Trump'ın Kararı Türk Kimya Sektörünü Etkiliyor
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, ABD Başkanı Donald Trump'ın açıkladığı yeni gümrük tarifelerinde Türkiye'nin %10'luk asgari tarife oranında kalmasının sektöre büyük bir avantaj sunduğunu belirtti.
Yeni Tarifelerin Detayları
2 Nisan tarihinde Trump tarafından imzalanan kararname, 185 ülkeye yönelik %10 ile %50 arasında değişen tarifeler getiriyor. Örneğin, Avrupa Birliği (AB) için %20, Çin için %34 gibi oranlar uygulanacak.
Bu durum, Türkiye, Birleşik Krallık, Brezilya ve bazı diğer ülkeler için %10 gümrük vergisi uygulanacağı anlamına geliyor. Pelister, Türkiye'nin en düşük dilimde yer almasının avantajlarından bahsetti.
Türk Kimya Sektörünün Fırsatları
Yeni gümrük tarifeleri, başta Çin ve Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere birçok rakibin ABD pazarındaki rekabet gücünü zayıflatacak. *Türk kimya ürünleri, bu düşük tarifeler sayesinde ABD pazarında daha avantajlı bir konuma gelebilir.*
Bu gelişmeler, Türk kimya sektörünün küresel tedarik zincirindeki konumunu güçlendireceği gibi, ihracat artışını da beraberinde getirebilir.
ABD Pazarı ve İthalatçıların Tercihleri
ABD, kimya ve petrokimya sektöründe önemli bir pazar olmaya devam ediyor. AB'nin kimyasal ürünleri üzerindeki fiyat artışları, Amerikan ithalatçıların daha uygun alternatifler aramasına neden olabilir. Bu durum, Türk kimya üreticileri için önemli bir fırsat sunuyor.
Pelister, Türkiye’nin yaptırım uygulanan yüksek gümrük tarifeleri ile sıkışan Amerikan firmalarını alternatif tedarik merkezi haline getirebileceğini ifade etti. Ancak, bunun için yüksek teknolojili ve katma değerli ürünlerin üretilmesi gerektiğini vurguladı.
Gelecek İçin Beklentiler
Pelister, doların değerinin düşmesi ile avronun değer kazanmasının, Türkiye’nin AB ile olan ticaretini olumlu etkileyebileceğini belirtti. Ayrıca, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve yeni Serbest Ticaret Anlaşmaları bu durumun faydalarını artırabilir.
Türkiye, Trump’ın tarifeleri sayesinde ABD pazarında daha avantajlı bir oyuncu olma potansiyeline sahip. Rekabetçiliği artırmak ve yüksek katma değerli ürünler sunmak, Türkiye’nin ABD ile olan ticaret hacmini genişletmenin anahtarını oluşturuyor.
