DOLAR
42,54 0%
EURO
49,65 0%
ALTIN
5.757,12 0%
BITCOIN
3.893.088,06 0%

Cevdet Yılmaz'tan Adli Yıl Açılışı'nda Yeni Anayasa ve Adalet Vurgusu

Cevdet Yılmaz, 2025-2026 Adli Yıl Açılışında yeni anayasa çağrısı, Gazze eleştirisi ve yargı reformu hedeflerini açıkladı.

Yayın Tarihi: 01.09.2025 17:58
Güncelleme Tarihi: 01.09.2025 17:58

Cevdet Yılmaz'tan Adli Yıl Açılışı'nda Yeni Anayasa ve Adalet Vurgusu

Cevdet Yılmaz: Adli Yıl Açılışı'nda Yeni Anayasa ve Adalet Vurgusu

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2025-2026 Adli Yıl Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada adaletin toplumsal ve uluslararası boyutlarına dair güçlü mesajlar verdi. Yılmaz, konuşmasını Yargıtay Başkanlığı'nda düzenlenen törene katılarak gerçekleştirdi.

Gazze ve Uluslararası Adalet Eleştirisi

Yılmaz, Gazze'de yaşananlara dikkat çekerek bunun adalet, ahlak ve etik bağlamında ciddi bir sınav olduğunu belirtti. Konuşmasında, "Gazze'nin adaletle doğrudan ilişkili bir konu olduğunu" ifadesine yer verdi ve şunları söyledi:

"Gazze'de yaşanan vahşetin, toplumların bilimde, teknolojide, maddi gelişmelerde ne kadar ileriye gitmiş olurlarsa olsun, adaletten, ahlaktan, etikten kopuk bir ilerlemenin, hiçbir insani değerinin olmadığını gösterdiğini" vurguladı.

İsrail yönetiminin eylemlerinin uluslararası mekanizmaların itibarını zedelediğini belirten Yılmaz, "Türkiye Cumhuriyeti olarak başından itibaren mazlum Filistin halkının yanında, adaletten yana net bir pozisyon belirlemiş durumdayız." dedi. Uluslararası Adalet Divanı'nda görülen soykırım davasının hızlı şekilde sonuçlanmasını temenni etti.

Yargıya ve Yargı Mensuplarına Saygı

Yılmaz, adaletin devletin temeli olduğunu belirterek, hakim ve savcılara selamlarını iletti ve yeni adli yılın hayırlı olmasını diledi. Hak arama yollarının çok katmanlı bir yapıda her zaman mevcut olduğunu; ancak hiç kimsenin yargı mensuplarına hakaret ederek adalete olan güveni sarsma hakkı bulunmadığını vurguladı.

Konuşmasından bir alıntı: "Demokratik bir ortamda yargı kararları elbette eleştirilebilir. Tüm kuvvetler gibi, tüm kesimler gibi yargı kararları da elbette tartışılabilir, eleştirilebilir... Ancak hiçbir kişi ve kurumun yargı mensuplarına hakaret etme, adalet kurumuna duyulan güveni zedeleme ve bağımsız, tarafsız yargıyı etki altına alma hakkı yoktur."

Yargı Reformu, Dijital Dönüşüm ve Erişim

Yılmaz, hukukun üstünlüğünü esas alan ve gecikmeyen, öngörülebilir bir adalet sistemi hedefiyle Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Stratejisini anlattı. UYAP, SEGBİS, e-tebligat ve elektronik duruşma gibi uygulamalarla sağlanan dijital dönüşümün örnek olduğunu; bu sistemlerin yapay zekâ ile entegrasyonunun planlandığını söyledi.

Adalet hizmetlerinde yapılacakların ana başlıkları arasında onarıcı ve telafi edici adalet uygulamalarının sisteme kazandırılması, tebligat hatalarını azaltma, ceza infaz ve denetimli serbestlik yönetim kapasitesinin artırılması ve meslek edindirme programları ile üretim miktarının yükseltilmesi yer aldı.

İstatistikler ve Kurumsal Gelişim

Yılmaz, yargı kadrosundaki artışlara dair verileri paylaştı: "Hakim ve savcı sayısının 2002 yılında 9 bin 349 iken, bugün yüzde 173 artışla 25 bin 551, toplam kadın hakim ve savcı sayısının ise 2002 yılında sadece 1847 iken bugün yüzde 433 artışla 9 bin 841" olduğunu aktardı. Ayrıca faal adli ve idari yargı ilk derece mahkemelerinin sayısını 3 bin 727'den 8 bin 898'e yükselttiklerini ifade etti.

Adli Tıp Kurumu'nun modern laboratuvarlarla 81 ilde hizmet verir hale geldiğini hatırlatan Yılmaz, istinaf mahkemelerinin kurulmasıyla Yargıtay ve Danıştay'ın iş yükünün azaltıldığını belirtti.

Kayıtlılık ve Önleyici Hukuk

Yılmaz, hukuk alanında önceliğin önleyici ve koruyucu hukuk olması gerektiğini vurgulayarak, uyuşmazlıkların temel kaynaklarının düzeltilmesiyle dava sayısının azalacağını söyledi. En kritik hususun kayıtlılık olduğunu belirtti ve iyi, detaylı sözleşmelerin önemine dikkat çekti.

Yeni Anayasa Çağrısı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı sözlerini yeni anayasa hedefiyle tamamladı ve vatandaşın beklentisini aktardı: "Aziz milletimizin bizden beklentisi, geçmişteki darbe etkilerinden arındırılmış, gelecek odaklı, demokratik ve devletin işleyişini daha da etkinleştiren bir anayasadır. Bu beklentiyi milli iradenin tecelligahı olan Gazi Meclisimizde tüm partilerin, tüm grupların katkısıyla karşılamayı temenni ediyoruz. Ülkemizin demokrasi birikimi buna imkan sağlayacak olgunluktadır."

Yılmaz, ortak akıl ve millet iradesiyle en geniş mutabakatla yeni, sivil bir anayasanın hayata geçirilmesiyle Türkiye'yi vesayet zincirlerinden kalıcı şekilde kurtaracaklarını ve güçlü bir ülke olma hedefine ilerleyeceklerini kaydetti.