Dijital Egemenlik Mücadelesi: Türkiye NSosyal ve e-Devletle Güçleniyor
KORAY TAŞDEMİR/YUSUF KAAN BOZDAĞ - Uzmanlar, ülkelerin ulusal egemenliğini koruyabilmesi için dijital platformlarda da bağımsız ve egemen olması gerektiğini vurguluyor.
SETA'dan Prof. Dr. Faruk Taşcı: Dijital alan da egemenlik gerektirir
SETA Toplum ve Medya Direktörü Prof. Dr. Faruk Taşcı, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede devlet varlığının toprak, millet ve egemenlik unsurlarına bağlı olduğunu, dijitalleşen dünyada bunun artık dijital boyutunun da bulunduğunu söyledi.
Taşcı, örnek olarak UYAP'ı işaret etti: "Eğer bu sistem olmasa hukuk mekanizmalarında orta, uzun vadede sorun yaşanabilirdi. Bunun varlığı, bir yönüyle dijital anlamda da egemen olduğunuzu gösterir."
Güvenlik, ekonomi ve kültürde dijital egemenlik
Taşcı, sınır güvenliği, gümrükler ve göç bağlamında dijital egemenlik risklerine dikkat çekti: "İkamet sisteminiz, vize sisteminiz elektronik ortamda hack'lendiği zaman bu, devletinizin egemenlik alanına taalluk eden bir problem olur."
Ekonomi açısından ise borsa, para politikası ve kripto paraların dijital alanlarda egemenlik gerektirdiğini belirtti. Kültürel egemenlikte ise medya ve bilgi ağlarının dijital bağımsızlıkla doğrudan ilişkili olduğunu vurguladı.
NSosyal, TEKNOFEST ve milli zemin
Taşcı, NSosyal'in ciddi bir sosyolojik arka planla ortaya çıktığını; TEKNOFEST gençliğinin ve Selçuk Bayraktar'ın başarılarının platformun dijital adacık olarak kalma riskini azalttığını söyledi. Açıklık ve şeffaflık faktörünün yaygınlaşma için kritik olduğunu ekledi.
Taşcı, "100 tane dijital ada oluşturmakla dijital egemenliği sağlayamayız ama 1, 2 tane yaygın sosyal medya platformu veya mesajlaşma uygulamalarıyla, dijital egemenlik alanında çok rahatlıkla söz sahibi olabiliriz." dedi.
Altyapı ve siber güvenlik
Türkiye'nin e-Devlet, UYAP ve e-Nabız tecrübelerinin, HAVELSAN ve ASELSAN gibi kurumların milli siber güvenlik birikiminin sosyal medya alanında altyapı sağlayacağını belirtti. Ulusal Siber Güvenlik Strateji Belgesi'nin 2016'dan beri güncellendiğini hatırlattı.
Taşcı, bazı platformların İsrail ile protokol yaparak kullanıcı konumlarını paylaştığını örnek vererek, "Dijital platformların sadece bireysel etkileşim alanı olmadığını, devletlerin siyasi ve güvenlik stratejileri için kritik olduğunu öğrendik." dedi.
Uluslararası örnekler ve dijital hegemonya
Rusya ve Çin'in dijital egemenlik çalışmalarına değinen Taşcı, Avrupa'nın Bulut Projesi'nin de ABD'nin dijital hegemonyasını kırma çabası olduğunu ifade etti. Selçuk Bayraktar'ın NSosyal girişimini ise milli savunma hamlesi olarak değerlendirdi.
Bilişim Hukuku Derneği Başkanı Kürşat Ergün: Dijital diktatörlük riski
Kürşat Ergün iletişim teknolojilerinin etkileşimi artırdığını ancak platform yönetimlerinin belirli hegemonya politikalarını dayattığını söyledi. Dijital egemenliğin "dijital diktatörlük" riskini barındırdığını vurguladı.
Ergün, bazı paylaşımlara sansür uygulandığını ve geçmişte Donald Trump'ın Twitter hesabının bile engellendiğini hatırlatarak, tekelleşmeden rahatsız olan devletlerin kendi platformlarını kurma çabalarına giriştiğini belirtti. Türkiye'de Rekabet Kurulu'nun bazı firmalara ceza verdiğini aktardı.
Sonuç
Uzmanlar, dijital platformlardaki bağımlılığın ulusal güvenlik ve kamu düzeni açısından risk oluşturduğunu, bu nedenle dijital egemenlik alanının inşa edilmesinin zorunlu olduğunu söylüyor.
Uzmanlar, ülkelerin ulusal egemenliğini koruyabilmesi için dijital platformlarda da bağımsız ve egemen olması gerektiğini belirterek, mevcut sosyal medya ağlarındaki dayatma ve tehlikelere dikkati çekti. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Toplum ve Medya Direktörü Prof. Dr. Faruk Taşcı, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.