İran Ekonomik Krizle Yüz Yüze
Dünyanın en büyük doğal gaz ve petrol rezervlerine sahip ülkelerinden biri olan İran, 1979’daki devrimden bu yana 2025 yılı itibarıyla tarihinin en ciddi zorluklarıyla karşı karşıya. Devam eden ekonomik kriz, yüksek enflasyon, işsizlik, bölgesel gerilimler ve dış baskılar halkı olumsuz etkiliyor.
ABD Yaptırımları ve Ekonomik Etkileri
ABD'nin 2018’de nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilmesi sonrası İran’a uygulanan ekonomik yaptırımlar günden güne şiddetleniyor. Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın yeniden iktidara dönmesi ve "azami baskı" politikalarına dönüş tehdidi, İran için karamsar bir tablo çiziyor.
İran ekonomisi, 2018’deki yaptırımlarla birkaç kat büyüklükte bir darbe aldı. Petrol üretimi, günlük 3 milyon varil seviyesinde kalırken, 2018 yılında bu rakam günlük 4 milyon varil seviyelerine ulaşmıştı. Ülkedeki dış ticaret hacmi, Çin dışında Batı ile ticareti imkansız hale getirecek kadar kısıtlandı.
Etkileyici Ekonomik Veriler
Ülkede enflasyon oranları, 2016'da %9’a gerilerken, 2018 sonrası %52,1'e kadar yükseldi. Geçen yıl itibarıyla enflasyonun %32 seviyesinde olduğu bildirilse de, halkın hissettiği enflasyonun çok daha yüksek olduğu belirtiliyor. Döviz kuru ise yükselmeye devam ediyor; günümüzde 91 bin tümeni gören dolar, İran ulusal para birimine karşı %20'den fazla değer kazandı.
Bölgedeki Güç Kaybı ve Enerji Krizi
Bölgedeki müttefiklerin maruz kaldığı darbeler, İran’ın caydırıcılığını zayıflattı. Özellikle, Hizbullah ve Suriye rejiminin yaşadığı gelişmeler, Tahran'ın bölgedeki etkisini sürdürmesini zorlaştırıyor.
İran, enerji alanında da kriz yaşıyor. Yetersiz altyapı ve artan enerji talebi, ülkede büyük enerji sıkıntılarına yol açmış durumda. Günlük 350 milyon metreküplük doğal gaz açığı ve elektrik santrallerinin devre dışı kalması, sanayi sektöründe %30 ila %50 oranında kayıplara neden olabilir.
Gelecek Belirsizlikleri
Ülkenin iç meseleleri, dış politikadaki belirsizliklerle birleşerek halk üzerinde büyük bir etki oluşturuyor. 2025’in başlarında hükümetin çeşitli ekonomik reformlar önerdiği görülse de, dış baskıların ve iç ekonomik zorlukların başarısını zorlaştıracağı düşünülüyor. İran, bu zorlu döneminde hem iç politikada hem de uluslararası ilişkilerde çözüm arayışlarını sürdürmeye devam ediyor.