DOLAR
42,69 -0,02%
EURO
50,19 0,02%
ALTIN
5.918,79 -0,19%
BITCOIN
3.729.926,62 -1,76%

Binali Yıldırım: TBMM'de "Terörsüz Türkiye" için Milli Dayanışma Komisyonu

Eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda "Terörsüz Türkiye" hedefini ve sürecin şartlarını açıkladı.

Yayın Tarihi: 28.08.2025 19:05
Güncelleme Tarihi: 28.08.2025 19:05

Binali Yıldırım: TBMM'de "Terörsüz Türkiye" için Milli Dayanışma Komisyonu

Binali Yıldırım: TBMM'de "Terörsüz Türkiye" için Milli Dayanışma Komisyonu

Komisyonun 7'nci toplantısı ve Yıldırım'ın uyarıları

Eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda görüşlerini paylaştı. Komisyon, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı.

Komisyonun 7'nci toplantısının ikinci oturumunda söz alan 28. TBMM Başkanı Yıldırım, Cumhuriyetin 102. yılında TBMM çatısı altında, "Terörsüz Türkiye" yolunda yürümeye başladıklarını ve bunun tarihin önemli dönüm noktalarından biri olduğunu söyledi.

Bir asır önce istiklal mücadelesinin karargâhı olan Meclis'in, bugün de terörün gölgesinin bu topraklardan tamamen kaldırılma iradesinin karargâhı olacağını vurgulayan Yıldırım, gelinen noktanın bir günde gerçekleşmediğini; bunun arkasında 40 yılın acısı ve bedeli ile milletin kararlı iradesinin bulunduğunu ifade etti.

Yıldırım, yapılan çağrıların ardından terör örgütü PKK'nın sembolik de olsa silahlarını yaktığını anımsatarak: "Bu başlangıç için iyi bir adımdır. Elbette biliyoruz ki terörün kalıcı olarak sona ermesi yalnızca beyanatla olmaz. Bu sürecin sahaya tam yansıması, sadece PKK'nın değil, bütün silahlı uzantılarının da silah bırakmasıyla ancak mümkün olacaktır."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla sürecin milli iradeye emanet edilmesinin kapısının aralandığını belirten Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Hiçbir sabotaj, hiçbir tuzak Türkiye'yi bu tarihi yoldan geri döndüremez." açıklamasının da kapının ardına kadar açılmasına vesile olduğunu vurguladı.

Bu çağrıların sürecin milli zemine oturmasını sağladığını söyleyen Yıldırım, komisyon üyesi milletvekillerine, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e, DEM Parti Eş başkanlarına ve diğer siyasi parti genel başkanlarına teşekkür etti.

Devletin kırmızı çizgileri ve anayasa vurgusu

Yıldırım, "Bu masa milletin masasıdır. Bu irade devletiyle milletiyle 86 milyonun iradesidir. Buradaki temsil oranı yüzde 95'in üzerindedir." diyerek komisyonun geniş temsil gücüne işaret etti. Bir hakikatin altını işin başında çizmekte fayda var. Cumhuriyetin ve devletin kırmızı çizgileri tartışmaya kapalıdır.

Yıldırım, Anayasanın ilk dört maddesinin milletimizin ortak emaneti ve istikbalimizin teminatı olduğunu vurguladı ve güvenlikten, birlikten ve Cumhuriyetin temel değerlerinden taviz verilerek barışın tesis edilemeyeceğini belirtti: "Tam aksine bu değerlere sadakat gösterildiğinde kalıcı barış ve kardeşlik kökleşir."

Her vatandaşın etnik kökeni, dili veya mezhebi ne olursa olsun eşit yurttaş olduğunu ifade eden Yıldırım, "Etnik kimlik esasında değil, anayasal vatandaşlık vazgeçilmez bir hakikattir." dedi.

Yerel yönetimler ve ayrıştırma karşıtı mesaj

Yıldırım, yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin üniter devleti tehdit etmediğini, aksine hizmetlerin daha etkin yürütülmesi için bir fırsat olduğunu söyledi. Ademimerkeziyet olarak da tanımlanan bu yapı sadece idari bir yapılanmadır. Siyasi ve federal düşüncelere tamamen kapalıdır.

"Kaynakları ve yetkileri arttırılmış belediyeler, milletin ihtiyaçlarını daha hızlı ve kolay bir şekilde karşılar, ayrışmayı değil, bütünleşmeyi daha da arttırır." ifadelerini kullandı ve bu adımların ayrıştırıcı değil, bütünleştirici olduğunu vurguladı.

Sosyal uyum, eğitim ve anayasa reformu

AK Parti hükümetlerinin attığı adımları anımsatan Yıldırım, yasakların kaldırıldığını, TRT Kürdi'nin yayın hayatına girdiğini, üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatı bölümlerinin açıldığını ve Kürtçenin okullarda seçmeli ders olarak okutulmaya başlandığını hatırlattı.

Yıldırım, "Türklerin de Kürtlerin de tek bir sorunu var, terör. Terör, sadece Kürtlerin, Türklerin sorunu değil, milletimizin sorunudur." diyerek hedeflerinin herkesin eşit vatandaşlık temelinde geleceğe güvenle baktığı bir Türkiye inşa etmek olduğunu söyledi. Yeni, sivil, katılımcı bir anayasanın önemine işaret ederek bu parlamentonun gerekli düzenlemeleri yapacak kabiliyete sahip olduğunu belirtti.

Terörle mücadelede kapsam ve uluslararası boyut

Yıldırım, terörle mücadelenin yalnızca ülke sınırları içinde görülmesinin yanlış olduğunu vurguladı: "Her ne kadar PKK terör örgütü kendini feshedeceğini ifade etmişse de bunun sembolik düzeyde kalmaması ve bu komisyonun çalışmalarının sonlanmasını da beklememesi ve fesih yönündeki adımları hayata geçirmesi, sürecin başarısı açısından hayati öneme sahiptir."

Emperyal devletlerin ikircikli açıklamalarının önemle takip edilmesi gerektiğini belirten Yıldırım, bu yapıların dışarıdan silahlandırıldığını ve silahsızlanma yapılmazsa yapılan çalışmaların sonuçsuz kalacağını söyledi.

Eski TBMM Başkanı Yıldırım son olarak, silah bırakma çağrısının sadece PKK ile sınırlı olmaması gerektiğini ifade ederek, "Terörün kökten sona ermesi, bütün bu yapılar sahneden çekildiğinde mümkün olacaktır." değerlendirmesinde bulundu ve Suriye'de özerklik hayaliyle desteklenen unsurların bu hedefin önünde engel teşkil ettiğine dikkat çekti.