BM yaptırımlarının geri dönüşü İran ekonomisini vurdu
Yaptırımlar, kur ve halkın tepkisi
Birleşmiş Milletler yaptırımlarının yeniden devreye girmesiyle İran'da ekonomik kaygılar belirgin şekilde arttı. BMGK 2231 sayılı karar kapsamındaki "snapback" mekanizmasının anlaşma sağlanamayınca 28 Eylül tarihinde işletilmesi, 2015'te kaldırılan yaptırımların otomatik olarak yeniden yürürlüğe girmesine yol açtı.
Bu gelişmeyle birlikte, ABD ve Avrupa'nın daha önce tek taraflı uyguladığı yaptırımlar şimdi BM üyesi tüm ülkeleri bağlayan uluslararası yaptırımlara dönüştü. Sürecin başlaması döviz ve altın kurlarında hızlı yükselişe neden oldu; ağustos sonlarında dolar kuru 90 bin tümen civarındayken, günümüzde 111 bin tümen ile zirve yaparak yaklaşık bir ayda %20 değer kaybı yaşandı.
Sürecin diplomatik yansımaları
İngiltere, Fransa ve Almanya'nın 28 Ağustos tarihinde 'snapback' mekanizmasını işletme kararı, ekonomik tedirginliği artırdı. İran yönetimi ise ilk tepki olarak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile 9 Eylül tarihinde yapılan Kahire anlaşmasını feshedeceğini açıkladı ve Meclis'te NPT den çekilme çalışmalarının sürdüğü belirtildi. Bu adımlar, nükleer meseleyi daha karmaşık hale getirdiği ve ülkeye yeni saldırı ihtimalini artırabileceği endişelerini beraberinde getirdi.
Tahran sokaklarında görüşler: Esnaf ve vatandaş ne diyor?
AA muhabirinin Cumhuri Caddesi ve Dövizciler Çarşısı'nda yaptığı röportajlarda Tahranlılar, müzakerelerin başarısızlığı ve son yaptırımların hayat koşullarını daha da zorlaştıracağı kaygısını dile getirdi.
Mecid Bahtiyari adlı esnaf, sorunun kötü yönetimden kaynaklandığını vurguladı ve halkın barınma, refah ve taşıt konularında ciddi eksiklikleri olduğunu belirterek bundan sonra yaşanacakların endişe verici olduğunu ifade etti. Bahtiyari, İran'ın daha ılımlı dış politika izlemesi gerektiğini söyleyip Rusya ve Türkiye'yi örnek gösterdi.
Müçteba İzzetmend adlı döviz bürosu işletmecisi, yaptırımların yeni olmadığını ve ülkenin 46 yıldır yaptırım altında olduğunu hatırlatarak halk üzerindeki ekonomik baskının çok yüksek olduğunu belirtti. İzzetmend, halkın hükümetten müzakereleri hızlıca sonuçlandırmasını beklediğini, yaptırımların asıl zararını Avrupa ülkelerinin de göreceğini savundu.
Mehdi Zakiri adlı emekli öğretmen ise yaptırımların savaşa dönüşmemesi gerektiğini vurguladı; savaşın orta sınıf ve yoksulları vuracağını söyledi. Zakiri, yaşam maliyetlerinin artışına dikkat çekerek açıklanan fiyat artışlarının nedenlerinin belirsiz olduğunu ve işsizlik sorununun yaygın olduğunu dile getirdi. Ayrıca, halkın kötüleşen yaşam koşullarına dair soruların cevaplanması için bağımsız ekonomistlere ihtiyaç olduğunu ve bu koşullar altında nükleer programın amaçlarının sorgulanması gerektiğini ekledi.
Sonuç olarak, BM yaptırımlarının yeniden devreye girmesi İran ekonomisinde zaten var olan kırılganlığı artırırken döviz kurlarındaki sert yükseliş ve toplumdaki endişe, kısa vadede ekonomik ve siyasi istikrarsızlık riskini büyütüyor.