DOLAR
42,56 -0,03%
EURO
49,5 -0,01%
ALTIN
5.732,47 -0,16%
BITCOIN
3.821.710,22 -0,09%

Filistin'in Tanınması Gazze Marine Doğal Gaz Projesi İçin Hukuki Zemin Sağlayabilir

Filistin'in tanınması, Gazze Marine doğal gaz sahasının geliştirilmesi için hukuki temel oluşturabilir; potansiyel enerji ve gelir fırsatları ancak siyasi engellere bağlı.

Yayın Tarihi: 29.08.2025 11:05
Güncelleme Tarihi: 29.08.2025 11:05

Filistin'in Tanınması Gazze Marine Doğal Gaz Projesi İçin Hukuki Zemin Sağlayabilir

Filistin'in Tanınmasının Gazze Marine Üzerindeki Etkisi

EBRU ŞENGÜL CEVRİOĞLU - İngiltere, Fransa ve Avustralya başta olmak üzere birçok ülkenin eylülde yapılacak BM Genel Kurulu'nda Filistin devletini tanıma niyetlerini açıklaması, Gazze açıklarındaki doğal gaz kaynaklarının geliştirilmesi için yeni bir hukuki zeminin oluşmasına kapı arayabilir.

Gazze Marine: Keşif, sahiplik ve büyüklük

Gazze Marine sahası 2000'de İngiltere merkezli BG Group tarafından keşfedildi. British Gas adına 2003-2014 yılları arasında Bağımsız Danışman olarak çalışan Michael Barron, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, o dönemde BG Group'un ruhsatın %90'ına sahip olduğunu, kalan %10'luk hissenin ise Filistinli şirket CCC'ye ait olduğunu söyledi.

Barron, sahada yaklaşık 1 trilyon standart fit küp doğal gaz bulunduğunu aktarırken, Akdeniz Enerji ve İklim Örgütü (OMEC) Petrol ve Gaz Direktörü Dr. Sohbet Karbuz ise rezervin yaklaşık 30–35 milyar metreküp olarak tahmin edildiğini belirtiyor.

Tanınma ve hukuki sonuçlar

Barron, Filistin Devleti'nin uluslararası platformda tanınmasının, Gazze Marine sahasının geliştirilmesi için hukuki temeli güçlendirebileceğini ifade etti. Ancak fiili bir geliştirme süreci için muhtemelen bağımsız Filistin Devleti'nin fiilen kurulması gerektiğini vurguladı.

Geliştirme sürecindeki engeller ve tarihçe

Karbuz, saha geliştirme çabalarının yıllar içinde çeşitli müzakerelerle sürdüğünü ancak siyasi engeller nedeniyle ilerlemenin sekteye uğradığını hatırlattı. BG'nin 2016'da Shell tarafından devralınmasıyla saha sorumluluğunun Shell'e geçtiğini, görüşmelere rağmen ilerleme sağlanamadığını ve Shell'in 2018'de projeden çekildiğini anlattı.

2020'de İbrahim Anlaşmaları ve güçlenen İsrail-Mısır iş birliğinin projeye ivme kazandırdığı, 18 Haziran 2023'te İsrail'in sahanın geliştirilmesine onay verdiği ve Mısır devlet şirketi EGAS liderliğindeki bir konsorsiyumun projeyi üstleneceğinin açıklandığı belirtildi. Planlar, ilk gaz üretiminin 2026'da başlaması ve yılda yaklaşık 2 milyar metreküp gazın deniz altı boru hattıyla Mısır'ın Ariş merkezine iletilerek ulusal ağa entegre edilmesini öngörüyordu. Ancak 7 Ekim 2023'te başlayan çatışma tüm süreci durma noktasına getirdi.

Olası kazançlar ve yönetim riskleri

Karbuz'a göre Filistin'in uluslararası alanda tanınması, yalnızca denizlerdeki hakların teyidi anlamına gelmeyecek; aynı zamanda deniz sınırlarının belirlenmesi ve Doğu Akdeniz Gaz (EMG) boru hattı üzerinden geçiş ücretleri talep etme zemini de oluşturabilir. Gazze Marine'in geliştirilmesi, Filistin ekonomisine güvenilir bir enerji kaynağı sağlayarak yeniden inşa finansmanına katkıda bulunabilir.

Öte yandan Karbuz, bu kaynakların halk yararına kullanılabilmesi için şeffaf yönetişim ve hesap verebilirlik mekanizmalarının şart olduğunu vurguladı. Aksi halde bölgedeki şirket çıkarları, siyasi aktörler ve bölgesel güç mücadeleleri, kaynakların kimin yararına kullanılacağı konusunda ciddi riskler doğuracaktır.

Son değerlendirme

Barron ve Karbuz'un ortak görüşü, Gazze Marine'in doğru hukuki ve siyasi koşullar sağlandığında Gazze için 'oyun değiştirici' bir kaynak olabileceği yönünde. Ancak bu potansiyelin gerçekleştirilmesi, hem uluslararası tanınma hem de yerel ve bölgesel düzeyde istikrar ve şeffaf yönetim gerektiriyor.