Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin İçişleri Bakanları, AB dışı ülkelerden Şengen bölgesine yapılan seyahatlerin dijital olarak kayıt altına alınmasını sağlayacak Elektronik Giriş-Çıkış Sistemi (EES) için aşamalı geçişi onayladı.
AB Konseyi'nden yapılan açıklamaya göre, Polonya'da gerçekleştirilen toplantıda, üye ülkelerin EES'yi 6 aylık bir süreç içerisinde aşamalı olarak hayata geçirecek bir yönetmelik üzerinde anlaştıkları bildirildi.
Yeni plan dâhilinde, ilk 60 gün boyunca üye ülkeler sistemin biyometrik fonksiyonları olmadan çalıştırılabilecek, ancak 3 ay sonunda sınır geçiş noktalarının en az yarısında yeni sistemin kullanılması zorunlu hale gelecektir.
AB'ye girişlerde, yeni sisteme geçiş süreci tarafında 6 aylık bir dönem içerisinde seyahat belgeleri elden damgalanmaya devam edecektir; ancak bu sürenin sonunda bütün bilgiler tamamen elektronik sistem üzerinden yönetilecektir.
Yönetmelik, aşamalı olarak uygulamak isteyen ülkelerin yapılandırmasını sağlamakta, diğer ülkelerin ise sistemi ilk günden itibaren tam olarak uygulamaya koymalarına imkân tanımaktadır. Sistemin devreye alınmasına yönelik kesin bir tarih henüz belirlenmiş değildir; ancak yönetmeliğin Avrupa Parlamentosu'nda onaylanmasının ardından AB Komisyonu tarafından bir tarih belirlenmesi beklenmektedir.
Polonya'nın İçişleri Bakanı Tomasz Siemoniak, bu gelişme hakkında yaptığı açıklamada, "Polonya'nın, güvenlik konularına odaklanan AB Konseyi dönem başkanlığı sırasında, dış sınırlarımızın kontrolü ve korunması konusunda büyük bir ilerleme kaydedilmesinden dolayı memnuniyet duyuyorum," ifadelerini kullandı.
Elektronik Giriş-Çıkış Sistemi (EES) Neleri Kapsıyor?
EES ile, AB üyesi bir ülkede kısa süreli kalışlar amacıyla seyahat eden AB vatandaşı olmayan bireylerin giriş ve çıkışları, pasaport bilgileri, parmak izleri ve yüz görüntüleri dijital ortamda kaydedilecektir.
Yeni sistem, Şengen bölgesine düzensiz girişlerin önlenmesi ve bu tür durumlarla etkin bir şekilde mücadele edilmesi amacı taşımaktadır. Normal şartlar altında, sistemin 10 Kasım 2024 itibarıyla yürürlüğe girmesi planlanırken, pek çok üye ülkenin altyapısının henüz hazır olmaması nedeniyle bu tarih daha önce ertelenmiştir.