Gazze'de Çadırları Su Altında Kalan Filistinliler Geceyi Dışarıda Geçirdi
Gazze Şeridi'nde şiddetli yağışın etkisiyle çadırda kalan birçok aile dışarıda kalmak zorunda kaldı. Dua Kuheyl, çadırı su altında kalan bir anne olarak, "Gazze Şeridi'nde her yağış sonrası su altında kalıyoruz, ısınma imkanı olmadığı için çocuklar tir tir titriyor" diye belirtti.
Evlerini kaybedip kahramanca çadırlarda hayata tutunmaya çalışan Filistinli aileler, devam eden İsrail saldırıları sonrasında zor kış koşullarıyla mücadele ediyor. Gazze'de son birkaç gündür etkili olan şiddetli yağış ve fırtınalar, yüzlerce çadırı sular altında bıraktı ve çok sayıda insanı sokakta mahsur bıraktı.
Çocuklar Donma Tehlikesiyle Karşı Karşıya
Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, son iki gün içinde yüzlerce çadırın su altında kaldığını ve halkın yoğun şekilde yardım talepleriyle kendilerine başvurduğunu bildirdi. Basal, "İnsani krizin yaşandığı Gazze'de sıcaklıkların düştüğü günlerde çadır hayatı, insan yapısının kaldıramayacağı bir düzeye çıkıyor" dedi.
Meteorolog Leys el-Alami, ısıtıcısı olmayan çadırlarda özellikle çocuklar ve yaşlıların donma riski altında olduğunu belirtti. Alami, "Gazze'de yaşayan herkes ısınma imkanından mahrum durumda. Evleri yıkılmayanlar dahi dondurucu soğuktan etkileniyor" ifadelerini kullandı.
İnsani Yetersizlikler Sürüyor
Dua Kuheyl gibi birçok aile, çocuklarına giydirecek kuru giysi bulmakta zorlanıyor. Kuheyl, çadırındaki tüm eşyaların çamur içinde kaldığını, bu yüzden çocuklarının hastalandığını belirtti. Çadırda yeterli battaniye ve giysi bulmak, ailelerin en büyük sıkıntısı.
Güncel Durum ve İhtiyaçlar
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamalara göre, yaklaşık 1,5 milyon kişi evsiz kaldı. İsrail'in Gazze Şeridi'ne konteyner ev girişine izin vermediği belirtilerek, ihtiyaç olan 60 bin konteyner ev ve 200 bin çadırın olduğunu vurgulandı. Bu durum, yaşanan insani krizi daha da derinleştiriyor.
Hükümet kaynakları, Gazze'de yaşayan ailelerin en acil ihtiyacının giysi ve battaniye olduğunu dile getirmektedir. Tüm bunlar, bölgedeki insani durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.