DOLAR
42,69 0%
EURO
50,15 -0,01%
ALTIN
5.907,24 -0,16%
BITCOIN
3.649.291,61 3,59%

Gazze Mahkemesi: Sivillere, Gazetecilere ve Eğitime Yönelik Suçlar Görüldü

Gazze Mahkemesi'nin nihai oturumunun 2. gününde İsrail'in sivillere, gazetecilere ve eğitim sistemine yönelik iddia edilen suçları ayrıntılı biçimde değerlendirildi.

Yayın Tarihi: 24.10.2025 19:27
Güncelleme Tarihi: 24.10.2025 19:27

Gazze Mahkemesi: Sivillere, Gazetecilere ve Eğitime Yönelik Suçlar Görüldü

Gazze Mahkemesi: Nihai Oturumda Suçlar Başlığı Altında Kritik Değerlendirmeler

İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans Salonu'nda düzenlenen Gazze Mahkemesi: Nihai Oturumun ikinci gününde, İsrail'in Gazze'de işlediği iddia edilen suçlar üç ana başlık altında ele alındı. Oturumu eski BM Filistin Raportörü Prof. Dr. Richard Falk yönetti.

Sivillere yönelik suçlar

Bu bölümde gazeteci Ahmed Alnaouq, Filistinli insan hakları avukatı ve Addameer (Vicdan) Derneği Genel Müdürü Sahar Francis ve aktivist-araştırmacı Hala Shoman söz aldı. Alnaouq, konuşmasında aile üyelerinin öldürüldüğünü belirterek, "Ailemin 21 üyesi sadece birer sayı değildi, insanlardı" dedi ve Gazze'de yaşananların 2023 Ekim'inde başlamadığını, 77 yıldır devam eden bir süreç olduğunu vurguladı.

Alnaouq, ana medyanın İsrail'in anlatılarını tekrar ettiğini iddia ederek gazetecilik mesleğinin halkın haklarını savunmada rol oynayacağını, "İsrail cinayetten yakayı sıyıramaz" şeklinde konuştu.

Sahar Francis, "Cinsel Saldırı ve Toplu Hapis" başlıklı sunumunda İsrail'in zulmünün Ekim 2023'ten önce de kayıtlı olduğunu, Ekim öncesinde İsrail hapishanelerinde 5.200 Filistinli olduğu bilgisiyle birlikte şu an hapishanelerde 9.100 kişinin bulunduğunu; bunların 400'ünün çocuk ve 53'ünün kadın olduğunu aktardı. Francis, soykırım başlangıcından bu yana 80 Gazzeli esirin hayatını kaybettiğini ve cesetlerinin hâlâ hapishanelerde tutulduğunu, yakın zamanda koşullar nedeniyle iki esirin daha yaşamını yitirdiğini belirtti. Francis, "Hesap verilebilirlik olmadan adalet de olmaz" diyerek 1948'den bugüne işlenen ağır suçların faillerinin hesap vermesinin önemine dikkat çekti.

Hala Shoman ise "Reprocide: İsrail'in Gazze'deki Soykırımı Filistinlilerin Bugünü ve Geleceğini Nasıl Hedefliyor?" başlıklı konuşmasında, Gazze'de üreme sağlığının sistematik hedef alındığını; bunun bir "üreme soykırımı" boyutu taşıdığını savundu. Shoman, erkeklere yönelik muamelelerin üreme sistemlerinde hasara yol açtığını ve bu saldırıların uzun vadeli bir politika olduğuna işaret etti.

Gazetecilere karşı işlenen suçlar

"Gazze'den Filistinli bir gazetecinin tanıklığı" başlıklı sunumunda Abubaker Abed, Gazze'de gazeteciliğin belgelemekten öte bir sorumluluk olduğunu, bölgenin parçası olarak yaşadıklarını anlattı. Abed, bazı medya kuruluşlarının bölgeye gidip "şöhret" peşinde koştuğunu ve Gazze'nin gerçek acılarını yansıtmadıklarını söyledi. Abed, Gazze'de işlenen her suçun belgelenmesi ve sorumluların hesap vermesi gerektiğini vurguladı.

Kudüs Üniversitesi İnsan Hakları Kliniği Direktörü Dr. Munir Nusseibeh, "Gazetecileri Ortadan Kaldırmak: Bir Soykırım Stratejisi Olarak Gazze'deki Gazetecilere Yönelik Sistematik Saldırılar" başlıklı sunumunda, Gazze'ye erişim kısıtları ve basına uygulanan ambargonun soykırım eylemlerinin görünmez kalmasını sağladığını belirtti. Nusseibeh, Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de 248'den fazla gazetecinin öldürüldüğünü ve bunların en az 56'sının görevleri nedeniyle doğrudan hedef alındığını kaydetti. Bu sayıların II. Dünya Savaşı'nda ve Vietnam'da ölen gazeteci sayılarıyla kıyaslandığını ifade ederek kasıtlı hedef almanın savaş suçu ve insanlığa karşı suç kapsamında değerlendirilebileceğini söyledi.

Eğitim Kırımı

Gazzeli öğrenciler Osama Alostta ve Malek Alsweirki ile Cambridge Üniversitesi'nden Prof. Wesam Amer eğitim alanına yönelik yıkımı değerlendirdi. Alostta, soykırım öncesi öğrenci hayatını ve kampüslerin yok edilişini anlatarak, çocukluğunun ve anılarının silindiğini söyledi. Alostta, Gazze'de "öldürülen, susturulan, yerinden edilen ve var olma hakları elinden alınan" çok sayıda öğrenci olduğunu ve 1.000'den fazla profesörün öldürüldüğünü belirtti.

Alsweirki, Gazze'nin bölgedeki yüksek eğitim oranına sahip olduğunu, ancak Tel Aviv yönetiminin eğitim kapasitesini hedef alarak eğitim alanlarını yok ettiğini, ailelerin sığınak olarak kullandığı okulların bile bombardımanlarla yıkıldığını ifade etti. Alsweirki, "Gazze'deki eğitime kasıtlı ve sistematik bir şekilde saldırıldı" dedi.

Prof. Wesam Amer, "Bilginin Soykırımı" başlıklı sunumunda Gazze'de akademik yaşamın, kütüphane ve arşivlerin hedef alındığını, entelektüel belleğin yok edildiğini belirtti. Amer, söz konusu yıkımın sadece binaları değil, nesiller boyu süren birikimi yok ettiğini vurgulayarak jürinin değerlendirmesinin bu kapsamı da içermesi gerektiğini ifade etti.

Oturumda ayrıca görgü tanıkları Asmaa Albatash, Nabeel Jumah, Sevjan Al-Shami, Mahmoud Haniyeh, Fidaa Al-Madhoun, Inas Hamdan, Sundus Zaqout ve Abdelrahman Al-Himdiat da söz aldı ve tanıklıklarını paylaştı.

İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans Salonu’nda düzenlenen "Gazze Mahkemesi:...

İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans Salonu’nda düzenlenen "Gazze Mahkemesi: Nihai Oturum"un 2'nci gününde düzenlenen "Suçlar" başlığı altındaki oturumda "Sivillere, gazetecilere ve eğitim sistemine karşı suçlar" ele alındı. Filistinli insan hakları avukatı ve Addameer (Vicdan) Derneğinin Genel Müdürü Francis, konuşma yaptı.

İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans Salonu’nda düzenlenen "Gazze Mahkemesi:...