DOLAR
42,56 0%
EURO
49,62 0%
ALTIN
5.748,78 0%
BITCOIN
3.874.598,5 0%

Ozon Tabakasındaki İyileşme Küresel Isınmayı Tahminlerden İki Kat Fazla Artırabilir

Avrupa ve ABD’li bilim insanları, stratosferdeki ozon toparlanmasının iklim ısınmasını IPCC tahminlerinin yaklaşık iki katına çıkarabileceğini belirtti.

Yayın Tarihi: 16.09.2025 11:07
Güncelleme Tarihi: 16.09.2025 11:07

Ozon Tabakasındaki İyileşme Küresel Isınmayı Tahminlerden İki Kat Fazla Artırabilir

Ozon Tabakasındaki İyileşme Küresel Isınmayı Artırabilir

Reading Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. William J. Collins ve Avrupa ile ABD'den bilim insanlarının ortak çalışması, stratosferdeki ozon toparlanmasının küresel ısınma üzerine etkisinin daha önce hesaplanandan çok daha büyük olabileceğini ortaya koydu.

Çalışmanın bulguları

Araştırma, "Gelecekteki ozon değişikliklerinden kaynaklanan iklim zorlaması: Ölçütler ve yöntemlerin karşılaştırmalı analizi" başlıklı çalışmada, ozon değişikliklerinin güneş ışığını tutma ve geri yansıtma kapasitesi, stratosferin tepkisi, nemlilik, bulut örtüsü ve yüzey yansımalarının etkileşimini inceledi.

Analizler, ozon tabakasındaki hızlı iyileşmenin 2015-2050 arasındaki dönemde etkili olması halinde, 2050'de ozonun karbondioksitten sonra küresel ısınmanın en büyük ikinci sorumlusu hâline gelebileceğini gösterdi. Çalışma, ozondaki artışın bulutları azaltarak soğutma etkisini düşürdüğünü, ayrıca su buharı ve yüzey değişimlerinin gezegeni ısıttığını ortaya koydu.

Prof. Dr. Collins'in değerlendirmesi

Prof. Dr. Collins, ozon incelmesinin 1960'larda kloroflorokarbon emisyonlarıyla başladığını ve Antarktika'daki aşırı incelme sonucu "ozon deliği" ifadesinin literatüre girdiğini hatırlattı. Montreal Protokolü ile iyileşme sürecinin başladığını, fakat atmosferde kalan kloroflorokarbonların etkisi nedeniyle tam iyileşmenin yüzyılın ikinci yarısında, 1980 öncesi seviyelere dönüşün ise 2070'leri bulabileceğini söyledi.

Collins, çalışmanın sonuçlarını özetlerken şu değerlendirmeyi yaptı: "Ozon da bir sera gazı olduğundan atmosferde daha fazla ozon gazının olması daha fazla ısınma anlamına geliyor. Yani ozon tabakasının iyileşmesi iklimi daha da ısındıracak."

Collins ayrıca, modelleriyle ozondaki değişimlerin bulutlar, su buharı ve sıcaklıklar üzerindeki etkilerini eklediklerini belirterek, "Daha bütüncül bir yaklaşım sunan çalışmamız, stratosferdeki ozon toparlanmasından kaynaklanan ısınmanın, IPCC’nin daha önce hesapladığının yaklaşık iki katı olacağını gösteriyor. Ayrıca gelecekteki ozon miktarının iklim üzerindeki toplam etkilerinin IPCC tahmininden yaklaşık yüzde 40 daha yüksek olacağını bulduk." dedi.

Collins, 2015 ile 2050 yılları arasında artan ozon gazının küresel ısınmaya yaklaşık 0,1 derece katkıda bulunacağını vurguladı ve ozon iyileşmesinin sağlık açısından önemine dikkat çekerek, hem iklimi dengeleyecek hem de ozon toparlanmasını sürdürecek politikalara ihtiyaç olduğunu belirtti.

Tarihçe ve mevcut veriler

Ozon tabakasındaki incelme endişeleri 1970’lerin sonlarında gündeme geldi. 1985'te Antarktika üzerinde her yıl 7 Eylül–13 Ekim arasında en ince durumuna gelen ozon deliği keşfedildi. Bunun üzerine 1987'de kabul edilen Montreal Protokolü ile ozon tabakasının incelmesine neden olan kloroflorokarbon gazlarının kullanımı yasaklandı. Türkiye'nin 1991'de taraf olduğu protokol, dünya genelinde 1992 yılında yürürlüğe girdi.

BM, protokolün imzalandığı 16 Eylül'ü 1995'ten beri "Uluslararası Ozon Tabakasının Korunması Günü" olarak belirledi. Bu yılki tema BM tarafından "Bilimden Küresel Eyleme" olarak açıklandı.

NASA ölçümlerine göre 1979'da ozon deliğinin büyüklüğü ortalama 0,1 milyon kilometrekare iken, 1987'de 19,3 milyon kilometrekare, 1992'de 22,3 milyon kilometrekare oldu. 2006'da 26,6 milyon kilometrekare'ye ulaşan delik alanı, 2022'de 23,2, 2023'te 23,1 milyon kilometrekare ölçüldü. 2024'te ise NASA ve NOAA verilerine göre 19,6 milyon kilometrekare ile 1992'den bu yana yedinci en düşük seviye kaydedildi.

Dünya Meteoroloji Örgütünün (WMO) raporu, 2003-2022 uzun dönem ortalamasıyla karşılaştırıldığında 2024'te ortalama ozon miktarının daha yüksek seyrettiğini; Antarktika'ya yakın ve 15 derece güney enlemi boyunca uzanan bölgeler dışında ozon iyileşmesinde pozitif eğilim görüldüğünü bildirdi. Çabalar sürerse ozon tabakasının 2066'ya kadar tamamen iyileşebileceği öngörülüyor.

Sonuç

Ozon tabakasındaki iyileşme hem insan sağlığı hem de ekosistemler için olumlu olsa da, araştırma ozon toparlanmasının iklim üzerindeki beklenenden daha güçlü bir ısınma etkisi yaratabileceğini gösteriyor. Bu nedenle iklim politikalarında hem sera gazı azaltımı hem de ozon iyileşmesini dengede tutacak stratejilere ihtiyaç olduğuna dikkat çekiliyor.