Türkiye'nin Yenilenebilir Enerji Dönüşümü Ekonomik İtici Güç Oluyor
Küresel danışmanlık şirketi Bain & Company Partneri Armando Guastella, yenilenebilir enerji dönüşümünün Türkiye'nin enerji kaynaklarını çeşitlendirerek bölgesel enerji piyasasında rekabetçi bir oyuncu olmasını sağladığını, bu durumun daha fazla yatırım çekebileceği bir ekonomik itici güç olduğunu vurguladı.
Guastella, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mevcut makroekonomik zorluklar altında sürdürülebilirliğin iş dünyası için öncelik olduğunu belirterek, enerji dönüşümünün önemini vurguladı. Bu doğrultuda, şirketlere stratejik planlamadan somut eylemlere geçişte rehberlik ettiklerini aktardı.
Küresel İş Dünyası Atılım Barometresi Raporu
COP29 öncesi Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) işbirliğinde yayımlanan Küresel İş Dünyası Atılım Barometresi raporuna da dikkat çeken Guastella, iş dünyası liderlerinin %91'inin net sıfır dönüşümünü bir yatırım fırsatı olarak gördüğünü, ancak %1'den azının bu dönüşümün başarılı bir şekilde ilerlediğine inandığını ifade etti.
Gerekli teknolojilerin mevcut olduğunu belirten Guastella, enerji dönüşüm çabalarının yönlendirilmesinde güçlü politikaların etkisine vurgu yaptı. Ancak, değişim hızının yetersiz olduğunu ve bu on yılın kritik bir dönem olduğunu vurguladı. Düşük karbon teknolojilerinin benimsenmesini sağlamak için ek politika desteğinin şart olduğunu değerlendirdi.
2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi
Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefine değinen Guastella, kömür kullanımının azaltılması ve emisyon raporlama çerçevelerinin oluşturulmasını zorunlu kılan başlıca engeller arasında saydı. Sürdürülebilir sistemler geliştirme konusundaki potansiyelinin yanı sıra, Türkiye'nin coğrafi konumu ve gelişmekte olan yenilenebilir enerji sektörü fırsatlar sunduğunu ekledi.
2035'e kadar yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılması taahhüdü ile Türkiye'nin, yasal ve politik çerçeveleri güçlendirerek daha fazla yerli ve uluslararası yatırımı çekebileceğini belirtti.
Guastella, yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması halinde, enerji sektörünün karbon ayak izinin önemli ölçüde azaltılabileceğini kaydederek, "Rüzgar ve güneş enerjisi dönüşümü, Türkiye'nin enerji kaynaklarını çeşitlendirmekle kalmayıp, bölgesel enerji pazarında rekabetçi bir oyuncu olmasını sağlayacak bir ekonomik itici güç oluşturacaktır." dedi.
Net sıfır hedefinin, kamu politikaları ve özel sektör girişimleri arasında uyumlu bir eylem gerektirdiğini aktaran Guastella, özel sektörün bilimsel temellere dayanan karbon azaltma hedefleri belirlemesi gerektiğini, tedarik zinciri işbirliğini güçlendirmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, net sıfır teknolojilerine ve yenilenebilir enerjiye önemli yatırımlar yapılmasının yanı sıra, kapsamlı paydaş katılımı ve bilgi paylaşımının büyük önem taşıdığını kaydetti. Sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesi için eğitim ve farkındalık girişimlerinin artırılması gerektiğini belirtti.