DOLAR
42,71 0,01%
EURO
50,17 -0,01%
ALTIN
5.967,67 -0,12%
BITCOIN
3.666.511,7 0,28%

Türkiye-ABD İlişkilerinde Dönüm Noktası: 25 Eylül

Erdoğan-Trump'ın 25 Eylül Beyaz Saray görüşmesi, bölgesel dengeleri ve Türkiye-ABD ilişkilerini yeniden tanımlama potansiyeli taşıyor.

Yayın Tarihi: 26.09.2025 12:19
Güncelleme Tarihi: 26.09.2025 12:19

Türkiye-ABD İlişkilerinde Dönüm Noktası: 25 Eylül

Erdoğan-Trump buluşması: 25 Eylül'de Beyaz Saray'da tarihi görüşme

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ufuk Necat Taşçı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın 25 Eylül'de Beyaz Saray'da gerçekleştirdikleri görüşmeyi AA Analiz için değerlendirdi.

Görüşmenin sahnesi ve içeriği

BM Genel Kurulu kapsamında ABD'ye giden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye heyeti, 25 Eylül Perşembe günü uzun süredir beklenen görüşmeyi gerçekleştirdi. Beyaz Saray'daki görüşme 2 saat 20 dakika sürdü ve ikili ilişkilerdeki yıllardır çözülemeyen sorunlar ile bölgesel ve küresel meseleler masaya yatırıldı.

ABD'nin Türkiye'ye bakışı: İhtiyaç mı strateji değişimi mi?

Görüşme sonrası yapılan açıklamalarda özellikle ABD cephesinin olumlu tonunun dikkat çektiğini belirten Taşçı, Trump'ın kapıda karşılama ve uğurlama davranışları ile basın konuşmalarındaki dostluk vurgularının altını çiziyor. Taşçı'ya göre bu olumlu tablo, ABD'nin Türkiye'den daha çok ihtiyacı olduğu değerlendirmesini güçlendiriyor. Bunun arkasında, artan bölgesel ve küresel krizler ile iç siyaset dinamikleri yer alıyor.

Yazıda, Trump'a yakın düşünce kuruluşlarının ve danışmanların seçimden bu yana Türkiye'yi "kaybetmeme" yönünde uyarılar yaptığı; Rusya, Hindistan ve Çin dengesiyle ilgili beklentilerin tutmaması ve Şangay zirvesindeki gelişmelerin ABD'yi Türkiye karşısında kırılganlaştırdığı vurgulanıyor.

Bölgesel denklemler: İsrail, Körfez ve Gazze

Taşçı, İsrail'in son dönem politikalarının ve Gazze'ye yönelik saldırıların ABD'nin bölgesel konumunu zayıflattığını belirtiyor. Abraham Anlaşmaları nitelikli bir dönüm noktasına gelmiş; Körfez ülkelerinin Trump'a verdiği yatırım taahhütlerini gözden geçirme sinyalleri verdiği ifade ediliyor.

Ayrıca, ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin ve Suudi Arabistan'ın İsrail'i tanımasının daha önce öngörülen stratejik eksende önemli bir yer tuttuğu, ancak güncel gelişmelerin bunu zora soktuğu vurgulanıyor.

Görüşmenin bölgesel etkileri ve Türkiye'nin rolü

Yazıda, Washington'un küresel hegemonya mücadelesinde zorlandığı, bölge ülkeleriyle planladığı cepheyi kuramadığı bir ortamda Türkiye'yi kaybetmeyi göze alamayacağı değerlendirmesi öne çıkıyor. F-35 ve F-16 süreçleri, CAATSA yaptırımları, Halkbank meselesi ve Suriye gibi konuların şu an için ABD açısından daha geniş jeopolitik kaygıların içinde yer aldığı belirtiliyor.

Taşçı'ya göre, ABD'nin Çin ve Rusya karşısında oluşabilecek boşluklardan çekinmesi, Ankara'yı Washington için daha kıymetli hale getiriyor. Bu nedenle görüşmede Gazze, Suriye ve terörle mücadele başta olmak üzere birçok alanda işbirliğini güçlendirecek adımların konuşulmuş olması şaşırtıcı olmaz.

İsrail cephesinin tepkisi ve önümüzdeki sınavlar

Yazıda, Türkiye'nin kendisine biçilen rolle sınırlanamayacağı; Ankara'nın mevcut küresel sıkışmışlık içinde hızlı ve etkili adımlar aradığı vurgulanıyor. Bu durumun, özellikle Netanyahu yönetimindeki İsrail'i rahatsız edebileceği ifade ediliyor. Eğer Trump, Batı Şeria'nın ilhakına izin verilmeyeceği ve Gazze'deki sürecin sonlandırılacağı bir pozisyonu Netanyahu'ya kabul ettirebilirse ABD'nin bölgeye verdiği sözleri uygulama kapasitesi artabilir.

Önümüzdeki günlerde Trump ile Netanyahu arasındaki görüşmenin, ABD'nin yeni bölgesel konumunu belirlemede belirleyici olacağı değerlendirmesi yapılıyor. Taşçı, Trump'ın Müslüman ülkelerle ve Türkiye ile birebir görüşmelerde verdiği sözleri uygulayabilmesinin, Netanyahu ile kuracağı dengeye bağlı olacağını kaydediyor.

Sonuç

Dr. Ufuk Necat Taşçı'ya göre 25 Eylül'deki Beyaz Saray görüşmesi, Türkiye-ABD ilişkilerinde ve bölgesel dengelerde önemli bir dönüm noktası olma potansiyeli taşıyor. Bu sürecin nasıl evrileceği, başta İsrail-ABD hattındaki pazarlıklar olmak üzere önümüzdeki siyasi hamlelere bağlı olacak.

Dr. Ufuk Necat Taşçı, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesidir.

Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.