Makine ihracatı 7 ayda 16,2 milyar dolara çıktı
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) verilerine göre, Türkiye'de ocak-temmuz döneminde serbest bölgeler dahil toplam makine ihracatı yüzde 0,9 artışla 16,2 milyar dolar seviyesine ulaştı.
Temel göstergeler
Sektörün ihracatı miktar bazında yüzde 6,1 azaldı, ancak ortalama kilogram fiyatları yüzde 6,7 artışla 7,9 dolara yükseldi. Temmuz ayında aylık bazda yüzde 4,4 yükseliş kaydedilirken, yıllıklandırılmış verilere göre ihracat yüzde 0,6 artışla 28,4 milyar dolar oldu.
Pazar ve ürün performansı
İhracatçı Birlikleri kayıtlarına göre Almanya'ya ihracat temmuz ayında pozitife dönerken, 7 aylık dönemde Almanya ya yönelik makine ihracatı yüzde 1,7 arttı. Söz konusu dönemde Almanya'ya 1,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleşirken, ABD 1 milyar dolar ile ikinci sırada yer aldı. Temmuzda ABD'ye ihracat aylık bazda yüzde 9,2 artış gösterdi; Kazakistan'a ihracat yüzde 46, Fas'a ise yüzde 37 yükseldi.
Rusya'dan sonra en fazla daralma yaşanan pazar Polonya oldu. Temmuz ayında ambalaj makineleri ile ısıtıcı ve fırınların ihracatında yüzde 40'ın üzerinde artışlar görülürken, aylık bazda en fazla düşüş rulmanlar ile kauçuk ve plastik işleme makinelerinde kaydedildi. 7 aylık dönemde en büyük ihracat kalemi ise yüzde 4,7 artışla evsel ve endüstriyel soğutma makineleri oldu.
MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu'nun değerlendirmesi
Kutlu Karavelioğlu ABD-AB gümrük anlaşmasının güç dengelerinde yeni bir mimarinin sancılı doğumu olduğunu belirtti. Karavelioğlu, Trump döneminde Rusya ile anlaşmazlık halinde ikincil tarifeler uygulanacağı tehdidinin ve Hindistan'ın gümrük vergisini yüzde 50'ye yükseltmesinin küresel ticarette vergi silahının kullanılmaya devam edileceğini gösterdiğini aktardı.
AB'nin müzakere sürecinde pragmatik davranarak kendi çıkarlarından fedakarlık ettiğini, bu tavizlerin transatlantik ticaretin iyileştirilmesi hedefiyle verildiğini ve bu sürecin sanayi ve imalat sektörüne mali külfetler getirebileceğini söyledi. Karavelioğlu ayrıca yapılan anlaşmanın Almanya'yı göreli olarak koruduğunu ve bu ülkeye ihracatta kısa vadede ciddi olumsuzluk beklemediğini ifade etti.
Karavelioğlu DTÖ'nün dünya mal ticaretinde nominal artış öngörüsünü olumlu bulduğunu, resesyon beklentilerinin geri çekilmesinin pozitif olduğunu ancak siparişlerdeki süregelen düşüş ve tarifelerin netleşmesinin üretim, yatırım ve istihdam üzerindeki baskısını sürdüreceğine dikkat çekti.
Ticaret gözetimi ve tedarik zinciri
Avrupa Komisyonu'nun İthalat Gözetim Çalışma Grubu raporuna değinen Karavelioğlu, AB'nin ithalatta olağan dışı büyüyen mal grupları ve menşe ülkeleri izlemeye başladığını ve bu çerçevede korunma önlemlerinin gündeme gelebileceğini söyledi. Raporda Türkiye'nin makine ekipmanları ve servis hizmetlerinde ortalamanın altında, Çin'in ise çok üstünde bir artış tespitinin dikkatle ele alınması gerektiğini vurguladı.
İthalat, finansman ve politika önerileri
Karavelioğlu makine ithalatının son 12 aydaki gerilemeden sonra son 3 ayda ivmelendiğini ve özellikle haziran ayında kaydedilen yüzde 15,4 artışla yeniden yükseliş trendine girdiğini belirtti. Yılın ilk yarısında Çin'den makine ithalatındaki yüzde 18,1 artışın Türkiye'nin küresel değer ve tedarik zincirinde Çin'e bağımlılığın arttığına işaret ettiğini söyledi.
TİM'in yeni mottosu işimiz üretim, gücümüz ihracat ile ihracatta sürdürülebilirliğin üretim ve faaliyet ortamına bağlı olduğunu hatırlatan Karavelioğlu, Son beş yılda üretimini ikiye, ihracatını 1,5'e katlayan makine imalat sektörünün hızlı artmış işletme sermayesi ihtiyacına kaynak ayırmanın enflasyonist bir etkisi olmayacağı gibi kısıtsız ve uygun finansmana erişimin sektörün kaldığı yerden devamı için elzem olduğunu değerlendirdi.