Gazze Hükümeti'nden Acil Uyarı
Gazze Şeridi'ndeki hükümet, İsrail'in sınır kapılarını kapatmasının bölgeyi eşi benzeri görülmemiş bir felakete sürüklediği konusunda uyarılarda bulundu. Hükümet, son durum hakkında yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in ateşkesi ihlal ederek yeniden başlattığı saldırıların yanı sıra sınır kapılarının kapanmasının da ciddi sonuçlara yol açtığını belirtti.
İnsani Felaket Kapıda
Açıklamada, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana gerçekleştirdiği soykırıma dikkat çekilerek, sınır kapılarının kapatılmasıyla Gazze'deki durumun 2,4 milyon Filistinlinin hayatını tehdit ettiğine vurgu yapıldı. Bu süreçte, mart ayının başından beri İsrail, 15 bin yardım tırı ve 1250 akaryakıt tırının bölgeye girişine engel oldu.
Gıda ve Su Kıtlığı Sorunu
Sınır kapılarının kapatılması sebebiyle aşevleri ve gıda yardımlarının durması, Filistinlilerin %85'inin temel gıda kaynaklarını kaybetmesine neden oldu. Pazarlarda gıda stoku kalmadığı bildiriliyor. Ayrıca, yakıt eksikliği de fırınların kepenk kapatmasına yol açtı ve bölgede kıtlık belirtileri gözlenmeye başladı.
Temiz Su ve Sağlık Krizi
Açıklamada, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana yaklaşık 719 su kuyusunu ve 330 bin metreküp su şebekesini yok ettiğine dikkat çekildi. Gazze'deki Filistinlilerin %90'ından fazlası temiz su kaynağından yoksun durumda. Ayrıca, sağlık kuruluşlarının yok edilmesi ve ilaç eksikliği nedeniyle 350 bin kronik hastanın durumu ağırlaşıyor.
Eğitim, Ulaşım ve Elektrik Sorunları
İsrail'in ablukası ve sınır kapılarının kapalılığı, ulaşımın neredeyse tamamen durmasına ve eğitim sisteminin felç olmasına neden oldu. 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından, İsrail ordusu 18 Mart sabahı yeniden saldırılara başladı; o tarihten bu yana 830’dan fazla Filistinli yaşamını yitirdi, 1663’ü aşkın kişi yaralandı.
Dünya Çatışma İçin Sesini Yükseltmeli
Gazze Şeridi'ndeki hükümet, İsrail'in devam eden ablukası ve sınır kapılarını kapatma kararını kınayarak, dünya kamuoyuna bu suçları durdurması çağrısında bulundu. Hükümet, bölgedeki insani durumun felaket niteliğinde kötüleştiğini ve bunun sorumluluğunun İsrail ve ABD yönetiminde olduğunu ifade etti.
