Öfke kontrol odaları: Doğru kullanılırsa sakinleştirir, yanlışsa artırır
Uzman Psikolog Kerime Begüm Özkaya, son dönemde özellikle yetişkinler ve çocuklar arasında sıkça gündeme gelen öfke kontrol odaları uygulamasının amacına göre farklı sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Özkaya, uygulamanın Medicana Sivas Hastanesi'ndeki değerlendirmelerinde sakinleşme ve duygu düzenleme için faydalı olabileceğini, ancak yanlış kullanıldığında öfkeyi artırabileceğini ifade etti.
Öfke nedir, hangi belirtilerle ortaya çıkar?
Öfke, bir sorun, engellenme ya da tehdit algısıyla ortaya çıkan doğal bir duygu olarak kabul ediliyor. Bu duygu; kalp çarpıntısı, nefes hızlanması, yüz kızarması, kas gerginliği, ses yükseltme ve aşırı tepki gibi fiziksel ve duygusal belirtilerle kendini gösterebiliyor. Özkaya, öfkenin nedenleri ve belirtileri hakkında şu ifadeleri kullandı:
"Öfke bir şeyler yanlış gittiğinde ortaya çıkan yoğunluk rahatsızlık ve gerilim duygusudur. Doğuştan gelen doğal ve normal bir duygudur tıpkı korku, üzüntü, sevinç, mutluluk gibi. Öfkenin belirtileri kalp çarpıntısı, nefesin hızlanması, yüzün kızarması, kasların gerilmesi özellikle omuz ve çenenin, ellerin titremesi, diş ve yumruk sıkma, gerginlik, yoğun kaygı, stres, baş ve mide ağrıları, olayı büyütme, kötü taraflarını görme, aşırı tepki verme, ses yükseltme ve bağırma gibi durumlar öfkenin belirtileridir. Öfkenin nedenleri haksızlığa en büyük sebeplerden biridir. Engellenme yani istenilen şeye ulaşamama hali. Yorgunluk, açlık, uykusuzluk, stres ve baskı, duygusal yaralar, geçmiş deneyimler, kişilik özellikleri, yetiştirilme şekli, arkadaşlarıyla ilişkileri, kişinin kendisiyle olan ilişkisi öfkenin nedenleri arasında yer almaktadır. Öfkenin altında saklanan duygular arasında kırgınlık, kızgınlık, değersizlik, utanç, korku ve hayal kırıklığı yer alır. Öfke kontrolünü için ilk önce öfkeyi fark etmek gerekir ve bu çok kıymetlidir. Daha sonrasında nefes ve beden gevşeme tekniklerini kullanmak, 10 saniye durma kuralı yani cevap vermeden önce 10 saniye beklemek, ortamdan uzaklaşmak, kas gevşetme egzersizlerini yapmak, duygularınızı sakince ifade etmeye çalışmak, yaşanılan öfkeden sonra kendimizi değerlendirmek ve gerektiğindeysek profesyonel psikolojik destek almak çok önemlidir"
Öfke kontrol odaları nasıl kullanılmalı?
Özkaya, öfke kontrol odalarının kişinin kendisini cezalandırdığı değil, toparlandığı bir alan olduğu sürece yararlı olduğunu söyledi ve uygulama ile ilgili uyarılarını şöyle aktardı:
"Bunun için kendimizi kontrol edip eğer öfkemizi kontrol edemiyorsak gerek psikiyatriden ve psikologdan destek alabilirsiniz. Öfke kontrol ve sakinleşme odası fikri son zamanlarda sıklıkla duyduğumuz kullanıldığı zaman yerine göre faydalı olan ve olmayan bir durumdur. Bu odalar kişinin kendisini cezalandırma yeri değil de toparlama alanıysa faydalıdır. Örnek verdiğimizde sakin bir köşe, loş ışık, rahatlatıcı bir koltuk ve yastık, belki sakin bir müzik, gevşeme egzersizleri kişiyi sakinleştiren durum ve eylemlerdir. Kişi bunlardan faydalanıyorsa yani amaç burada şefkatli bir mola veriyorum diyorsa öfke kontrol odaları faydalıdır. Amaç burada öfkelendiğinde kendine alan açmak ve öfkeyi kontrol altına almak, öfke kontrolü değil ben onu yönetebilirim. Eğer kaçışa dönüşüyorsa özellikle çocuklar için bir ceza molalarına, odalarına dönüşüyor ve utançla birleşiyorsa kesinlikle öfke kontrol odaları yöntemi doğru değildir. Aslında öfke değil kontrolsüz öfke zararlı ve kötüdür. Kontrolsüz olduğu zaman öfke hem kişinin kendine hem de çevresine zarar verebilir. Bu noktada kişilerin kendilerini çok iyi tanımaları ve gerektiğinde de söylediğimiz gibi profesyonel bir destek almaları gerekmektedir"
Pratik öneriler ve aile içinde uygulama
Uzman, öfke ile başa çıkmada kişinin kendisini tanımasının merkezi bir rol oynadığını vurguladı. Özkaya'nın önerileri, kişisel farkındalık, uzaklaşma ve gerektiğinde profesyonel destek alma üzerine odaklanıyor:
"Öfke kontrolünde en önemli şey dediğimiz gibi kişinin kendini tanıması eğer ben öfkeleniyorum, kendimi kontrol altına alamıyorum diyorsa sakinleşmek için bulunduğu ortamdan uzaklaşması önemlidir. O odaya gittiği zaman \"Ben bulunduğum durumdan kaçtım, kendime ceza verdim, utandım\" diye kendini psikolojik olarak demoralize ediyorsa bu tarz sakinleştirme odaları doğru değildir. Ama \"Bir sorun ve sıkıntı var, kafamı toparlamak istiyorum, bu sorunu kendi adıma çözmek istiyorum, olayda benim payıma düşen nedir\" mantığıyla sakinleşme noktasında tabii uygulanması gereken bir durumdur. Özellikle aile danışmanlığında da çiftlere kavga ettiğiniz zaman, öfkelendiğinizde şu anda öfkeliyim, kalbini kırabilirim, birkaç dakika farklı bir odaya gidip sakinleşmek istiyorum mantığıyla uzaklaştıklarında da bu bir kavga değil çözüm oluyor"
Özetle, öfke kontrol odaları ancak şefkatli bir mola ve duygu düzenleme amacıyla kullanıldığında etkili. Kontrolsüz öfke hem bireye hem çevresine zarar verebileceği için, kişilerin kendi sınırlarını bilmesi ve gerektiğinde profesyonel destek alması önem taşıyor.
UZMAN PSİKOLOG KELİME BEGÜM ÖZKAYA, SON DÖNEMLERDE YAYGINLAŞAN ÖFKE KONTROL ODALARININ, BAZI KİŞİLER İÇİN SAKİNLEŞME VE DUYGU DÜZENLEME ALANI OLARAK KULLANILDIĞINI SÖYLEDİ. ÖZKAYA, ANCAK BU ODALARIN YANLIŞ AMAÇLARLA KULLANILMASI HALİNDE ÖFKEYİ ARTIRABİLECEĞİNİ SÖYLEDİ.