Görme Engelli Hukukçu Ayşe Begüm Başbozkurt Gür: TİHEK'te Başarı ve 'Seslerin İzinde'
Türkiye 25'incisi olarak girdiği üniversite sınavının ardından Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitiren ve yüksek lisansla kariyerini güçlendiren görme engelli hukukçu Ayşe Begüm Başbozkurt Gür, bugün Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nda (TİHEK) uzman yardımcısı olarak görev yapıyor. Eşi Recep Gür ile yönettikleri 'Seslerin İzinde' adlı sosyal medya hesabıyla milyonlara ulaşan Başbozkurt Gür, engelli bireylere dair önyargıları kırmayı ve hak temelli farkındalık yaratmayı hedefliyor.
Eğitimdeki zorluklar ve sınav başarısı
Doğuştan görme engelli olan Başbozkurt Gür, üniversiteye babasının ders ve sınav kitaplarını seslendirmesiyle hazırlandığını aktarıyor. Kendi sözleriyle: "Bizim göremememiz değil, görmediğimiz için karşımıza çıkan engeller hayatı zorlaştırıyor. Asıl mesele farkındalık eksikliği."
Matematik gibi bazı derslerde ekran okuyucu programların yetersiz kaldığını ve erişilebilir kaynak sıkıntısı çektiğini belirten Başbozkurt Gür, lise döneminde özel okullardan aldığı burs tekliflerinin engelliliği gerekçe gösterilerek geri çekilmesinin onu daha da hırslandırdığını anlatıyor. "O süreçte ayrımcılığa uğradım ve görme engelli olduğum için kabul edilmediğim için bir şeyler yapmam lazım diye düşündüm. Aslında olumsuz bir deneyimdi ama bana mücadele azmi verdi. Hayatta bu tür deneyimler yaşayınca yapmamız gereken şey mücadele etmek oluyor. Üniversite sınavında derece yapmamı sağlayan motivasyon kaynağı bu durum oldu."
Sınavlarda görme engelli adayların diğer öğrencilerle aynı koşullarda yer aldığını ve görevlilerin onlara okuyucu ve kodlayıcı olarak yardımcı olduğunu belirtiyor.
TİHEK'te insan hakları perspektifi
Başbozkurt Gür, insan hakları alanında çalışmayı hedeflediğini ve TİHEK'in açtığı ilana başvurduğunda kurumun kendisini engelli olduğu için dışlamadığını, aksine bunun olumlu bir katkı olarak görüldüğünü söylüyor. "Engelli kişiler işe alım süreçlerinde önyargılarla karşılaşabiliyor. Özel sektörde nitelikleriniz güçlü olsa da sırf engelli olduğunuz için reddedilebiliyorsunuz. Ama burada, yöneticilerim engelli olmamı değerli bir katkı olarak gördü. İnsan hakları gibi bir alanda farklı bakış açılarının olması çok önemli. Bu nedenle bu kurumda çalıştığım için çok mutluyum."
'Seslerin İzinde' ile farkındalık çalışması
Eşiyle ortak deneyimleri sayesinde tanıştığını söyleyen Başbozkurt Gür, hayatı paylaşma kararının sosyal medya yolculuklarını da güçlendirdiğini belirtiyor. Yönetici oldukları 'Seslerin İzinde' hesabının milyonlarca kişiye ulaştığını vurgulayan Başbozkurt Gür, "Toplumun büyük bir kesimi engellilik konusunda bilgi sahibi değil. İnsanlar, engellilere nasıl destek olunacağını bilmiyor ya da yanlış davranışların hayatımızı nasıl etkilediğini göremiyor. Hataların birçoğu bilmemekten kaynaklanıyor. Biz bu kanallarda deneyimlerimizi paylaşarak farkındalık yaratmaya çalışıyoruz." diyor.
Günlük hayatta önyargılar ve çözüm çağrısı
Başbozkurt Gür, en büyük sorunun farkındalık eksikliği olduğunu vurgulayarak, "İnsanlar görme engellileri anlamak için gözlerini kapatıyor. Oysa yapılması gereken gözlerimizi açıp engelli bireylerin nerede zorlandığını, ne hissettiğini görmek. Gerçek empatinin böyle mümkün olacağını düşünüyorum." diyor.
Günlük yaşamda karşılaştığı sorunlar arasında kaldırım işgali, araçların uygunsuz parkı ve toplu taşımada sesli anons sistemlerinin çalışmaması gibi engelleri sıralıyor. Ayrıca toplumsal yaklaşımlarda iletişimin doğrudan engelsiz kişiye yönlendirilmesi, doktorda şikayetlerin eşe sorulması, tanımadık kişilerin acıma ifadeleriyle "Allah yardımcın olsun" demesi ya da sürekli bitkisel ilaç önerilmesinin engelli bireylerin kimlik arayışını zorlaştırdığını anlatıyor.
Ailelere yönelik "siz cennetliksiniz, bu yükü taşıyorsunuz" gibi söylemlerin de bireyin hislerinin göz ardı edilmesine neden olduğunu vurgulayan Başbozkurt Gür, baston kullanmaya başlamasıyla özgürlüğünün arttığını ve toplumun sık sık "görmen gerekiyor" mesajı verdiğini belirtiyor. Başlangıçta bastonla kötü göründüğünü düşündüğünü, ancak zamanla daha bağımsız bir birey olarak algılandığını fark ettiğini söylüyor.
Son olarak Başbozkurt Gür, "Bazen insanlar bir uğraşırken biz beş kat fazla uğraşıyoruz. Bu bizim hatamız değil. Kaynakların erişilebilir olmaması nedeniyle böyle oluyor. O yüzden mücadele etmek ve kabullenmek çok önemli. Zorluklar hep var ama biz de mücadele ettiğimiz ölçüde hayatta varız. Bu engelli biri için de engelsiz biri için de böyle." diyerek sorumluluğun yalnızca engelli bireylerde olmadığını, engelsiz kişilerin de görev üstlenmesi gerektiğini vurguluyor.
Üniversite sınavında Türkiye 25'incisi olarak kazandığı hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunda (TİHEK) uzman yardımcısı olarak görev yapan görme engelli Ayşe Begüm Başbozkurt Gür, sosyal medya paylaşımlarıyla bir yandan engelli bireylerin yaşadığı zorluklara dikkati çekiyor bir yandan hak temelli mücadeleye katkı sunup, ilham verici yaşam öyküleriyle geniş kitlelere ulaşıyor. Başbozkurt Gür, AA muhabirine, açıklamalarda bulundu.