DOLAR
42,56 -0,04%
EURO
49,54 -0,27%
ALTIN
5.732,23 -0,24%
BITCOIN
3.841.991,21 -0,61%

Sürdürülebilir Tarım İçin Dijitalleşme: Prof. Dr. Eyüp Selim Köksal'dan Çiftçilere Tavsiye

Prof. Dr. Eyüp Selim Köksal, dijital teknolojilerin tarımda verimlilik, su tasarrufu ve ekonomik sürdürülebilirlik için zorunlu olduğunu; toplulaştırma ve veri yönetiminin önemini vurguladı.

Yayın Tarihi: 14.08.2025 11:58
Güncelleme Tarihi: 14.08.2025 12:27

Sürdürülebilir Tarım İçin Dijitalleşme: Prof. Dr. Eyüp Selim Köksal'dan Çiftçilere Tavsiye

Sürdürülebilir Tarım İçin Dijitalleşme: Prof. Dr. Eyüp Selim Köksal'dan Çiftçilere Tavsiye

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyüp Selim Köksal, tarımda dijital teknolojilerin yaygınlaşmasının üretimde verimlilik ve ekonomik sürdürülebilirlik için zorunlu hale geldiğini belirtti. OMÜ'den yapılan yazılı açıklamada Köksal'ın tarımın geleneksel yöntemlerle küresel rekabete dayanamayacağı uyarısı öne çıktı.

Dijitalleşme artık zorunlu

Köksal, dünya genelinde dijital teknolojilerin yaşamın her alanına girdiğini ve genç nesillerin teknolojiyi yoğun kullanmasının tarımda dijitalleşmeyi kaçınılmaz kıldığını söyledi. 'Özellikle genç nesillerin teknolojiyi yoğun biçimde kullanıyor olması, tarımda da dijitalleşmeyi zorunlu hale getiriyor fakat hala birçok kişi tarımda geleneksel yöntemlerin sürdürülmesini istiyor. Ancak dünya artık bu yönde ilerlemiyor çünkü tarımda agresif rekabet var.' ifadelerini kullanan Köksal, çiftçilerin artık sadece yerel değil, küresel ölçekte rekabet ettiğini vurguladı.

Bu rekabet ortamında çiftçinin maliyetleri düşürmesi, birim fiyatı artırması ve üretim miktarını yükseltmesi gerektiğini belirten Köksal, bu denklemde dijitalleşmenin olmazsa olmaz olduğunu; 'Üreten ama dijitalleşmeyen çiftçilerin ekonomik sürdürülebilirliği tehlikeye giriyor.' uyarısında bulundu.

Su israfına dijital çözüm

Köksal, klasik sulama yöntemlerinin yetersiz kaldığını, verimlilik için noktasal ve kontrollü sulamanın şart olduğunu anlattı. Geleneksel uygulamalarda tarlanın bazı bölgelerinde aşırı su birikimi olurken diğer bölgeler yeterince su alamadığını, bunun toprakta verim kaybına ve bitkide strese yol açtığını söyledi. Artık 'her metrekarenin ne kadar suya ihtiyacı olduğunu ölçebildiğimizi' belirterek bunun tek mümkün yolunun dijital teknolojiler olduğunu vurguladı.

Arazinin haritasının çıkarıldığını; toprağın yapısı, eğimi ve su tutma kapasitesinin dijital olarak değerlendirildiğini anlattı. Bu haritaların yalnızca sulamada değil, gübreleme, ilaçlama ve ekim gibi tüm tarımsal işlemlerde yol gösterdiğini, bölgesel ve ihtiyaca özel müdahalelerin hem verimi artırdığını hem de kaynak israfını önlediğini söyledi. Ayrıca uyumlu sulama sistemleri olmadan dijital süreçlerin yönetilemeyeceğini ekledi.

Türkiye özelinde su tasarrufunun önemine dikkat çeken Köksal, 'Türkiye'de tarıma verilen suyun yüzde 60'ı israf ediliyor.' diye konuştu. Bu israfın bir kısmının tarladaki yanlış sulama uygulamalarından, bir kısmının ise ana sulama sistemlerindeki kayıplardan kaynaklandığını; bunun yıllık yaklaşık 20 milyar metreküp su kaybına denk geldiğini belirtti. Dijitalleşmeyle hangi çiftçinin ne zaman ve ne kadar suya ihtiyaç duyduğunun tespit edilebileceğini, hedefin 'her litre suyun doğru zamanda doğru yere ulaştırılması' olduğunu vurguladı.

Köksal, çiftçilerin genellikle ihtiyaçtan fazla su verdiğini örnekleyerek, 'Örneğin, bitkinin 50 birim suya ihtiyacı varsa, 150 birim veriliyor.' dedi ve dijital sistemlerin kaliteyi yükseltip kaynak kaybını önlediğini belirtti.

Küçük işletme yapısı ve toplulaştırma gerekliliği

Kırsaldaki çiftçilerin teknolojiye direndiği algısının gerçeği tam yansıtmadığını, çiftçilerin giderini azaltacak ve verimi artıracak her yönteme açık olduklarını söyleyen Köksal, Türkiye'deki tarım işletmelerinin büyük bölümünün küçük ve dağınık yapıda olmasının dijitalleşmenin önündeki en büyük engel olduğunu ifade etti. Değişken oranlı sulama veya sensör destekli sistemlerin kurulumu için 'en az 100 dekarlık alan' gerektiğini, oysa Türkiye'de tarım arazilerinin çoğunun '10 dekarın altında' olduğunu kaydetti.

Bu koşullarda küçük arazi sahibi çiftçilerden tek başına teknoloji yatırımı beklemenin gerçekçi olmayacağını belirten Köksal, işletme ölçeklerinin büyütülmesi gerektiğini; toplulaştırma ve kooperatifleşme gibi modellerin gündeme alınması gerektiğini vurguladı.

Tarımsal veri: stratejik güç

Köksal, tarımsal verilerin artık yalnızca ticaret için değil, diplomasi için de kullanıldığını ifade ederek konuşmasını şu sözlerle tamamladı: 'Günümüzde ülkeler artık kendi tarım sistemlerini dijital olarak izliyor, hasat dönemlerini, verim tahminlerini önceden hesaplayarak piyasalarda konumlanıyor. Biz de buğday üretiyoruz ama rakibimiz olan ülkeler bizim ne kadar ürettiğimizi biliyor. Biz ise kendi üretimimizi tam olarak dijital takip edemiyoruz. Bu bilgi açığı pazarda elimizi zayıflatıyor.'

Dahası, özellikle Güneydoğu Anadolu'daki su kaynaklarının jeopolitik önemini hatırlatan Köksal, bu kaynakların kullanımının dijital olarak belgelenmesinin uluslararası müzakerelerde ülkeye güç kazandıracağını belirtti. 'Dijital veriler sadece çiftçinin değil, ülkenin de savunma aracıdır.' diyerek tarımın yalnızca bir üretim faaliyeti değil, devlet politikası olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi...

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyüp Selim Köksal, tarım sektöründe dijital teknolojilerin yaygınlaşmasının hem üretimde verimlilik hem de ekonomik sürdürülebilirlik için zorunluluk haline geldiğini belirtti. Köksal, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.