DOLAR
42,55 -0,01%
EURO
49,52 -0,02%
ALTIN
5.723,57 0%
BITCOIN
3.827.856,83 0%

Feti Yıldız: İnfaz Hukuku Sil Baştan Yazılmalı

MHP'li Feti Yıldız, infaz hukukunun 'yamalı bohça' haline geldiğini vurguladı; yeni, sade ve ıslah edici bir yasanın zorunlu olduğunu söyledi.

Yayın Tarihi: 12.08.2025 16:57
Güncelleme Tarihi: 12.08.2025 16:57

Feti Yıldız: İnfaz Hukuku Sil Baştan Yazılmalı

Feti Yıldız: İnfaz Hukuku Sil Baştan Yazılmalı

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda partisinin infaz hukuku önerilerini paylaştı. Yıldız, "Bizim infaz hukukumuz, kanunumuz yamalı bohçaya dönmüştür. Bunu sil baştan yazmaz ve yapmazsak bu işin içinden çıkamayız" dedi.

Ceza ve ıslahın hedefi

Yıldız, cezanın amacının toplumun suçtan korunması; ıslahın amacının ise hükümlü ve tutuklunun tekrar suç işlememesini sağlamak olduğunu belirtti. Bu iki amacın birlikte değerlendirildiğinde makul bir sonuca ulaşılacağını ifade etti.

Eşitlik ve uygulama sorunları

İnfazın kurallarının olduğuna ve bunların herkese eşit uygulanması gerektiğine dikkat çeken Yıldız, kanunda yer aldığı gibi din, mezhep, milliyet, dil, ırk, renk, cinsiyet, milli veya sosyal köken, siyasi veya diğer fikri yahut düşünceler ile ekonomik güç veya toplumsal konum yönünden ayrım yapılamayacağını kaydetti. Ancak pratikte bu ilkeye uyulmadığını vurguladı.

Yıldız, uygulamadaki çarpıklığı şöyle aktardı: "Bazı koğuşlarda, 10 kişilik koğuşta 30 kişi yatarken, bazı mahkumların odası neredeyse salon salon amacında gibi. Elbette ceza ve güvenlik tedbirleri infaz edilirken insanlık dışı tutum, aşağılayıcı, onur kırıcı davranışta kimse bulunamaz. Ancak 250 bin, 270 bin kapasiteli cezaevlerinde yaklaşık 420 bin kişi tutuklu hükümlü bulunursa, burada insan haysiyetinin çok da önemsenmediğini görürüz. Bunları söylemek zorundayız. Şu anda hükümlü tutuklu sayısı 420 bini geçti."

Tutuklama uygulamaları ve yargılama süreci

Yıldız, tutuklamaların son dönemde yaygınlaştığını, yargılama sürecinin sağlığı ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için özgürlüğün geçici tedbir olarak kısıtlanmasının şart olduğunu belirtti: "Bugünlerde de tutuklama artık çok fazla gerekçe aramaya gerek olmayan bir lazıme şekline geldi. Halbuki yargılama sürecinin sıhhati, maddi gerçeğin her türlü şüpheden uzak şekilde ortaya çıkarılması için şüpheli veya sanığın hürriyetinin tedbir olarak geçici olarak kısıtlanması... Maalesef buna uymuyoruz."

Katalog suçlar kapsamında peşin tutuklama uygulamalarına değinen Yıldız, itiraz yollarındaki değişiklikleri de eleştirdi ve geçmişte sulh ceza hakimlerinin kararlarına karşı iki aşamalı itiraz yolları bulunduğunu hatırlattı. Muhalefetin bazı düzenlemelere karşı çıktığını da sözlerine ekledi: "Tutuklama çok ağır bir tedbirdir ancak masumiyet karinesini hiçbir zaman ortadan kaldırmaz."

İnfaz yasasında hedeflenen reform

Yıldız, infaz hukukunun ceza yargılamasının bittiği noktada başladığını belirterek sözlerini sürdürdü: "İnfaz hukuku, ceza yargılamasının bittiği yerde başlar. Bizim infaz hukukumuz, kanunumuz yamalı bohçaya dönmüştür. Bunu sil baştan yazmaz ve yapmazsak bu işin içinden çıkamayız."

Mevcut sistemin aynı kişiye birden fazla mekanizma uygulanması nedeniyle karmaşıklaştığını ve sisteme güvenin azaldığını vurgulayan Yıldız, hazırlayacakları yasanın hem uygulayıcılar (hakim, savcı, avukat) tarafından kolay anlaşılabilir hem de hükümlü, tutuklu ve aileleri tarafından kavranabilecek sadelikte olması gerektiğini ifade etti: "Yapacağımız yasa, uygulayıcıların yani hakimin, savcının, avukatın anlayabileceği, karmaşık olmayan, aynı zamanda da hükümlü ve ailesinin, tutuklu ve ailesinin anlayacağı kadar sade ve ıslah edici olmalıdır."

Yıldız ayrıca, bugüne kadar yapılan özgürlük ve güvenlik hakkına ilişkin reformlara rağmen infaz hukuku alanında daha çok iş yapmaları gerektiğini belirtti.