İklim Değişikliği Kahvenin Tadını Kaçırıyor: Doğu Afrika Üretiminde Keskin Düşüş Uyarısı
– SAADET FİRDEVS APARI -
FAO verileri: Fiyatlar ve üretimde düşüş
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) 14 Mart 2025 tarihli verilerine göre, dünya kahve fiyatları 2024'te son yılların en yüksek seviyesine ulaştı. Kahve üretimindeki düşüş, fiyatları bir önceki yıla göre ortalama %38,8 artırdı. FAO açıklamasında, sert hava koşullarının başlıca üretici ülkelerde üretimi olumsuz etkilediği vurgulandı.
Özellikle Vietnam ihracat kısıtlarına giderken, Endonezyadaki aşırı yağışlar üretimi %16 düşürdü; Brezilya da olumsuz hava koşullarından etkilendi. Etiyopya ile ilgili araştırmalar, ülkenin güneybatısındaki Arabica üretim alanlarının artan sıcaklıklar ve düzensiz yağışlar nedeniyle daraldığını gösteriyor.
Doğu Afrika'da alarm: Üretim alanları ve kalite riski
Sekizinci Kıta’nın Genel Müdürü Dr. Ensar Küçükaltan, iklim değişikliğinin Afrika üzerindeki etkilerini değerlendirirken kıtanın tarımsal üretiminin ve ekosisteminin tehdit altında olduğunu belirtti. Küçükaltan, öne çıkan beş temel unsurun "sıcaklık artışı, yağış rejimlerinin hızla değişmesi, aşırı hava olaylarının çoğalması, zararlı bakteri ve hastalıkların artışı" olduğunu söyledi.
Dr. Küçükaltan, Doğu Afrika’nın kahve üretimindeki önemine işaret ederek, "Etiyopya, Kenya, Uganda, Tanzanya ve Ruanda’nın üst bölgeleri kaliteli kahvenin anavatanı olarak görülüyor. Arabica çok hassas bir tür. İklim değişikliklerinden, sıcaklıktan hatta gölgeden bile çok rahat etkilenebiliyor." dedi.
Küçükaltan uzun vadeli tahminlere göre bazı alanların %40 ila %50 arasında azalabileceğini, 2050’ye kadar ise Doğu Afrika’da Arabica üretiminde %20, Robusta’da %40’a varan bir azalma beklenebileceğini vurguladı. Sıcaklık ve nem değişimlerinin kahvenin olgunlaşma sürecini hızlandırıp aroma kaybına yol açtığına dikkat çekti.
Uyum ve çözüm önerileri
Uzmanlar, kahve sektörünün iklim değişikliğine uyum sağlamasının önemine işaret ediyor. Dr. Küçükaltan, verilerin doğru analiz edilmesinin ve yerel çiftçilerin bilgisinin dikkate alınmasının kritik olduğunu belirtti: "Onların ufak dokunuşlarıyla tehlikenin bazı bölgelerde azaltıldığını görebiliyoruz."
Çalışmalarda Uganda ve Kenya'da kuraklığa dayanıklı kahve çeşitleri geliştirildiği; başarılı olurlarsa hem dayanıklılık hem de bilinen aromanın korunmasının mümkün olabileceği ifade edildi. Tarımsal ormancılık (agroforestry) uygulamalarıyla, çiftçilerin kahve alanlarına mango, muz gibi ağaçlar dikerek gölgelik sağladıkları, doğru sulama teknikleri örneği olarak da Tanzanya'da uygulanan damla sulama modellerinin öne çıktığı belirtildi.
Dr. Küçükaltan, bu tekniklerin maliyetinin yüksek olduğuna dikkat çekerek, "Devletlerin ve kooperatiflerin desteği senaryoları değiştirebilir" dedi.
Senaryolar ve kültürel direnç
Dr. Küçükaltan üç senaryoyu aktardı: kötü senaryoda Doğu Afrika’da ekilebilir alanın %50 azalması; orta senaryoda yeni yöntemlerle kayıpların kısmen telafi edilmesi; iyi senaryoda ise üretimin daha geniş alanlara yayılması, kalitenin korunması ve fiyatların sabit kalması.
Kahvenin Afrika kültüründeki yerine vurgu yapan Küçükaltan, "Afrika’da bir köye gittiğinizde mutlaka kahve ikram edilir. Bu onların kültürüdür... Böylesine güçlü bir kültürün iklim değişikliğine feda edilmesini istemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Uzmanlar, iklim değişikliğinin kahve üretimini daraltıp fiyatları artırabileceğini ancak kültürel alışkanlıkların dirençli kalacağını; belki alanlar azalacak, belki fiyatlar yükselecek ama insanların kahve ikram etmeye devam edeceğini belirtiyor.