Filistinli gazeteciler Gazze’de hedefte: Gerçeği belgelemenin bedeli canlarına mal oluyor
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü saldırılar, bölgedeki gazetecilere yönelik doğrudan hedeflemeler şeklinde devam ediyor. Hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite olayı, "İsrail’in gazetecileri ve medya kuruluşlarını hedef alması, tam anlamıyla bir savaş suçudur..." sözleriyle niteliyor.
Saldırılar ve hedef alma biçimleri
Gazetecilerin kimliklerini gösteren kamera, mikrofon veya üzerinde "basın" yazılı çelik yelekler dahi saldırılardan koruyucu olmadı. Medya mensupları, sahada sivil halkın çektiği acıları belgeledikleri anlarda olduğu kadar kısa dinlenme anlarında da doğrudan hedef alındı.
Kayıplar ve yaralanmalar
Hükümetin Medya Ofisi ve Filistin Gazeteciler Sendikası verilerine göre, yaklaşık iki yıldır süren süreçte İsrail tarafından hedef alınan basın emekçileri ağır kayıplar verdi. 26'sı kadın, toplam 239 gazeteci katledildi. İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten 2024 sonuna kadar 202 gazeteciyi öldürürken, 2025’in başından 15 Ağustos’a kadar 37 gazeteci daha yaşamını yitirdi. Ayrıca saldırılarda 480 gazeteci yaralandı ve 49 gazeteci alıkonuldu.
Medya altyapısına yönelik yıkım
İsrail ordusu sadece bireysel gazetecileri değil, aynı zamanda medya altyapısını da hedef aldı. Bu dönemde 12 basılı yayın kuruluşu, 23 dijital medya platformu, 11 radyo, 16 televizyon kanalı (4’ü yerel, 12’si yurt dışı merkezli) doğrudan saldırıların hedefi oldu. Ayrıca 5 büyük ve 22 küçük matbaa, 5 mesleki-sivil toplum kuruluşu hedef alındı. 32 gazetecinin evi hava saldırılarıyla yerle bir edildi. Hükümetin Medya Ofisi, Gazze’deki medya sektörünün toplam kaybını 400 milyon doların üzerinde olarak değerlendiriyor.
Direniş ve hayatta kalma mücadelesi
Tüm bu yıkıma rağmen 143 medya kuruluşu, ölüm ve yıkım gölgesinde faaliyetlerini sürdürmeye çalışıyor; ancak çalışma koşulları ağırlaşmış durumda ve haber üretimi büyük risk içeriyor.
Hedef alınan gazetecilerden bazı örnekler
İsrail ordusunun 10 Ağustos’ta Gazze’deki Şifa Hastanesi avlusunda kaldıkları çadırı bombalaması sonucu, Al Jazeera muhabirleri Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka dahil olmak üzere altı Filistinli gazeteci hayatını kaybetti. Şerif, Gazze’deki medya ablukasını kırarak açlık ve saldırıları dünyaya duyuran, tanınmış isimlerden biriydi ve uzun süredir hedef gösteriliyordu. Kureyka ise Al Jazeera’da görev yapmadan önce pek çok yerel basında çalışmış, 2024’te annesini Şifa Hastanesi’ne yapılan saldırıda kaybetmiş ve aynı dönemde alıkonulmuştu.
Bu veriler, Gazze’de gerçeği belgelemenin bedelinin yalnızca fiziksel değil aynı zamanda kurumsal bir yıkıma dönüştüğünü gösteriyor; saldırılar hem yaşamları hem de bölgedeki haber alma hakkını hedef alıyor.