Akdeniz Üniversitesi katkılı çalışma: Neolitik Batı Anadolu’da genetik ve kültürel kaynaşma

Akdeniz Üniversitesi katkılı çalışma, Batı Anadolu Neolitikleşmesinde genetik süreklilik, yerel-göçmen kaynaşması ve kültürel etkileşimin çok katmanlı doğasını ortaya koydu.

Yayın Tarihi: 28.11.2025 11:26
Güncelleme Tarihi: 28.11.2025 11:26

Akdeniz Üniversitesi katkılı çalışma: Neolitik Batı Anadolu’da genetik ve kültürel kaynaşma

Akdeniz Üniversitesi katkılı çalışma Neolitik Batı Anadolu’da yeni veriler sundu

Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinin de yer aldığı uluslararası araştırma ekibi, Neolitik Dönemin Batı Anadolu ve Ege’deki yayılım süreçlerine dair önemli bulgular elde etti. Çalışma, saygın bilim dergisi Science'ta 26 Haziran 2025 tarihli sayıda yayımlandı ve Neolitik dönemin kültürel ile genetik dinamiklerini çok boyutlu bir yaklaşımla ele aldı.

Projeye, Prof. Dr. Taner Korkut, Prof. Dr. Burçin Erdoğu, Arş. Gör. Dr. Uygar Ozan Usanmaz ve Dr. Yasin Cemre Derici gibi Akdeniz Üniversitesi akademisyenleri; ODTÜ’den Prof. Dr. Mehmet Somel yürütücülüğündeki ekibe, Tlos Antik Kenti kapsamında yürütülen kazılarda bulunan Girmeler Höyük buluntularıyla katkı sundu.

Araştırmanın öne çıkan bulguları

Yerel ve göçmen topluluklar arasında kaynaşma

Proje kapsamında Orta ve Batı Anadolu’daki 11 Neolitik yerleşimten elde edilen 30 yeni antik DNA örneği, daha önceki çalışmalardan derlenen 400’den fazla örnek ile birlikte analiz edildi. Bulgular, Batı Anadolu’da genetik süreklilik gösteren yerel avcı-toplayıcı toplulukların yaklaşık günümüzden 9 bin yıl önce Orta Anadolu’dan gelen tarımcı topluluklarla hem kültürel hem de biyolojik olarak kaynaştığını ortaya koydu.

“Çömlek insan değildir” tezine genetik destek

Araştırma, mimari, gömü adetleri ve taş alet teknolojisi gibi kültürel unsurların her zaman genetik benzerlikle örtüşmediğini gösterdi. Batı Anadolu’daki birçok kültürel öğenin topluluk hareketlerinden ziyade fikir alışverişi ve bölgesel iletişimle yayıldığı tespit edildi; bu sonuç, arkeolojide sıkça kullanılan "çömlek insan değildir" (pots ≠ people) ifadesine genetik verilerle destek veren önemli bir örnek olarak değerlendirildi.

Batı Anadolu: Geçiş alanından özgün sentez merkezine

Akdeniz Üniversitesi kazılarından elde edilen Tlos / Girmeler verileri, bölgedeki Neolitikleşme sürecinin yalnızca dışarıdan gelen göçlerle açıklanamayacağını; yerel avcı-toplayıcıların aktif katılımı ve yoğun kültürel etkileşim sonucu şekillendiğini gösterdi. Özellikle Aktopraklık, Bademağacı ve Ulucak gibi yerleşimlerin incelenmesiyle Batı Anadolu’nun yalnızca bir geçiş koridoru değil, aynı zamanda kültürel ve genetik açıdan özgün bir sentez alanı olduğu kanıtlandı.

Anadolu’dan Avrupa’ya uzanan çok katmanlı süreç

Çalışmanın sonuçları, Neolitik yaşam biçimine geçişin homojen bir göç dalgası olmadığını; bölgesel etkileşimler, yerel gelişmeler ve kültürel aktarım süreçlerinin birlikte çalıştığını ortaya koydu. Ayrıca Orta Anadolu kökenli gruplarla yerel toplulukların birleşiminden türeyen genetik profillerin Ege üzerinden Avrupa’ya yayıldığı belirlendi.

Girmeler Höyük: Süreklilik ve çok katmanlı yerleşim kaydı

Girmeler yerleşimi, Tlos Antik Kenti merkezinin hemen kuzeyinde iki farklı karstik mağara ile mağara girişleri önündeki höyükten oluşur. Alanda sistemli araştırmalara 2009 yılında başlanmış ve çalışmalar kesintisiz olarak günümüze kadar sürdürülmüştür. Girmeler höyük, prehistorik çağlardan itibaren buluntular içermesi nedeniyle Likya Bölgesi yerleşim tarihine önemli katkılar sunmaktadır.

Höyük kalıntılarındaki incelemeler, bu alanın MÖ 14. bin yılında iskan edildiğini gösterdi. Girmeler, Anadolu batısında Mezolitik dönem yerleşimi üzerine Neolitik ve Kalkolitik dönemlerde de yaşam izleri veren ender yerleşimlerden biridir. Saha çalışmalarında tüm bu katmanlar belgelenmiş; Kalkolitik dönem sonrası yerleşim izleri büyük oranda tahrip olmuştur. Yüzeye yakın katmanlarda ise daha çok Demirçağ, Roma, Bizans ve son olarak Osmanlı Dönemi buluntuları tespit edilmiştir.

Sonuç olarak, Science’da yayımlanan bu çok disiplinli çalışma, Batı Anadolu Neolitikleşmesini hem kültürel hem genetik açıdan yeniden yorumlayarak bölgenin tarihî rolünü ve Anadolu’dan Avrupa’ya uzanan insan hareketlerinin doğasını aydınlattı.

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYELERİNİN DE YER ALDIĞI...

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYELERİNİN DE YER ALDIĞI ULUSLARARASI BİR ARAŞTIRMA EKİBİ, NEOLİTİK DÖNEMİN BATI ANADOLU VE EGE’DEKİ YAYILIM SÜREÇLERİNE DAİR ÖNEMLİ BULGULARA ULAŞTI. SAYGIN BİLİM DERGİSİ SCİENCE’DA YAYIMLANAN ÇALIŞMA, BU DÖNEME İLİŞKİN KÜLTÜREL VE GENETİK DİNAMİKLERİ ÇOK BOYUTLU BİR YAKLAŞIMLA ELE ALARAK BİLİM DÜNYASINDA SES GETİRDİ.

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYELERİNİN DE YER ALDIĞI...