Kuzey Makedonya Kitabeler Projesi: Balkanlarda Osmanlı İzleri 4 Dilde Canlanıyor
Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı Balkanlar’da, Osmanlı dönemi taş eserlerin ve kitabelerin unutulmasını önlemeyi amaçlayan yeni bir çalışma hayata geçirildi. Kuzey Makedonya Kitabeler Projesi, önünden yürünüp geçilirken fark edilmeyen kitabeleri gün yüzüne çıkararak bölgenin kültürel hafızasını canlandırmayı hedefliyor.
Proje Hedefi
Projeyi yürüten Uluslararası Balkan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Lütfi Sunar, çalışmanın amacını ayrıntılarıyla aktardı. Sunar, "Kuzey Makedonya’daki Osmanlı eserlerinin kitabelerinin ortaya çıkarılması, okunması, tercümesi ve kayıp olanların yerine konulmasını hedefleyen projemiz, Uluslararası Balkan Üniversitesi’nin misyonunun tam merkezinde yer almaktadır. Kültürlerin birbiri ile temasını sağlayan IBU, eğitimin geçmiş ile bugün arasında ve bu bölgeyi zenginleştiren farklı kültürler arasında köprüler kurmak için en güçlü araç olduğu inancıyla kurulmuştur. Kuzey Makedonya Kitabeleri Projesi, bir fikirden çok bir gözlemle başladı. Balkan şehirlerinde gezen uyanık ve duyarlı birisinin, tarihe şahitlik eden Osmanlı mimari eserlerinin duvarlarına kazınmış, çoğu zaman silikleşmiş, bazen de fark edilmeyen alın yazılarını yani kitabeleri görmemesi imkânsızdır. İşte biz Kuzey Makedonya’daki Osmanlı dönemi mimarî eserlerinin kitabelerini kayıt altına almak, okumak, çevirmek ve yorumlamak amacıyla bir ekip oluşturduk. Sahada yapılan tespitlerle birlikte hem mevcut literatürden hem de ulaşılması güç kaynaklardan yararlanarak yaklaşık 120 kitabe inceledik. Çalışma, yalnızca bir dil aktarımı değil; aynı zamanda bir epigrafi, tarih, sanat tarihi ve kültürel miras projesi olarak şekillendi. Bu metinleri titizlikle deşifre ederek ve Türkçe, Arnavutça, Makedonca ve İngilizce olarak, dört dilde yeniden sunarak, akademik arkeolojiden daha fazlasını yapıyoruz ve ortak bir hafıza platformu inşa ediyoruz. Bu projenin çıktıları bize tarihin yaşanmış bitmiş bir şey değil, yaşayan canlı bir diyalog alan olduğunu gösteriyor. Geçmişi incelikli bir şekilde anlayarak günümüzde daha fazla empati, saygı ve iş birliği geliştirebiliriz. Bu proje, tarihî mirası bölünmenin kaynağı olmaktan çıkarmak ve karşılıklı anlayışın temeli ve ortak bir gurur kaynağı haline getirmek konusundaki kararlılığımızın somut bir ifadesidir" dedi.
Saha Çalışması ve Bulgular
Projede saha tespitleri ve literatür taraması sonucu yaklaşık 120 kitabe incelendi. Bu yazıtlar, sadece metinlerin aktarımı değil; epigrafi, tarih ve sanat tarihi disiplinlerini bir araya getiren bir çalışma ile Türkçe, Arnavutça, Makedonca ve İngilizce olarak yeniden sunuldu. Sunar, projenin en önemli kazanımının "taşların üzerindeki sessiz metinlerin yeniden anlam kazanması" olduğunu vurguladı ve ekledi: "Her bir satır, hem Osmanlı kültür mirasının Balkanlardaki devamlılığını gösterdi hem de geçmişle bugün arasında yeni bir kültürel bağ kurdu. Böylece proje, yalnızca bir belge çalışması değil; bir hafızayı yeniden okuma, anlamlandırma ve paylaşma girişimi olarak tarihe not düşülmüş oldu."
Tören, Sergi ve Yayın
Projenin uygulama sürecinin başlatılması amacıyla Mustafa Paşa Camii'nde düzenlenen törene Kuzey Makedonya Meclis Başkanı Afrim Gaşi, Kuzey Makedonya Milletvekili Salih Murat, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı ile çok sayıda davetli katıldı. Törenden sonra Üsküp Çifte Hamam'ta proje kapsamında bir sergi ve panel gerçekleştirildi.
Panelin moderatörlüğünü IBU Genel Sekreteri ve Türkçe Öğretmenliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Seyhan M. İbrahimi yaptı. Panelde Prof. Dr. Mehmet Samsakçı ve Prof. Dr. Ertuğrul Karakuş proje çıktıları ve kapsam hakkında bilgi verdi. Ayrıca sergide, projenin birikimini içeren ve Kuzey Makedonya’nın kültürel mirasına katkı sağlayacak kitabın tanıtımı da yapıldı.
Proje, Balkanlardaki Osmanlı izlerinin kayıt altına alınması ve çok dilli bir hafıza platformu oluşturulması bakımından bölgesel kültürel mirasın korunması için önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
TÜRKİYE VE BALKAN ÜLKELERİ ARASINDA ÇOK ESKİ TARİHLERE DAYANAN VE OLDUKÇA KÖKLÜ OLAN İKİLİ İLİŞKİLER GÜNÜMÜZDE DE SÜRDÜRÜLMEYE DEVAM EDİYOR. TÜRKİYE’NİN BU COĞRAFYADAKİ İZLERİNİN SİLİNMEMESİ ADINA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALARA BİR YENİSİ DAHA EKLENDİ.