Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz İSO Meclisi'nde Konuştu
Cevdet Yılmaz, "Sanayimizin Sorunlarına Yeni Nesil Bir Bakış Açısıyla Çözüm Arayışı" gündemiyle düzenlenen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi 2025 Yılı Ağustos Ayı Olağan Toplantısında Türkiye ekonomisinin güncel durumuna dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
Makro Ekonomi ve Büyüme Performansı
Yılmaz, son 2,5 yıldır uyguladıkları makro ekonomik istikrar ve reform programının birçok stres testinden başarıyla geçtiğini vurguladı. 2024 yılı itibarıyla milli gelirimizin 1,3 trilyon doları aştığını, bu yılın sonunda ise 1,5 trilyon dolara yakın bir büyüklük beklendiğini belirtti.
Türkiye'nin son 22 yılda dünya ortalamasının üzerinde büyüdüğünü, yıllık ortalama büyümenin dünya ortalamasından 1,8 puan fazla gerçekleştiğini söyleyen Yılmaz, Türkiye'nin bugün dünyada 17'nci büyük ekonomi konumunda olduğunu kaydetti. Ayrıca ekonominin 19 çeyrektir kesintisiz büyüdüğünü vurguladı.
İSO'nun Sanayiye Katkısı
Yılmaz, İstanbul Sanayi Odası'nın 24 bini aşkın üyesi ile Türkiye sanayi üretiminin üçte birinden fazlasını gerçekleştirdiğini, toplam katma değerin yaklaşık %36'sını sağladığını ve sanayi istihdamının yaklaşık %30'unu karşıladığını hatırlattı. İSO'nun Türkiye ihracatının yaklaşık üçte birini tek başına sırtladığını ve ülkenin büyüme dinamiklerini somutlaştırdığını ifade etti.
Orta Vadeli Program (OVP) ve Yapısal Reformlar
Yılmaz, Orta Vadeli Program güncelleme çalışmalarını sürdürdüklerini, bakanlarla yapılan toplantılarla OVP'nin her yıl eylül ayının ilk haftasında güncellendiğini aktardı. Güncellemelerin üç temel başlıkta gerçekleştiğini; makro ekonomik göstergeler, 2026 ve sonrası için temel bütçe büyüklükleri ve yapısal reformların bu başlıklar olduğunu söyledi.
Reform yapabilen bir ülke olmanın beklentileri iyileştireceğini, bu nedenle yapısal reformların reel ve beklenti kanalları aracılığıyla büyük önem taşıdığını belirtti. Politika tasarımında tarımdan turizme, sendikalardan özel sektöre kadar geniş bir istişare sürecinin esas alındığını vurguladı.
Küresel Çevre, Jeopolitik Riskler ve Fırsatlar
Yılmaz, küresel ekonomide kuralların zayıfladığı, jeopolitik gerilimlerin arttığı bir dönem yaşandığını, üretim merkezlerinin değiştiğini ve savunma sanayi konularının öne çıktığını söyledi. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik konumlanmasıyla bu dönüşümü fırsata çevirmesi gerektiğini belirterek, toplumun birlikte hareket etmesi çağrısında bulundu.
İhracat, Cari Açık ve Makro Görünüm
Yılmaz, Türkiye'nin ihracat performansına değinerek 2025 Temmuz itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatın Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını ve yılı 70'in üzerinde bir oranla kapatma beklentisi olduğunu söyledi. Cari açığın OVP tahminlerinden daha iyi durumda olduğunu ve makro göstergelerdeki iyileşmenin sürdüğünü ifade etti.
Deprem Sonrası İmar ve Harcamalar
6 Şubat 2023 depremlerinin ardından 11 ilde başlatılan inşa seferberliğine ilişkin konuşan Yılmaz, bugüne kadar yapılan harcamanın bugünkü fiyatlarla 3 trilyon lirayı bulduğunu, 70 milyar doların üzerinde harcama yapıldığını ve tamamlandığında 100 milyar doları aşan bir yatırımın gerçekleştirileceğini açıkladı. Bu yatırımların şehir altyapıları, hastaneler, okullar, yollar ve yüz binlerce konut inşasını kapsadığını, bu yıl sonu itibarıyla 450 bin konutun hak sahiplerine teslim edilmesinin hedeflendiğini belirtti.
Enflasyon, Sosyal Etkiler ve Para Politikası
Enflasyonun temel mesele olmaya devam ettiğini söyleyen Yılmaz, toplumda karamsarlık yaymaya yönelik kampanyalara dikkat çekti. Enflasyonla kararlı ve koordineli mücadeleye devam edileceğini, yıl sonunda 20'li rakamlardan bahsetmeyi hedeflediklerini ifade etti. Eğitim, kira ve özel okul ücretlerinin enflasyona etkilerine değinerek, sadece para politikasıyla yol alınamayacağını, sosyal politika tedbirlerinin de gündemde olduğunu açıkladı.
İklim Kanunu ve Emisyon Ticaret Sistemi
Yılmaz, İklim Kanununun enerji, madencilik ve yenilenebilir enerjiyi etkileyecek düzenlemeler içerdiğini, ayrıca bir emisyon ticaret sistemi kurulacağını belirtti. Bu düzenlemelere ilişkin yürütülen propagandaya karşı uyarıda bulunarak, sistemin kurulmasının Avrupa pazarlarına ihracat yapan sanayi için gerekli olduğunu, verginin ülke içinde toplanarak sanayinin yeşil dönüşümüne aktarılacağını vurguladı.
Sanayi, İstihdam ve Teşvikler
Türkiye sanayi üretim endeksinin Haziran ayında yıllık bazda %8,3 artış gösterdiğini, işsizlik oranının 26 aydır tek haneli seviyelerde seyrettiğini belirtti. İstanbul'da 9 OSB'de 335 bin kişinin istihdam edildiğini, tüm parseller üretime geçtiğinde bu rakamın 435 bin'e ulaşmasının beklendiğini aktardı.
Sıkıntı yaşayan sektörlere yönelik destekleri sıralayan Yılmaz, prim destekleri, altıncı bölge destekleri ve Anadolu'ya geçiş teşviklerini sürdürdüklerini söyledi. Ayrıca YTAK programı kapsamında Merkez Bankası tarafından ayrılan 500 milyar fonla, ithalatı azaltıcı ve teknolojik düzeyi yüksek projelere iki yıl geri ödemesiz, on yıl vadeli düşük faizli krediler verildiğini; Hit30 programının ise genel teşvik ve teknolojik hamle programı olduğunu açıkladı.
Sonuç ve Beklenti
Yılmaz, önümüzdeki yılın finansal koşullar ve yatırım ortamı açısından çok daha iyi olacağını öngördüklerini, Türkiye'nin istikrarını koruyarak diplomasiyi ve barışı savunmaya devam ettiğini belirterek sözlerini tamamladı. Sanayicilere seçici ve anlamlı desteklerin süreceğini, KOBİ ve girişimcilere fon sağlamanın ülkenin üretim kapasitesini artırmaya devam edeceğini vurguladı.