
Türkiye, son 2,5 yıl içinde güneş enerjisi kapasitesini iki katına çıkararak 2025 yıl sonu hedefine erken ulaştı. Londra merkezli uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember'in raporuna göre, Türkiye'nin güneş enerjisi kapasitesi 2024 sonu itibarıyla 19,6 gigavatı aştı.
Temmuz 2022'de 9,7 gigavat seviyesinde bulunan güneş enerjisi kapasitesi, son 30 ayda %100 artarak mevcut seviyelere ulaşmış durumda. Türkiye, belirlediği 18 gigavat olan 2025 yılı hedefini ise Ağustos 2024'te gerçekleştirerek bu hedefe yaklaşık 1.5 yıl erken ulaşmış oldu.
Öztüketim ile Kapasite Artışı
Son iki yılda yaşanan bu önemli artışta, yeni projelerin %94'ünü oluşturan öztüketim odaklı güneş enerjisi kurulumları büyük rol oynadı. Böylece, Türkiye'nin güneş enerjisi kurulu gücü 2,5 yılda %100'ün üzerinde artarak önemli bir başarı sağladı. Daha önce benzer bir artış, 2018-2022 döneminde dört yıllık sürede gerçekleşmişti.
Yeni Fırsatlar ve Potansiyel
Ember raporuna göre, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) modeli, Türkiye'nin güneş ve rüzgar enerjisinde kapasite artışını desteklemeye devam edecek. Ayrıca, Türkiye'nin en az 53 gigavat yüzer güneş enerjisi santrali potansiyeli olduğu tahmin ediliyor. Bu projelerin YEKA kapsamında ihale edilmesi, yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılmasına büyük katkı sağlayacak.
Ayrıca, batarya depolama alanında da bir potansiyel bulunuyor. Geçen yıl itibarıyla 14 gigavatlık depolamalı güneş enerjisi kapasitesi önlisans almış durumda; bu alandaki hedeflerin artırılması da mümkün görünüyor.
İthalat Bağımsızlığına Katkı
Raporda, güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesinin enerji ithalatına etkisi de yer aldı. Son 2,5 yılda bu kaynakların elektrik üretimindeki payıyla 15 milyar dolarlık doğal gaz ithalatının önüne geçildi. Yalnızca güneş enerjisi, Türkiye'nin toplam elektriğinin %6'sını sağlarken, bu da 5,4 milyar dolarlık bir gaz ithalatını engelledi.
Büyük Hedefler İçin Potansiyel
Bahadır Sercan Gümüş, Ember Türkiye Enerji Analisti, raporun sonuçlarına dair değerlendirmesinde, Türkiye'nin son 4 yıldaki güneş enerjisi kapasitesindeki ivme artışının, doğru politikalarla enerji şebekesindeki dönüşüm potansiyelini gösterdiğini belirtti. Gümüş, "Türkiye'nin 2025 hedefine zamanından önce ulaşması, daha iddialı hedefler belirleme potansiyelini de ortaya koydu," dedi.
Gümüş, sürdürülebilir enerji hedeflerinin yükseltilmesinin enerji ithalatına bağımlılığı azaltma, enerji güvenliğini artırma ve Türkiye’nin uluslararası alanda iklim taahhütlerini güçlendirip sergilemesi için büyük bir fırsat sunduğunu ifade etti. Ayrıca, Türkiye'nin 2026 yılında gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi COP31'e ev sahipliği yapma adaylığının, enerji dönüşümündeki kararlılığını uluslararası alanda daha da güçlendireceğine dikkat çekti.