Arap Ülkeleri İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın Filistin Tanımalarını Memnuniyetle Karşıladı
Ürdün, Lübnan, Kuveyt, Umman ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın Filistin Devleti'ni tanıma kararını olumlu buldu.
Ürdün'ün Değerlendirmesi
Ürdün Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Fuad el-Mecali, yaptığı yazılı açıklamada söz konusu kararın, 'işgalin sona ermesi ve Filistin halkının kendi devletini kurma hakkının gerçekleşmesi' yönündeki uluslararası iradeyle paralel alındığını belirtti.
Mecali, bu kararın 1967'de sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devletinin tanınmasını hedefleyen uluslararası çabaların açık onayı anlamına geldiğini vurguladı.
Lübnan'dan Tebrik
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, 'İngiltere, Kanada ve Avustralya'ya, Filistin Devleti'ni tanıma konusunda attıkları tarihi adımlar için selamlarımı iletiyorum' ifadelerini kullandı.
Selam, bu adımın 2002 Beyrut Zirvesi'nde kabul edilen Arap Barış Girişiminde vurgulandığı üzere, bağımsız bir Filistin Devleti kurulmadan bölgede kalıcı çözüm ve istikrarın sağlanamayacağını teyit ettiğini söyledi.
Kuveyt'in Çağrısı
Kuveyt Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, bu kararın bölgede barış umutlarını güçlendireceği ve iki devletli çözümün gerçekleşmesi yönündeki uluslararası çabaları destekleyeceği kaydedildi.
Açıklamada ayrıca, tüm ülkelerin bu üç ülkeyi örnek alarak Filistin sorununa adil ve kapsamlı bir çözüm bulunmasına katkıda bulunmaları gerektiği belirtildi.
Umman'dan Destek
Umman Dışişleri Bakanlığı ise kararın, iki devletli çözümün gerçekleşmesi ve bölgede güvenlik ile barışın temellerinin sağlamlaşmasını amaçlayan uluslararası çabalar bağlamında önemli bir gelişme olduğunu açıkladı.
Açıklamada, Filistin'i henüz tanımamış olan devletlere benzer adımlar atma çağrısı yapıldı.
KİK: 'Cesur' Karar
Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi, İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın Filistin Devleti'ni resmen tanıma kararlarını memnuniyetle karşılayarak bu tutumu 'cesur' diye nitelendirdi.
El-Budeyvi, bu kararın Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkını ve 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devletini kurma hakkını temsil ettiğini söyledi.