ABD ve Çin Dışişleri Bakanları Arasındaki Önemli Görüşme
Antony Blinken, ABD Dışişleri Bakanı, Çinli mevkidaşı Vang Yi ile birlikte Laos'un Viyentiyan kentinde gerçekleşen ASEAN 57. Dışişleri Bakanları Toplantısı sırasında bir araya geldi. İlişkilerin gergin olduğu bir dönemde, iki baş diplomat, ikili ve bölgesel meselelerde açık ve verimli bir iletişim kurma amacını taşıdılar.
Blinken'dan Endişeler ve Öncelikler
Görüşme sırasında Blinken, Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki "istikrarı bozucu eylemlerine" dair endişelerini dile getirdi. Blinken, Washington'un seyrüsefer ve uçuş özgürlüğüne önem verdiğini ve uluslararası hukuk çerçevesinde sorunların barışçıl bir şekilde çözümlenmesini desteklediğini vurguladı. Ayrıca, insan hakları konusunda ABD’nin tutumunu ve müttefikleriyle özgür bir Hint-Pasifik vizyonunu savunma taahhüdünü yineledi.
Wang Yi'den Yanıtlar ve İlişkilere Dair Endişeler
Vang Yi ise Çin'in ABD ile ilişkilerdeki risklerin arttığını kabul etti. Wang, Washington'un baskı ve çevreleme politikalarını yoğunlaştırdığını belirterek, iki tarafın ilişkileri sürekli olarak dengelemeleri ve işbirliğini artırmaları gerektiğini ifade etti. Çin Dışişleri Bakanı, rakip ülkesine direkt mesajlar gönderdi. "Çin ABD değildir ve bu olmayı da istememektedir," dedi.
Güney Çin Denizi ve Tayvan Konuları
Görüşmenin bir diğer önemli noktası, Güney Çin Denizi'nde yaşanan gerginlikti. Wang, ABD'ye denizdeki istikrarı koruması gerektiğini ve sorunları körüklemekten kaçınmasını tavsiye etti. Ayrıca Tayvan meselesine de değinerek, bu bölgenin bağımsız olamayacağına ve her türlü provokasyona karşı çıkacaklarına vurgu yaptı.
Ukrayna Krizi Üzerine Açıklamalar
Wang, Ukrayna krizi ile ilgili olarak barış ve diyaloğun önemini vurgulayarak, ABD'nin tek taraflı yaptırımları kullanmayı bırakması gerektiğini dile getirdi. Bu durum, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilere dair dinamikleri etkileyebilecek potansiyel bir gerginlik alanı olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, iki ülkenin büyükelçileri arasındaki bu görüşme, Asya-Pasifik bölgesindeki gerilimleri ele almak ve işbirliğini teşvik etmek adına önemli bir adım olarak kaydedildi.