Cevdet Yılmaz: Türkiye 2003'ten Bu Yana 282 Milyar Dolar Doğrudan Yatırım Çekti
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirilen Yatırım Danışma Komitesi (YDK) toplantısında Türkiye'nin yatırım ve ekonomik göstergelerine ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
Yatırım Rakamları ve Son Durum
Yılmaz, 2002 öncesi yaklaşık 30 yıllık dönemde sadece 15 milyar dolar doğrudan yatırım çekilmişken, 2003'ten Temmuz 2025 itibarıyla toplamda 282 milyar dolar yatırım çekildiğini belirtti. 2024'te uluslararası doğrudan yatırım girişinin 11,3 milyar dolar olduğunu, 2025'in ilk 7 ayında ise bu tutarın 8,4 milyar dolar seviyesine ulaştığını ve yıllıklandırılmış girişlerin 13,8 milyar dolar ile son yılların zirvesine çıktığını kaydetti.
Ekonomik Dönüşüm ve Yapısal Gelişmeler
Yılmaz, son 22 yılda Türkiye ekonomisinin üretim kapasitesi, altyapı, ihracat ve beşeri sermaye alanlarında güçlü ilerleme kaydettiğini vurguladı. Milli gelirin 2002'de yaklaşık 238 milyar dolar iken 2024 sonunda 1,4 trilyon dolara yaklaştığını, kişi başına gelirin ise dört kattan fazla artarak yaklaşık 15 bin dolar seviyesine ulaştığını söyledi.
Buna bağlı olarak Türkiye'nin küresel yatırım pastasındaki payını beş kat artırarak yüzde 1 seviyesine çıkardığını ve ihracatın 2002'de 36 milyar dolar iken 2024'te 262 milyar dolara çıkarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını anımsattı.
Uluslararası Şirketlerin Rolü
2002'de uluslararası sermayeli şirket sayısının 5 bin 600 iken bugün yaklaşık 87 bine ulaştığını belirten Yılmaz, bu şirketlerin üretim yanında Ar-Ge, tasarım, tedarik, lojistik ve bölgesel yönetim merkezleriyle Türkiye'yi entegre bir bölgesel üs hâline getirdiğini ifade etti. Son 15 yılda ihracatın yaklaşık üçte birinin uluslararası sermayeli şirketler tarafından gerçekleştirildiğini ve bunun yüzde 60'ından fazlasının orta-yüksek ve yüksek teknoloji ürünlerinden oluştuğunu aktardı.
Reformlar, Teşvikler ve İkiz Dönüşüm
Yılmaz, son 20 yılda yapılan reformların yatırım ortamını dünya standartlarında güvenli ve öngörülebilir bir ekosisteme dönüştürdüğünü, bu başarının siyasi istikrar ve yatırımcıyla kurulan güvene dayandığını söyledi. YOİKK ve Yatırım Danışma Konseyi gibi mekanizmalar aracılığıyla eylem planları hazırlandığını ve uygulandığını vurguladı.
Yeni yatırım teşvik sistemiyle katma değerli üretimi, yeşil ve dijital dönüşümü, bölgesel kalkınmayı önceleyen daha seçici bir yapıya geçildiğini belirtti. Temmuz 2025'te yürürlüğe giren İklim Kanunu ve kurulacak Emisyon Ticaret Sistemi ile şirketlere emisyon azaltımını daha düşük maliyetle gerçekleştirme imkanı sunulacağını, karbon kredisi piyasasının ekonomiye katma değer sağlayacağını ifade etti.
Ayrıca 5G ve fiber altyapının 2026'nın ilk çeyreğinde hayata geçirilmesiyle dijital dönüşümün hızlanacağını ve yeşil enerji yatırımlarının izin süreçlerinin kısaltıldığını belirtti. Rüzgarda yatırım süresinin dört yıldan iki yıla, güneşte ise iki yıldan 1,5 yıla indirildiğini açıkladı.
Makroekonomi, Enflasyon ve Büyüme Hedefleri
Güncellenmiş Orta Vadeli Program çerçevesinde enflasyonla mücadele ve yapısal dönüşüm adımlarına vurgu yapan Yılmaz, Haziran 2024'ten itibaren dezenflasyon sürecinin devam ettiğini ve bu süreçte enflasyonun 42 puan düşürüldüğünü söyledi. Hedeflerin 2026'da yüzde 20'nin altına, 2027'de ise tek haneli enflasyona ulaşmak olduğunu belirtti.
Yılmaz, 2024'te ekonominin yüzde 3,3 büyüdüğünü, 2025'te aynı oranın korunmasının beklendiğini ve 2026-2028 döneminde kademeli büyüme artışıyla 2028'de yüzde 5'e ulaşma hedefinin bulunduğunu bildirdi. 2024'te cari açığın milli gelire oranının yüzde 0,8'e gerilediğini, brüt rezervlerin 3 Ekim itibarıyla 186,2 milyar dolar seviyesine yükseldiğini ve risk priminin 260 baz puanın altına gerilediğini aktardı.
Kamu maliyesinde disiplinin sürdüğünü, 2024'te bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 4,7 olduğunu, deprem etkisi hariç tutulduğunda açığın yüzde 3 seviyesinde gerçekleştiğini; 2025'te bütçe açığını yüzde 3,6'ya, 2028'de ise yüzde 2,8'e düşürmeyi hedeflediklerini söyledi.
Program döneminde milli gelirin 2025 sonunda ilk kez 1,5 trilyon dolar'ı aşması, kişi başına gelirin 17 bin dolar'ın üzerine çıkması ve Dünya Bankası sınıflamasında yüksek gelirli ülke grubuna dahil olunması öngörülmektedir. 2028 sonunda milli gelirin 1,9 trilyon dolar'a yaklaşması ve kişi başına gelirin 21 bin dolar seviyesine yükselmesi hedeflenmektedir.
Küresel Tedarik Zincirleri ve Nitelikli Yatırımlar
Yılmaz, küresel tedarik zincirleri ve dijital yatırımların ülkelerin rekabet gücü ve dayanıklılığını belirlediğini vurguladı. Türkiye'nin stratejik konumu, sanayi altyapısı, nitelikli iş gücü ve lojistik ağları ile bu dönüşümün merkezlerinden biri olduğunu ifade etti.
Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi ile nitelikli UDY tanımının öne çıktığını, 2024'te duyurulan 383 UDY projesinin yüzde 72'sinin nitelikli UDY kriterleriyle örtüştüğünü ve toplam sermaye harcamasının yüzde 71'inin bu yatırımlardan oluştuğunu belirtti. Son 10 yılda küresel tedarik zincirleriyle doğrudan bağlantılı 539 yatırım projesi çekildiğini aktardı.
Dijital Yatırımlar ve Teknoloji Odaklı Hamleler
Yılmaz, dijitalleşmenin rekabetin en kritik alanı olduğunu, Türkiye'nin genç nüfusu ve mühendislik kapasitesiyle yeni nesil dijital yatırımlar için cazip bir merkez olduğunu söyledi. 2030 Sanayi Stratejisi ve HIT-30 programı ile yapay zeka, yarı iletken, batarya ve yenilenebilir enerji gibi alanlarda destekler sunulduğunu belirtti.
2024 yılı UDY yatırımlarının niteliğine bakıldığında sıfırdan projelerin sanayi altyapısını güçlendiren, birleşme ve satın almaların ise hizmet ve dijital alanlara yoğunlaştığını, dijital yatırımların 35 birleşme ve satın alma işlemiyle yüzde 37 pay aldığını aktardı. Son 10 yılda 214 dijital yatırım projesine ev sahipliği yapıldığını ve uluslararası sermayeli şirketlerin 1000'den fazlasının Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin bulunduğunu vurguladı.
Toplantının Amacı ve Beklentiler
Yatırım Danışma Komitesi'nin Türkiye'nin yatırım ortamına uluslararası bir bakış kazandırmayı, kamu ve özel sektör arasında güçlü bir istişare zemini oluşturmayı amaçladığını belirten Yılmaz, toplantılarda alınacak geri bildirimlerin reform gündemini şekillendireceğini ve Türkiye'yi yatırımcılar için güvenilir, öngörülebilir ve rekabetçi bir merkez olarak pekiştireceğini sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi tarafından düzenlenen “Yatırım Danışma Toplantısı”na katıldı.