TBMM'de "Terörsüz Türkiye" hedefine yönelik 8. toplantı
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplanan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun 8'inci toplantısında, milletvekilleri ve sendika temsilcileri görüşlerini paylaştı. Toplantıda "Terörsüz Türkiye" hedefinin hayata geçirilmesine yönelik güvenlik, demokrasi ve sosyal adalet boyutları ele alındı.
Katılımcıların değerlendirmeleri
Komisyonun 8'inci toplantısında sendika temsilcilerinin konuşmalarının ardından TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, Demokrat Parti İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş ile diğer milletvekilleri değerlendirmelerde bulundu.
Sezgin Tanrıkulu, sürecin provokasyona açık olduğunu, buna izin verilmemesi gerektiğini vurgulayarak: "Yasama çalışmalarının dışında başarılı geçen çok önemli mesajlar veriyoruz topluma." dedi. Tanrıkulu, "Dolayısıyla bizim buradan çok güçlü mesajlar vermemiz lazım." ifadelerini kullandı ve Türkiye'nin içinde ve dışında terörün devamını isteyen çevreler bulunduğuna dikkat çekti. Ayrıca "CHP'nin içinden geçtiği sürecin Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonuna güvenin artmasını engellediğini" ileri sürdü.
Turan Taşkın Özer, İstanbul Valiliğinin 6 ilçede miting, toplantı ve gösteri yasağına karşı CHP İstanbul İl Başkanlığı önünde yaşanan olaylara atıfta bulunarak TBMM Başkanı Kurtulmuş'a yönelik "TBMM Başkanı olarak milletvekillerinin haklarının, hukuklarının korunmasından siz sorumlusunuz." sözlerini sarf etti. Bunun üzerine TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Olayın başlangıcından itibaren gerekli temaslarda bulunuyor ve milletvekillerine karşı makul davranılması için uyarılarımızı yapıyoruz." diye yanıt verdi.
Haydar Altıntaş, CHP'nin İstanbul'da karşılaştığı olayları tasvip etmediğini belirtti.
Cüneyt Yüksel, komisyon çalışmalarında yeni ve önemli bir safhaya geçildiğini belirterek, "Terörsüz Türkiye" idealinin yalnızca güvenlik politikalarıyla sınırlı olmadığını, toplumsal barışın ve sosyal adaletin güçlendirilmesiyle tamamlanacağını "izahtan vareste bir şekilde" vurguladı. Yüksel, sendikaların dinlenmesinin sürecin demokratik katılım ilkesine dayandığını ve geniş bir toplumsal mutabakat zemini üzerinde ilerlediğini gösterdiğini ifade etti.
Yüksel ayrıca şu noktalara dikkat çekti: "Memurlarımız, emekçilerimiz özellikle ülkemizin demokrasi ve kalkınmasında başat bir role sahiptir" ve terörün sona erdirilmesinin sadece can ve mal güvenliğini sağlamayacağını, aynı zamanda sosyal adaleti artırarak refahın tabana yayılmasını mümkün kılacağını belirtti. Yüksel, terörün neden olduğu kayıpların yanı sıra ekonomik maliyetlerin de refahı geciktirdiğini, güven ve istikrar güçlenince kaynakların üretime, yatırıma, eğitime, teknolojiye ve istihdama yönelmesinin mümkün hale geleceğini söyledi.
Stratejik iletişim ve toplumsal diyalog kültürünün yerleşmesinin başarının temel unsurları arasında olduğunu kaydeden Yüksel, "Kanaatim odur ki, ortak aklın rehberliğinde ve geniş bir toplumsal mutabakatın desteğiyle Türkiye, terör yükünü geride bırakacak, daha huzurlu ve daha güçlü bir geleceğe emin adımlarla ilerleyecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Mehmet Emin Ekmen, TBMM Başkanı Kurtulmuş'un komisyonun kuruluşu ve çalışmalarında titizlik, diplomatik incelik ve kapsayıcılık gösterdiğini belirtti. Ekmen, komisyonun amacına ilişkin iki temel hususu öne çıkardı: "Birincisi, sürecin ihtiyacı olan bir eve dönüş yasasının mümkünse Meclisten bir mutabakatla çıkartılması. İkincisi de toplumsal desteğin arttırılması." dedi. Ekmen, bu sürecin büyük bir proje olduğunu ve herkesin sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Gülüstan Kılıç Koçyiğit, sürecin üzerine titremesi gereken tarihsel bir döneme işaret ettiğini ve bu dönemde herkesin "bin defa düşünüp bir kere konuşulması" gerektiğini söyledi. Koçyiğit, TBMM Başkanı Kurtulmuş'un süreci imtina ile yürüttüğünü belirterek, kutuplaştırma ve dışlama pratiklerinden kaçınılması çağrısında bulundu: "Daha fazla kutuplaştırarak bunu ne yazık ki kuramayız. Birilerini iterek, birilerini süreç dışı bırakacak pratikler sergileyerek bunu yapamayız." Son olarak Koçyiğit, "Çözemezsek vebali bizim boynumuza kalacak, çözersek gerçekten milyonların yüreğinde taht kuracak bir komisyon." ifadelerini kullandı.