Lübnan’ın İncisi: Caita Mağarası (Jeita Grotto)
Esat Fırat - Nehr el-Kelb vadisinin sessizliği içinde yer alan Caita Mağarası (Jeita Grotto Cave), yeraltı suları ve milyonlarca yıllık taş oluşumlarıyla yalnızca Lübnan’ın değil, tüm Doğu Akdeniz’in en büyüleyici doğal hazinelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Konum, özellikler ve ziyaretçi deneyimi
Cebel el-Lübnan kentine bağlı Caita beldesindeki mağara, devasa sarkıt ve dikitleri, yeraltı nehri ve gölcükler üzerinde yapılan tekne gezileri ile ışıklandırılmış galerilerin sunduğu görsel şölen sayesinde hem turistlerin hem de Lübnanlıların gözdesi konumunda.
Ziyaretçiler mağaranın sakin atmosferinde doğanın ritmiyle buluşurken, bölgenin savaşın getirdiği kaygılarından uzaklaşmak isteyenler için de önemli bir sığınak haline geliyor.
Keşif ve tarih
Mağaranın keşfiyle ilgili ilk kayıtlar, 1836 yılında Amerikalı misyoner William Thomson tarafından yapıldığını anlatıyor; Thomson'un silahından çıkan kurşunun mağara içinde yankılanması sonucu dağın içinde büyük bir boşluk olduğu fark edildi. 19. yüzyılın sonlarında Fransız, İngiliz ve Amerikalı kaşiflerin çalışmalarıyla farklı bölümler gün yüzüne çıkarıldı. Diğer kaynaklarda ve yetkililerin açıklamalarında ise keşif ve açılış tarihleriyle ilgili farklı tarihler yer alıyor: 1873 keşif yılı iddiası ve 1949 ziyaret açılışı gibi bilgiler de aktarılıyor. Resmi olarak ise 1958 yılından itibaren ziyarete açıldığı belirtiliyor.
Mağara yapısı ve tur rotaları
Caita Mağarası, iki ana bölümden oluşuyor. Üst mağara 2.200 metre uzunluğunda olup, 700 metrelik yürüyüş parkuruna sahip; burada ziyaretçiler adeta bir yeraltı katedrali atmosferi yaşıyor. Alt mağara ise toplam 7.800 metre uzunluğunda ancak turistler yalnızca 400 metrelik kısmını küçük teknelerle keşfedebiliyor. Yeraltı nehri üzerinde süzülen kayıklar, renkli ışıklandırmalar eşliğinde unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Koruma, tanıtım ve yeniden açılış
Mağara yıl boyunca farklı iklim özellikleriyle dikkat çekiyor; yazın serin, kışın ise görece daha sıcak bir iç ortam sunuyor. 2011 yılında Dünyanın Yeni 7 Harikası yarışmasında finale kalan Caita, ayrıca UNESCO Dünya Mirası aday listesinde yer alıyor ve ülkenin tanıtım filmlerinde, posta pullarında sıkça kullanılıyor.
Mağara, 7 aylık bakım ve restorasyonun ardından 21 Temmuz tarihinde yeniden ziyaretçilere açıldı. Caita Belde Belediye Başkanı Velit Barut ziyaretçi sayılarından ve mağaranın öneminden söz ederek, Caita Mağarası'nı "Lübnan için paha biçilmez bir hazine" olarak nitelendirdi. Barut, üst mağarada 700 metre, alt mağarada 400 metre gezilebildiğini; daha ileri bölümlerin yalnızca profesyonel rehberlerle ziyaret edilebildiğini aktardı.
Ziyaretçi izlenimleri
Ziyaretçiler mağarayı hem tarihi hem de doğal açıdan övdü. Türk ziyaretçi Mustafa Talha Cabadak, Lübnan'ın zor günlerinde Caita'nın umut simgesi olduğunu belirterek, mağaranın tarihi dokusunu ve deneyimini övdü. Fransız turist Max Caiiatin geniş yürüyüş parkurunu ve mağaranın devasa yapısını vurguladı. Mısırlı ziyaretçi Rahmet Velit ise Caita'nın dünyanın yedi harikasından biri olmaya aday olduğunu ifade etti; üst mağaranın güzelliğinin, alt mağaradaki su üzeri tekne deneyimiyle katlandığını anlattı.
Turistik imkânlar
Ziyaretçiler vadide kurulan teleferik ile üst mağaraya, tren ile de alt mağaraya inebiliyor. Ayrıca mağara çevresinde restoran, hediyelik eşya ile fotoğraf köşeleri gibi hizmetler bulunuyor; yerel yöneticiler bu olanakları geliştirme hedefinde olduklarını söylüyor.
Caita Mağarası ziyareti, yalnızca bir doğa gezisi değil; Lübnan’ın kültürel ve doğal mirasını bir arada yaşatan, hafızalarda yer edecek bir deneyim sunuyor.