Bayraktar: Nükleer Enerji Türkiye'nin Milli Güvenliği İçin Şart

Bakan Bayraktar, TEKNOFEST'te nükleer enerjinin Türkiye'nin enerji bağımsızlığı ve milli güvenliği için zorunlu olduğunu; Akkuyu, SMR ve 15 bin MW hedefini anlattı.

Yayın Tarihi: 06.09.2025 15:32
Güncelleme Tarihi: 06.09.2025 15:32

Bayraktar: Nükleer Enerji Türkiye'nin Milli Güvenliği İçin Şart

Bayraktar: Nükleer Enerji Türkiye'nin Milli Güvenliği İçin Şart

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, TEKNOFEST kapsamındaki Nükleer Enerji Teknolojileri Tasarım Yarışması final etkinliğinde yaptığı konuşmada, nükleer enerjinin Türkiye'nin milli güvenliğinin ayrılmaz parçası olduğunu vurguladı.

TEKNOFEST ve TENMAK'taki etkinlik

Etkinlik, TENMAK Küçükçekmece yerleşkesinde gerçekleştirildi. Bayraktar, burada Türkiye'nin enerji bağımsızlığı hedefleri ve enerji vizyonunu açıkladı. Organizasyona Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar ile öğrenciler katıldı.

Artan elektrik talebi ve küresel eğilimler

Bayraktar, Türkiye'nin ve dünyanın hızla elektrikleştiğine dikkat çekerek, "Elektrik talebi, dünyada büyük bir hızla artıyor" dedi. Dünyada yaklaşık 600 milyon kişinin elektriğe erişimi olmadığını belirten Bayraktar, yapay zekâ kaynaklı talep için ise 2030'larda yaklaşık 945 teravatsaat ilave güce ihtiyaç duyulacağını söyledi: "dünyanın sadece AI kaynaklı elektrik talebini karşılaması için bir Fransa, bir Almanya daha yapmamız lazım 2030'a kadar."

Karbonsuzlaşma ve arz güvenliği

Küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadelede temiz kaynakların önemine işaret eden Bayraktar, "Bizim atmosfere salacak daha fazla emisyon bütçemiz kalmadı" ifadelerini kullandı. Arz güvenliğini en kritik husus olarak tanımlayan bakan, artan talep ve karbonsuzlaşma hedefleri doğrultusunda enerjinin kesintisiz, kaliteli ve uygun maliyetle sağlanması gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin enerji bağımlılığı ve ekonomik etkileri

Bayraktar, Türkiye'de son 20 yılda elektrik talebinin üç katına çıktığını anlatarak, nüfus, sanayi ve şehirleşme ile talebin artmaya devam edeceğini belirtti. Türkiye'nin kullandığı üç birim primer enerjinin iki birimini ithal ettiğini söyleyerek, bunun ekonomiye yıllık 70 ila 90 milyar dolar enerji ithalatı maliyeti getirdiğini ifade etti. "Bu iş, bizim için milli güvenliğin ayrılmaz bir parçası" dedi.

Nükleer enerjideki yol haritası: Akkuyu, Sinop, Trakya ve SMR

Bayraktar, nükleer serüvenin son yıllarda önemli bir aşama kaydettiğini belirterek, "Türkiye, 2010 yılında yaklaşık 70 yıllık nükleer enerji serüveninde özellikle son 15 yılda çok önemli bir merhale katetti" dedi. Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) ile başlayan sürecin eğitim ayağı ve öğrencilerin yurtdışı lisansüstü çalışmaları gibi adımları vurguladı.

Bakan, Türkiye'nin en az 15 bin megavatlık konvansiyonel nükleer güce sahip olması gerektiğini belirterek, "Akkuyu, Sinop ve Trakya'da en az 12 tane büyük ve küçük nükleer reaktöre sahip olmamız lazım" ifadesini kullandı. Ayrıca enerji vizyonunda en az 5 bin megavatlık küçük modüler reaktör (SMR) ihtiyacı olduğunu söyledi ve SMR teknolojisinin millileştirilmesinde TEKNOFEST yarışmalarının rolüne dikkat çekti.

Gelecek hedefleri ve eğitim-vizyonu

Bayraktar, Küçükçekmece'de düzenlenen yarışmanın önemine değinerek, "Çekmece, Türkiye'de nükleerin doğduğu yer" ifadelerini kullandı. SMR'ler, powershipler ve veri merkezlerinin enerji ihtiyacının kesintisiz karşılanmasıyla Türkiye'nin nükleer serüveninin ülkeyi farklı bir noktaya taşıyacağını belirtti.

Konuşmasında 2035 için yıllık ortalama yüzde 3,5 elektrik talep artışı beklendiğini, 2035-2055 döneminde ise yıllık büyümenin yüzde 5'lerin üzerinde öngörüldüğünü aktardı ve yaklaşık 1050 teravatsaatlik bir büyüme öngörüsünden söz etti.

Bayraktar, nükleer enerjinin dışa bağımlılığı azaltma ve karbon emisyonlarını düşürme açısından önemine işaret ederek 2023 Dubai deklarasyonunu hatırlattı; deklarasyonda mevcut nükleer gücün 2050'de yaklaşık üç katına çıkarılmasının hedeflendiğini söyledi.

Etkinlikte verilen mesaj, Türkiye'nin hem yetişmiş insan kaynağı hem de teknolojik altyapı ile nükleer enerjide daha iddialı bir konuma gelme hedefini pekiştirdi.