
Heyecan Verici Gelişmeler Almanya'da
Şubat ayında gerçekleştirilecek olan erken seçimlere geri sayım sürerken, Almanya Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) ile Almanya için Alternatif (AfD) partileri arasında dikkat çekici bir işbirliğine tanıklık edildi. Çarşamba günü, CDU'nun Avrupa dışından gelen göçmenleri sıkı kontrol altına almayı ve kolayca sınır dışı etmeyi öngören önergesi, AfD'nin desteğiyle federal mecliste kabul edildi.
Oylamanın Sonuçları ve Anlamı
Oylamada gerekli olan 348 oydan 252'sine ulaşılması, yani %72 oranında destek sağlanması, iki partinin işbirliğinin ne denli güçlü olduğunu gösteriyor. CDU Genel Başkanı Friedrich Merz, önergenin AfD'nin katkısıyla kabul edilmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirirken, bu gayr-i resmi koalisyon, aşırı sağın etkisini ve gelecekteki hükümet formasyonlarına olan ihtimalini gözler önüne serdi.
İdeolojik Akrabalık ve Geçmiş
CDU ve AfD arasındaki bu yakınlık sürpriz olarak değerlendirilemez. İki parti arasında var olan ideolojik benzerlikler, AfD'nin Müslüman ve göçmen karşıtı görüşlerinin, CDU'nun 2000'li yıllardaki duruşundan ilham aldığı gerçeğiyle destekleniyor. CDU, özellikle yıllar boyunca, Almanya'da siyasal İslam tehdidini ve göç konusunu sıkça gündeme getirmiştir.
Eleştiriler ve Toplumda Noramlleşen Milliyetçilik
2021 yılında iktidara gelen Alman Hükümeti'nin aldığı yanlış kararlar, kamuoyunun güvenini sarsmış durumda. Enerji ve ekonomi politikaları ülkenin ekonomik kalkınmasını olumsuz etkilerken, bu durum, halk arasında göçmenlere karşı duyulan nefretin artmasına olanak tanıdı. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen saldırılarla birlikte, toplumda zehirlenen atmosfer CDU ve AfD'ye siyasal bir yatırım fırsatı sundu.
Gelecek Üzerindeki Etkileri
Bu gelişmeler, sağ-milliyetçi ve ayrımcı eğilimlerin Batı'da nasıl köpürdüğünü gösteriyor. AfD eş başkanı Alice Weidel’in olası bir koalisyona duyduğu destek, 2025 yılında gerçekleşecek seçim öncesinde Türkiye'nin zeminini hazırlıyor. Milliyetçi politikalar, yeni dünya düzeninin önemli bir parçası haline gelme riski taşıyor.
Sonuç olarak, CDU ve AfD'nin işbirliği, Almanya'nın siyasetinde yeni bir dönem başlatabilir. Bu yaklaşım, Avrupa'daki milliyetçiliğin ve popülist yaklaşımların ne kadar tehlikeli bir hal aldığının altını çizmektedir.
[Mehmet Osman Gülyeşil, Berlin Humboldt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesidir.]
*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.