Falk: İsrail'i kınamamak da diplomatik destek sağlıyor
Eski Birleşmiş Milletler Filistin Raportörü Richard Falk, Londra'da devam eden temsili Gazze Mahkemesi'nin ikinci gününde yaptığı konuşmada, İsrail'i kınamamanın ya da gerekli adımları atmamanın da fiilen İsrail'e diplomatik destek sağladığını vurguladı.
Falk, İngiltere'nin İsrail'le suç ortaklığı iddialarının incelendiği mahkemede, özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin durumuna işaret ederek, 'Başka ülkelerin suç ortaklığı olmasaydı İsrail şu an yaptıklarını yapamazdı' dedi.
Diplomatik suç ortaklığı ve BM eleştirisi
Falk, diplomatik desteği 'diplomatik suç ortaklığı' şeklinde nitelendirerek, ABD'nin Filistin temsilcilerinin BM Genel Kurulu'na katılımına vize vermemesini eleştirdi. Falk'a göre bu adım, sorunları barışçıl yollarla çözme ilkesini baltalıyor.
Ayrıca Falk, 'Diplomatik destekler sadece İsrail'i kınamamakla değil, kınamalar ışığında somut adımlar atmamak suretiyle de devam ediyor' diye konuştu. İsrail'in BM çalışanlarına uyguladığı yasaklar ve gazetecilere yönelik saldırılara da değinen Falk, bunun 'yalanı önceleme, gerçeği cezalandırma' örneği olduğunu belirtti.
Forensic Architecture Başkanı Eyal Weizman: Bina enkazları toplu mezar
Eyal Weizman, Londra merkezli Forensic Architecture adına yaptığı sunumda, soykırımı reddetmenin soykırıma zemin hazırladığını vurguladı. Weizman, Gazze'deki yıkımın daha önce benzeri görülmemiş bir düzeyde olduğunu ve yeniden düzenleme amacıyla tüm izlerin yok edildiğini ifade etti.
Weizman, İsrail ordusunun bina enkazlarını askeri amaçlarla kullandığını belirterek, 'Bina yıkıntıları aslında birer toplu mezar yeri. Birçok cenaze enkazdan çıkarılamadı. Bu enkazlardan bir kısmının inşaat malzemesi olarak İsrail'e götürüldüğü de belgelendi.' dedi.
İngiltere eleştirileri: Neve Gordon ve Shahd Hammouri
Gün boyunca 10'un üzerinde konuşmacının tanıklık sunduğu mahkeme oturumlarında, Londra Üniversitesi Queen Mary Koleji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neve Gordon, İngiltere hükümetinin İngiliz vatandaşı Filistinlilere kapıları kapattığını ve İsraillilere aynı muamelenin uygulanmadığını söyledi. Gordon, 'Bir soykırım, soykırımı reddederek yapılıyor' ifadelerini kullandı ve İngiltere'nin yasal yükümlülüklerine rağmen silah satışını ve istihbarat desteğini sürdürdüğünü belirtti.
Oturum başkanı ve Kent Üniversitesi Uluslararası Hukuk Bölümü öğretim üyesi Filistinli akademisyen Shahd Hammouri de İngiltere'nin Gazze'de yaşananlar konusunda bilgi sahibi olmasına karşın İsrail soykırımını desteklediğini söyledi.
Jeremy Corbyn: Tarihin doğru tarafında yer almak
Mahkeme oturumlarını yöneten bir diğer isim olan eski İşçi Partisi lideri ve bağımsız milletvekili Jeremy Corbyn, iki günde 29 tanığın dinlendiğini belirtti. Corbyn, Filistinli tanıkların yaşadıklarını anlatmasının zor olduğunu söyleyerek, 'Yaşananların hiçbirisi kendiliğinden olmadı. Yaşananlar tamamen İsrail hükümeti ve ordusu tarafından hesaplanmış, kararları verilmiş şeyler.' dedi.
Corbyn, Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi kararlarının üye ülkeler açısından bağlayıcı olduğuna dikkat çekti ve İngiltere'nin bu mahkemelere üye olduğunu hatırlatarak, mahkemenin amacının İngiliz siyasi sürecine etkide bulunarak 'tarihin doğru tarafında yer almamızı sağlamak' olduğunu söyledi. Corbyn, mahkemedeki kanıtları içeren bir rapor hazırlayacaklarını ve bunu Parlamento ile Dışişleri Bakanlığı gibi kurumlara sunacaklarını aktardı.
Gazze Mahkemeleri
The Gaza Tribunal, Londra'da İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçlarında İngiltere'nin suç ortaklığı iddialarını inceliyor. Buna paralel olarak kurulan Gaza Tribunal ise Gazze'de yaşananların hukuki, siyasi ve etik yönlerini araştırmak üzere çalışmalar yürütüyor. Gelecek ay İstanbul'da toplanacak bir diğer Gazze Mahkemesinin başkanı da eski BM Filistin Raportörü Richard Falk olarak bildirildi.