DOLAR
42,56 0%
EURO
49,62 0%
ALTIN
5.748,78 0%
BITCOIN
3.874.598,5 0%

Fransa'da Borç Krizi Derinleşiyor: Grevler ve Sosyal Huzursuzluk Tırmanıyor

Fransa’da artan kamu borcu ve kemer sıkma planlarına karşı sendikaların başlattığı grevler, ülkede sosyal huzursuzluğun yükselmesine yol açıyor.

Yayın Tarihi: 18.09.2025 13:05
Güncelleme Tarihi: 18.09.2025 13:05

Fransa'da Borç Krizi Derinleşiyor: Grevler ve Sosyal Huzursuzluk Tırmanıyor

Fransa'da Borç Krizi Derinleşiyor: Grevler ve Sosyal Huzursuzluk Tırmanıyor

Grevler ve Etkileri

Fransa’da önde gelen işçi sendikalarının çağrısıyla ülkede çok sayıda sektör—eğitim, sağlık ve toplu taşıma dahil—hükümetin kemer sıkma politikalarına karşı greve gitti. Sendikalar, kamu borcunu azaltma gerekçesiyle devlet yardımlarının kısıtlanmasına tepki gösteriyor.

Başkent Paris ve çevresinde toplu taşımadaki grevler nedeniyle çok sayıda metro ve otobüs seferi iptal edilirken, banliyö tren seferlerinde de aksamalar yaşanıyor. 10 Eylül'de hükümetin düşmesi üzerine yapılan eylemlerin ardından sendikalar ve muhalifler bugün başlayan yeni eylem dalgasını hayata geçiriyor.

Kamu Borcu ve Ekonomik Veriler

Fransa’nın kamu borcu GSYH’nin yüzde 113,9’una denk gelirken, Uluslararası Para Fonu (IMF) bu oranın 2030’a kadar yüzde 128'in üzerine çıkacağını öngörüyor. Bütçe açığı ise 2024'te Avrupa Birliği'nin belirlediği yüzde 3 sınırının yaklaşık iki katına ulaştı.

Paris, 2029’a kadar AB kurallarına yeniden uymayı hedefliyordu; ancak uzmanlar ek kesintiler olmadan bunun başarılmasının zayıf bir olasılık olduğunu belirtiyor. Ülkenin toplam borcu 3 trilyon 345 milyar avro seviyesinde bulunuyor.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in bu ay Fransa’nın kredi notunu "AA-"den "A+"ya düşürmesi, borçlanma maliyetlerini artıracağı için hükümetin bütçe hazırlık sürecine ek baskı oluşturuyor.

Siyasi Kriz ve Sosyal Harcamalar

Fransız hükümeti, kemer sıkma önlemleri konusunda hem halk içinde hem de parlamentoda yoğun baskı altında. Ülke parlamentosu üç siyasi kampa bölünmüş durumda; artık hiçbir parti tek başına çoğunluk sahibi değil. Merkez sağ parti, sosyal yardımların kesilmesine karşı çıkan aşırı sol ve aşırı sağ arasında bölünmüş bulunuyor. Bu siyasi bölünme ekonomik sorunları derinleştiriyor.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un son yıllarda yürürlüğe koyduğu vergi indirimlerinin ülkenin borcunu daha da artırdığı ifade ediliyor. Ayrıca önceki hükümetler de, halkın satın alma gücünü ve şirketlerin rekabetçiliğini korumak için borç sorununu ertelemekle eleştiriliyor.

Sosyal harcamalarının yüksek olduğu Fransa’da hükümet harcamaları geçen yıl GSYH'nin yüzde 57,3'ünü oluşturdu; 1980’lerde bu oran yaklaşık yüzde 40 seviyesindeydi. Fransa'da sosyal harcamalar, emekli maaşları ve işsizlik ödemeleri Avrupa ortalamasının üzerinde seyrediyor: İşsizler 18 aya kadar, 57 yaşından itibaren ise 27 aya kadar işsizlik maaşı alabiliyor.

Fransa'nın borcu, ekonominin büyümesinden daha hızlı artıyor. Bu durum, Kovid-19 salgını sırasındaki ekonomik yavaşlama ve Ukrayna-Rusya Savaşı'nın etkileriyle daha da kötüleşti.