Suudi Arabistan, Yap-İşlet-Devret Tecrübesi Olan Türk Şirketlerine Yatırım Fırsatı Sunuyor

KÖİ Başkanı Eyüp Vural Aydın: Suudi Arabistan, Neom öncülüğünde 10-15 yılda geniş altyapı fırsatları yaratacak; KÖİ tecrübeli Türk şirketleri bu pazarı değerlendirmeli.

Yayın Tarihi: 03.09.2025 11:27
Güncelleme Tarihi: 03.09.2025 11:27

Suudi Arabistan, Yap-İşlet-Devret Tecrübesi Olan Türk Şirketlerine Yatırım Fırsatı Sunuyor

Suudi Arabistan, Yap-İşlet-Devret Tecrübesi Olan Türk Şirketlerine Yatırım Fırsatı Sunuyor

YUNUS TÜRK - Kamu Özel Sektör İş Birliği Araştırma Merkezi (KÖİ) Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Vural Aydın, Türk şirketlerinin hizmet kalitesinin arttığını ve Suudi Arabistan pazarının gelecek 10-15 yıl içinde geniş altyapı yatırımları ve fırsatları yaratacağını vurguladı. Aydın, yap-işlet-devret deneyimine sahip Türk firmalarının bu gelişmeleri göz ardı etmemesi gerektiğini belirtti.

NCP'deki görev ve stratejik planlama

Aydın, Suudi Arabistan'ın altyapı yatırımlarını ve özelleştirme projelerini koordine etmek üzere 2017'de kurulan Suudi Arabistan Ulusal Özelleştirme ve Kamu Özel Sektör İş Birliği Merkezi Danışma Kurulu (NCP) bünyesindeki görevine 2023'ten itibaren uluslararası danışman heyetinde devam ettiğini ve 2027'ye kadar bu görevini sürdüreceğini aktardı. NCP'de, altyapı yatırımlarının planlaması, proje yürütümü ve yabancı yatırımcının nasıl çekileceğine dair tartışmalar yürütülüyor.

Neom ve kapsamlı altyapı dönüşümü

Aydın, Neom projesinin Suudi Arabistan'da kapsamlı bir kalkınma hamlesi başlattığını; stadyumlar, hızlı tren, yeni havalimanları, su tesisleri, oteller, köprüler ve yollar gibi yatırımların ülke geneline yayılan bir dönüşüm oluşturduğunu belirtti. Aydın, Neom’u bu dönüşümün simgesi olarak nitelendirerek, projenin ticari ve turistik boyutunun ülkeye çok sayıda uluslararası yatırımcı çektiğini söyledi.

Türk şirketlerine somut fırsatlar

Aydın, son 15 yılda Türk şirketlerinin kazandığı yap-işlet-devret (KÖİ) tecrübesinin Suudi Arabistan pazarında hayati bir avantaj oluşturduğunu ifade etti. Stadyumlar, su arıtma tesisleri, köprüler, yollar, limanlar ve turizm tesisleri gibi alanlarda Türk firmalarının artan rol alabileceğini vurguladı. Aydın, "Bir Türk şirketin ismi Suudi Arabistan'da yeni yapılacak 17 stadyumdan bir tanesi için konuşulmaya başlandı" dedi ve diğer stadyum projelerine de Türk şirketlerinin yoğun şekilde başvurduğunu ekledi.

Finansman, KÖİ modeli ve uzun vadeli projeksiyonlar

Aydın, Neom projesinde 500 milyar dolarlık yatırım rakamının bir projeksiyon olduğunu ve bunun tamamının kamu bütçesiyle karşılanmasının mümkün olmadığını belirtti. Önemli yatırımların özel sektörden beklendiğini, KÖİ modelinin bu projeksiyonun önemli bir parçası olmaya devam edeceğini söyledi.

Türk şirketlerinin deneyimi ve fırsat penceresi

KÖİ Başkanı Aydın, Türk şirketlerinin 15 yıllık tecrübesiyle yaklaşık 100 milyar dolarlık KÖİ deneyimine sahip olduğunu, Suudi Arabistan'daki altyapı hamlesinin ise 2030 vizyonunun ötesine uzanan kapsamlı bir süreç olduğunu kaydetti. Aydın, Türk şirketlerinin Cidde, Riyad, Tebük ve Dammam gibi farklı kentlerde zaten 40 yıllık deneyimle projelerde yer aldığını, su arıtma tesisinden limana, havalimanından hızlı trene kadar pek çok alanda faaliyet gösterdiklerini ifade etti.

İşletme dönemi ve hizmet ihracatı fırsatı

Aydın, Türk şirketlerinin sadece inşaat değil, işletme safhasında da güçlü olduğunu; kamu ile özel sektörün birlikte çalıştığı alanlarda ortaya çıkabilecek sorunları çözme kapasitesinin geliştiğini belirtti. "Aslında bir anlamda bir evrim geçirdi Türk şirketleri" diyen Aydın, işletmeye girildiğinde şirketlerin 10-20 yıl hatta daha uzun süreli kalma ve gelir sağlama şansına sahip olacağını vurguladı.

Riskler ve garanti rejimi

Aydın, Suudi Arabistan'daki bazı stratejik altyapı projelerinde devlet garantilerinin söz konusu olduğunu, ancak havalimanı gibi bazı projelerde özel sektörün risk almasının beklendiğini söyledi. Bu nedenle pazarın dikkatle incelenmesi gerektiğini belirtti.

Sonuç olarak, Aydın, Suudi Arabistan pazarının önümüzdeki 10-15 yılda büyük bir altyapı yatırım havuzu yaratacağını, yap-işlet-devret deneyimine sahip Türk şirketlerinin bu fırsatları değerlendirmesi gerektiğini vurguladı.