Avrasya su samuru Marmara kıyılarında yeniden görüldü
GÜLSELİ KENARLI - Temiz su ve bol oksijenli habitatları tercih eden Avrasya su samuru (Lutra lutra), geçen yıl Silivri kıyılarında görüldükten sonra bu yıl Tekirdağ kıyılarında yeniden kaydedildi. Marmara Denizi'nin kirlenme ve oksijen sorunlarına karşın türün iki yıl üst üste ortaya çıkması, ekosistem sağlığı açısından hem umut hem de uyarı niteliği taşıyor.
Uzman değerlendirmesi
Prof. Dr. Kerim Çiçek (Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı), AA muhabirine verdiği bilgide su samurunun yarı sucul yaşam biçimine mükemmel uyum sağladığını ve Avrupa, Asya ile Kuzey Afrika'ya yayıldığını belirtti. Çiçek, türün yaşam döngüsü, beslenme alışkanlıkları ve habitat tercihleri bakımından seçici olduğunu vurgulayarak, genellikle yalnız yaşadıklarını, dişilerin yavrularıyla uzun süre birlikte kaldığını söyledi.
Çiçek, su samurunun yılda ortalama 1 ila 4 yavru doğurduğunu ve yavruların yaklaşık bir yıl annelerine bağımlı kaldığını, bu nedenle popülasyon artışlarının çok yavaş olduğunu ve habitat bozulmalarına karşı hassas olduklarını aktardı.
Ekolojik işlev ve göstergelik değeri
Çiçek, Avrasya su samurunun uzun, ince yapılı, kahverengi sırtlı ve krem karınlı olduğunu, temel besin kaynağının balıklar olduğunu ancak farklı canlılarla da beslendiğini hatırlattı. Türün ekolojik duyarlılığı nedeniyle korunması gerektiğini belirten Çiçek, su samurunun yaşadığı ortamın su kalitesi, oksijen seviyesi ve biyolojik çeşitliliği hakkında bilgi veren bir gösterge türü olduğuna dikkat çekti.
Çiçek, bu türün varlığının ekosistem hizmetleri açısından önemli olduğunu; temiz, bol balıklı ve bozulmamış alanlarda yaşayabildiğini ve av-avcı ilişkilerini dengede tutarak doğal düzenin sürdürülmesine katkı sağladığını ifade etti.
Uyarılar: Müsilaj ve yaşam alanı kaybı
Uzman, Marmara Denizi'nde görülen müsilajın ekosistemi bozduğunu, balık popülasyonlarını azalttığını ve oksijen girişini engellediğini vurguladı. Bu durumun su samurunun beslenme, solunum ve kürk bakımını olumsuz etkileyerek ciddi alarm oluşturduğunu belirtti.
Geçen yıl Silivri'de gözlemlenmesinin ardından Tekirdağ'da da tekrar görülmesinin tesadüf olmayabileceğini söyleyen Çiçek, bu gözlemlerin bölgede devam eden bir uygunluk durumuna ya da türün zorunlu bir adaptasyonuna işaret ettiğini aktardı.
Koruma gerekliliği ve öneri
Çiçek, su samurunun Marmara kıyılarına dönmesinin, iç bölgelerdeki habitat kalitesinin düşmesi ve nehir ile göl sistemlerinde yeterli besin veya barınma imkanı kalmamasının sonucu olabileceğini belirtti. Anadolu'daki bazı nehirlerde artan tarımsal kimyasal kullanımı ve habitat parçalanmasının türün klasik yaşam alanlarını terk etmesinde etkili olduğuna dikkat çekti.
Son olarak Çiçek, tekrar eden gözlemlerin korunması gereken bir bölgenin işareti olduğunu vurgulayarak, bölgede düzenli popülasyon izleme çalışmalarının başlatılması ve su kalitesinin mevsimsel olarak takip edilmesi gerektiğini söyledi.