Ürdün: Netanyahu'nun Gazze'den Filistinlilerin Göçe Zorlanması Uluslararası Hukuk İhlali
Ürdün Dışişleri Bakanlığı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze'deki Filistinlilerin Refah Sınır Kapısı'ndan zorla çıkarılmasına yönelik açıklamalarını uluslararası ve insan hakları hukukunun açıkça ihlali olarak nitelendirdi.
Ürdün'ün resmi tepki bildirisi
Bakanlığın yazılı açıklamasında, İsrail hükümetindeki aşırı sağcı siyasetçilerin Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmesine ilişkin açıklamalarını en sert şekilde kınıyoruz denildi. Açıklamada ayrıca, Netanyahu’nun, Filistinlilerin Gazze’den Refah Sınır Kapısı yoluyla tehciri yönündeki ifadeleri kabul edilemez ifadeleri yer aldı.
Açıklamada, Filistin halkının kendi topraklarında kalma ve 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurma hakkına yönelik açıkça bir saldırı yapıldığının altı çizildi.
Bildiride ayrıca, İsrail'in abluka ve aç bırakmayı Filistinlileri zorla göçe zorlamak için sistematik bir araç olarak kullandığı vurgulandı ve yapılanların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler kararlarının açık ihlali anlamına geldiği kaydedildi.
Metinde, Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmesi bir savaş suçudur ve Amman bu planlara karşı tüm imkanlarını kullanarak mücadele edecektir denilerek Ürdün'ün tavrı kesin bir dille ortaya kondu. Ayrıca açıklamada, Mısır'ın Filistinlilerin tehciri hakkındaki tutumunun desteklendiği vurgulandı.
Netanyahu'nun açıklamaları
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün Abu Ali Express kanalına verdiği röportajda, Gazze'den ayrılmanın her Filistinlinin temel hakkı olduğunu belirterek, Refah (Sınır) Kapısı'nı onların çıkışı için açabileceğini ancak Mısır tarafından derhal kapatılacağını söyledi.
Netanyahu, Gazze'nin yeniden inşası için farklı planlar bulunduğunu iddia ederek, nüfusun yarısının Gazze'den çıkmak istediğini savundu ve bunun "bu toplu bir sürgün değil" olduğunu belirtti.
Ürdün'ün tepkisi, Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine karşı Mısır'ın güçlü muhalefetine işaret edilerek, bölgesel ve uluslararası hukukun korunmasına çağrı niteliğinde oldu.