine geçmiş durumda. NATO'nun 2020 çalışmalarına giren zihin savaşı kavramının savaşın en kırılgan cephesi olduğunu belirten Göksun, Savaş ile barış arasındaki çizginin bulanıklaştığı ve her an bulunduğumuz bu gri alan içerisinde insan zihni, gerçeklikleri tespit etmekte ya da kavramakta çok daha az imkana sahip. Bu bilişsel güvenliği sağlamak bireylerin sorumluluğu dışında devletlerin de sorumluluğu.

Göksun son olarak iletişim araçlarının silaha dönüşme riskine dikkat çekti: Günümüzde anlatı savaşlarının yaşandığı bir ortamda bilgi ekosisteminin yönetilmediği ve serbest bırakıldığı koşullar altında toplumlar, kamuoyu ve bireyler yabancı devletlerin istihbarat servislerinin müdahalesine ve istismarına maruz kalabilmektedir.

Sempozyum oturumları ve kapanış

Sempozyum, yarın Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zakir Avşar'ın Dijital Bağımlılık ve Biz ile Almanya Offenbach Üniversitesi Öğretim Üyesi Alan N. Shapiro'nun Kültürel Mi Yoksa Teknolojik Bir Simülasyonda Mı Yaşıyoruz? oturumlarıyla sona erecek.

Sakarya Üniversitesinde (SAÜ) düzenlenen "5. Uluslararası İletişim Bilimleri Sempozyumu" başladı....

Sakarya Üniversitesinde (SAÜ) düzenlenen "5. Uluslararası İletişim Bilimleri Sempozyumu" başladı. Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı ve SAÜ Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aslan (fotoğrafta), konuşma yaptı.

Sakarya Üniversitesinde (SAÜ) düzenlenen "5. Uluslararası İletişim Bilimleri Sempozyumu" başladı....