Avi Shlaim: Netanyahu hükümeti siyonizmin olumsuz yönlerini taşıyor
Oxford Üniversitesi Emeritus Profesör Avi Shlaim, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yönetimini, siyonizmin en uç ve olumsuz unsurlarını barındıran bir hükümet olarak nitelendirdi. Shlaim, Gazze Şeridi'nde yaşananların soykırım tanımına tamamen uyduğunu söyledi.
Shlaim, "Gazze Mahkemesi"nin nihai oturumu için İstanbul'da bulunduğu sırada Anadolu Ajansı muhabirine verdiği demeçte, Netanyahu hükümetini "İsrail tarihinin gördüğü en aşırı sağcı, açıkça ırkçı, zebofobik, yayılmacı ve Yahudi üstünlükçü hükümet" olarak tanımladı.
Soykırım iddiası ve Gazze
Shlaim, siyonizmin farklı kolları olduğuna işaret ederek mevcut yönetimi "dini siyonizm"in radikal bir kolu olarak açıkladı. Bu ideolojinin Yahudilere, Gazze ve Batı Şeria dahil tüm tarihi Filistin topraklarında self-determinasyon hakkı tanıdığını; bunun ise Filistinlilerin kendi topraklarında siyasi haklarının olmadığı anlamına geldiğini belirtti.
Shlaim sözlerine şöyle devam etti: "Bu kavramı kullanmakta tereddüt ettim. Zira Yahudiler, İkinci Dünya Savaşı'nda Naziler'in kurbanıydı. Ancak, bugün hakikat Filistinlilerin siyonizmin savunmasız kurbanları olduğudur."
Shlaim, İsrail'in Gazze'de tüm sivillere yönelik insani yardımı durdurmasının kendisi için bir dönüm noktası olduğunu ifade ederek, "Gazze'yi yeryüzünden silmek istiyorlar. İsrail, Gazze'yi tamamen yaşanmaz bir hale getirdi." dedi. Ayrıca "Eğer sivilleri aç bırakarak ölüme mahkum ediyorsanız, bu soykırımdır." şeklinde konuştu ve Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ndeki beş kriterin de İsrail tarafından ihlal edildiğine dikkat çekti.
Shlaim, bu soykırım iddiasının farklı olduğunu, çünkü diğer ülkelerin genellikle işledikleri suçları gizlemeye çalıştığını; oysa İsrail liderlerinin Gazze'yi haritadan silmek istediklerini açıkça söylediklerini vurguladı.
Batı Şeria, Büyük İsrail ve bölgesel hedefler
Shlaim, 1967'den bu yana İsrail'in Batı Şeria ve Gazze'de "işgalci güç" konumunda olduğunu hatırlattı. 2005'te Gazze'den çekilme kararı alınsa da İsrail'in erişimi tamamen kontrol ettiği için uluslararası hukuka göre halen işgalci sayıldığını belirtti.
Shlaim, İsrail'in asıl hedefinin Gazze değil Batı Şeria olduğunu, burayı dini terimle Yehuda ve Samiriye olarak adlandırıp Büyük İsrail Projesi'ne dahil etmek istediğini söyledi. Ayrıca Batı Şeria'nın A, B ve C olarak ayrıldığını; C Bölgesi'nin yüzde 60'ının tamamen İsrail'in askeri ve sivil kontrolü altında bulunduğunu, burada etnik temizlik yapıldığını ve şimdi B bölgesine de müdahale edildiğini ifade etti.
Tel Aviv yönetiminin, Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşimlerini İsrail'e ilhak etmeyi amaçlayan tasarıyla fiili ilhakı hukuki ilhaka dönüştürmeyi hedeflediğini belirten Shlaim, İsrail'in yalnızca Filistin topraklarını değil, aynı zamanda bölgesel hegemonya peşinde olduğunu söyledi. Shlaim, İsrail'in İran'a, direniş eksenine, Gazze'de Hamas'a, Lübnan'da Hizbullah'a ve Yemen'de Husilere karşı savaşı büyüttüğünü ve amacın Orta Doğu'nun askeri süper gücü haline gelmek olduğunu kaydetti.
Antisemitizm tartışması ve eleştirinin sınırları
Yahudi kökenli tarihçi Shlaim, Filistin haklarını savunan gösteri ve etkinliklerin sıkça "antisemitizm" ile suçlanmasına değinerek, "İsrail, bu tartışmayı kaybetti" değerlendirmesini yaptı. Antisemitizm ile antisiyonizmi ayırt etmenin önemli olduğunu vurgulayan Shlaim, "Antisemitizm, Yahudilerden sadece Yahudi oldukları için nefret etmektir. Antisiyonizm ise İsrail'e karşı özellikle Filistinlilere yönelik işgal, baskı ve soykırım politikalarını eleştirmektir." dedi.
Shlaim, İsrail'in temeldeki eleştirileri "antisiyonizm" adı altında "antisemitizm" ile eşitleyerek cevap verdiğini; bunun, İsrail'i eleştiren herkesi antisemitik ilan etmek anlamına geldiğini belirtti. Ancak Shlaim, antisemitizmin çok ciddi bir suçlama olduğunu ve bu suçlamaların İsrail'in işlediği suçları meşrulaştırmayacağını vurgulayarak, "İşgal, baskı ve soykırım ahlaki olarak meşrulaştırılamaz." ifadelerini kullandı.
Eski Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Raportörü Prof. Dr. Richard Falk başkanlığında, akademisyenler, insan hakları savunucuları, medya ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans Salonu'nda 'Gazze Mahkemesi: Nihari Oturum' düzenlendi. Oxford Üniversitesi'nden Emeritus Profesör Avi Shlaim, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.