Sabiha Gökçen 2025'te rekor büyüme ve dijital dönüşümle öne çıktı
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı, yapay zekâ destekli sistemler ve dijital yatırımlarla yolcu geçişlerini hızlandırdı, operasyonel verimliliği artırdı ve 2025'te güçlü bir büyüme kaydetti.
Dijitalleşme ve yapay zekâ uygulamaları
Havalimanı, yapay zekâ tabanlı uygulamalarla müşteri deneyimini önceliklendiriyor. Gecikmeleri azaltan ve süreçleri hızlandıran yeni teknolojiler, hem güvenlik hem de hizmet seviyesini yükseltiyor.
"Sabiha Gökçen’de teknolojiyi sadece bir araç değil, yolcularımızın her anını kolaylaştıran bir yol arkadaşı olarak görüyoruz. Bizim için dijitalleşme sadece teknoloji değil hız ve güvenlik demek. Biz de bu anlayışla dijital teknolojileri operasyonlarımıza entegre ediyor ve havalimanı hizmetlerini daha akıllı hale getiriyoruz. Son dönemde özellikle güvenlik ve pasaport süreçlerinde önemli teknolojik iyileştirmeler yaptık. Bu noktada 20 saniyede geçiş imkânı sağlayan e-pasaport bankolarımızın sayısını 15’ten 34’e çıkardık. Yakın zamanda devreye aldığımız ’Biniş Kartı Doğrulama Sistemi’ ile güvenlikte bekleme sürelerini ciddi biçimde azalttık. Terminal genelindeki X-Ray sayısını 90’dan 110’a çıkararak giriş akışını hızlandırdık. Yolcu deneyimini tamamen temassız hale getirme hedefiyle mobil uygulamalar ve dijital kioskları yaygınlaştırıyoruz. Artık yolcularımız check-in’den bagaj teslimine kadar birçok işlemi kolay ve hızlıca yapabiliyorlar. Elbette bir diğer gurur kaynağımız ise ’SAVVy’. SAVVy, Türkiye’de ilk kez bir havalimanında kullanılan yapay zekâ asistanı oldu. Yolcularımızın yeni dostu SAVVy’nin yıl sonu 1’inci yaşını kutlayacağız. SAVVy, 1 yıllık çalışma hayatında 30 binden fazla soruya 7/24 anında yanıt verdi ve çağrı merkezimizdeki iş yükünü yüzde 30 azalttı."
E‑pasaport ve Biniş Kartı Doğrulama ile hızlı geçiş
Havalimanındaki e‑pasaport bankolarının artırılması ve yeni Biniş Kartı Doğrulama Sistemi sayesinde güvenlik ve pasaport işlemlerinde bekleme süreleri önemli ölçüde kısaldı. Temassız işlemler, mobil uygulamalar ve dijital kiosklarla yolcuların check‑in’den bagaj teslimine kadar birçok süreci hızlıca tamamlaması sağlanıyor.
Büyüme, hedefler ve uluslararası bağlantılar
Kerem Maybek, 2025'in küresel havacılık için fırsatlar sunduğunu vurguluyor ve büyüme hedeflerini paylaşıyor:
"Bu yıl 5 milyar yolcu eşiğinin aşılması bekleniyor. Özellikle genç kuşakların artan seyahat tutkusu sektörü destekleyen en önemli dinamikler arasında. Türkiye’mizin benzersiz coğrafi konumu 4 saatlik uçuş menzilinde 2 milyar kişilik nüfusa erişim imkanı veriyor. Bu coğrafi konum ülkemizi dünyanın en verimli aktarma noktalarından biri haline getiriyor. İstanbul da dünyanın en güzel şehirlerinden biri olmanın yanında, Avrupa’nın en güçlü potansiyele sahip iki havalimanına da ev sahipliği yapıyor. Yolcu rakamları her ay yeni rekorlar kırarken bu durum, hem İstanbul’un hem Türkiye’nin bölgesel havacılıktaki yükselişini açıkça gösteriyor. IATA’nın 2024 ‘Dünya Hava Taşımacılığı İstatistikleri’ (WATS) raporuna göre Türkiye’nin gelecek 20 yılda da hava taşımacılığında en büyük merkezlerden biri olması kaçınılmaz. 2044 yılına gelindiğinde, Türkiye içinde uçan ilave 82 milyon hava yolcusu beklenmekte. Bu devasa büyüme potansiyeli, elbette İstanbul’un ana merkezlerinden biri olan havalimanımızın gelecekteki performansını doğrudan ve pozitif yönde etkileyecek. Bunun yanında, bölgesel ve bütçe dostu taşıyıcılar için cazip bir merkez olan Sabiha Gökçen, Türkiye’nin global havacılık haritasındaki stratejik konumunu daha da güçlendirecek. Bugün biz 53 ülkede 152 destinasyonu birbirine bağlıyoruz. 2025’te uluslararası bağlantılarımızı da genişlettik, 14 Kasım itibarıyla Malezyalı AirAsia X (AAX) havayolu Kuala Lumpur direkt seferlerini başlatıyor. Bu hat, Sabiha Gökçen tarihinin en uzun menzilli uçuşu olacak. Bizim hedefimiz 2026’da 47 milyon yolcunun üzerine çıkmak. Bu İstanbul’un toplam nüfusunun 3 katına çıkmak anlamına geliyor. Bizim için sadece bir büyüme değil; İstanbul’un ve Sabiha Gökçen’in küresel havacılıktaki rolünü güçlendiren stratejik bir dönüşüm"
"Şehrin Havalimanı" vizyonu ve bölgesel erişim
Maybek, havalimanının Anadolu Yakası'ndaki konumunun çevre iller için de avantaj sağladığını belirtiyor ve stratejilerini şöyle özetliyor:
"İstanbul’un Anadolu Yakası’nda, şehir merkezine yakın bir noktada yer almamız sebebiyle ‘Şehrin Havalimanı’ olarak anılan havalimanımız, özellikle Marmara ve Kuzey Ege bölgesindeki iller için de kolay erişilebilir bir ulaşım merkezi konumunda olduğundan artık kendimizi sadece İstanbul değil, şehirlerin havalimanı olarak görüyoruz. Bu erişim avantajı, büyümemizin en önemli unsurlarından biri. Buna paralel olarak, Pegasus ve AJet gibi bütçe dostu yerli taşıyıcıların da ana üssü konumunda olmamız, özellikle pandemi sonrası dönemde fiyat duyarlılığı artan yolcular için havalimanımızı cazip hale getirdi. Son yıllarda iş seyahatlerinden çok tatil ve eğlence amaçlı seyahatlerin artması, kısa mesafeli ve uygun fiyatlı yurt dışı destinasyonlara ilgiyi yükseltti. Kompakt terminal yapımız, akıcı işlem süreçlerimiz sayesinde Sabiha Gökçen, ‘zaman kazandıran havalimanı’ kimliğini de koruyor. Bu özelliği daha da güçlendirmek için operasyonel ve dijital yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz."
2025 performansı ve yatırımlar
Maybek, 2025 performansını ve yapılan yatırımları şu sözlerle aktarıyor:
"Eylül ayı verilerine göre yüzde 28.1’lik büyüme ile Eylül ayında da diğer aylarla paralel olarak Avrupa’nın en hızlı büyüyen havalimanı olduk. Ağustos ayında 4.7 milyon yolcuyla tüm zamanların en yüksek aylık performansını yakalarken bu ivmeyi Eylül ayında yaklaşık 4.5 milyon yolcuya hizmet vererek devam ettirdik. Bu sayılar, bazı Avrupa ülkelerinin toplam nüfuslarından bile fazla. Tüm bu rekorların arkasında, 2025 yılı boyunca benimsediğimiz üç temel strateji var: dijitalleşme, yolcu memnuniyeti ve sürdürülebilir büyüme. Dijitalleşme bizim için sadece bir araç değil, bir vizyon. Operasyonel verimliliği artırırken, yolcu deneyimini daha akıllı ve hızlı hale getirmeye odaklanıyor, yolcumuza zaman kazandırıyoruz. Bu vizyonun somut bir örneği olarak, geçtiğimiz yıl 34 milyon Euro yatırım ile ‘Yolcu Akışını İyileştirme Projeleri’ serisini hayata geçirdik. Bu proje sayesinde terminal içi akış hızlandı, yoğunluk azaldı ve misafirlerimiz için seyahat çok daha konforlu hale geldi. Terminalin tamamında yürüttüğümüz yenileme çalışmaları da kesintisiz sürüyor. Terminal girişlerinden alışveriş ve bekleme alanlarına, mescit ve dinlenme noktaları da dahil her alanda yolcu konforunu artıran iyileştirmeler yapıyoruz. Otopark kapasitemizi yüzde 25 artırarak 6 bin 150 araca yükselttik; ayrıca terminal genelinde Wi-Fi hizmetini 2025 Mart itibarıyla ücretsiz ve sınırsız hale getirdik. Bunlara ek olarak, mevcut T2 terminaline ek kapasite sağlayacak T1 terminali yenileme projemiz tüm hızıyla devam ediyor. Bu proje tamamlandığında hem kapasitemiz hem de hizmet kalitemiz yeni bir seviyeye taşınacak. Kısacası, 2025 yılı İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı için rekor büyümenin ve dijital dönüşümün yılı oldu."
Öne çıkanlar: e‑pasaport bankoları 15’ten 34’e çıkarıldı; X‑Ray sayısı 90’dan 110’a yükseltildi; SAVVy 1 yılda 30 binden fazla soruya 7/24 yanıt verdi; Ağustos 4.7 milyon, Eylül ~4.5 milyon yolcu.
İSTANBUL SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANI, YAPAY ZEKÂ DESTEKLİ DİJİTAL SİSTEMLERLE YOLCU DENEYİMİNİ HIZLANDIRIYOR. "BİNİŞ KARTI DOĞRULAMA SİSTEMİ" VE E-PASAPORT BANKOLARIYLA GEÇİŞ SÜRELERİ MİNİMUMA İNERKEN, YAPAY ZEKÂ ASİSTANI "SAVVY" 7/24 HİZMET VEREREK ÇAĞRI MERKEZLERİNİN YÜKÜNÜ AZALTIYOR.