Güney Kore'de Döner Öğrendiler, Eskişehir'de Dükkan Açtılar
Melih Kurt ve Zeynep Avcı çifti, 3 yıl boyunca çalıştıkları Güney Kore'de öğrendikleri döner kesim ve hazırlama tekniklerini memleketleri Eskişehir'de kendi dükkanlarında uyguluyor. Müşteri sayıları giderek artıyor.
Kore'de edindikleri bilgiyle Eskişehir'de esnaf oldular
Eskişehir'de lisede tanışan çift, üç yıl önce Güney Kore'ye giderek bir dönerci dükkanında çalıştı. Burada dönerin püf noktalarını öğrenen nişanlı çift, aile hasreti ve memleket özlemi nedeniyle Türkiye'ye döndü ve öğrendiklerini Eskişehir'de hayata geçirdi.
Melih Kurt şöyle konuştu: "Biz bu döner işini hiç bilmiyorduk. Nişanlımla birlikte yurt dışına gittik. Başlangıçta dil okulu gibi bir şeylerle kendimizi geliştirmeyi düşündük. Ancak orada, Güney Kore’de, döneri öğrendik. Döner hakkında hiçbir bilgim yokken, tamamen Güney Kore’de öğrendim. Seul’de çalışan birçok Türk dönerci var; vatandaşlarımız orada hizmet veriyor ve Türk dönerini tanıtıyor. Eskiden Almanya ile bir rekabet vardı ancak şu anda bizim dönerimiz orada öne çıkıyor; hiçbir Alman rakip yok. Kore’de imkanlar kısıtlı. Helal et olması için etler Avustralya’dan geliyor ve but gibi içindeki bazı ürünleri bulmakta zorlanıyorlar. O yüzden buradaki lezzet tabii ki vazgeçilmez; Türkiye’deki döner her türlü daha iyi. 3 yıl çalıştık ve gezdik. Yurt dışı hevesiyle gittik, güzeldi ama insan en çok ailesini özlüyor. Baş sebeplerden biri bu. Bir de vatanımız tabii ki farklı. Burada da yapabileceğimizi düşündük ve geldik, döner dükkanını burada açtık. Herkes deneyip görebilir. Yaşam olarak birçok farklılık var. Bana çok güzel gelen farklılıklar da oldu ama para kazanmak olarak o kadar muhteşem farklar bence yok. Hem burada hem de Türkiye’de insanlar çalışınca para kazanabilir; yeter ki çalışmak istesinler. Bence bizim insanlarımızın çalışması gerek. Dönerimizi deneyen bir daha denemek istiyor. Çünkü biz Hatay usulü döner yapmıyoruz. Biz, biraz daha özümüze dönmek için anam babam usulü döner yapmayı tercih ettik. Kore’de de böyle yapıyorduk, Kore’de de Hatay usulü döner hiç yoktu; orada da anam babam usulü satılıyordu. Koreliler de bu tarzı, yani bizim gibi olanı seviyorlar aslında"
Günlük mesai ve işletme zorlukları
Çift, Eskişehir'in öğrenci şehri olması nedeniyle paket servisin yoğun olduğunu, dükkan işletmenin beklediklerinden daha yorucu olduğunu ve personel bulmakta güçlük çektiklerini aktarıyor.
Zeynep Avcı ise şu ifadeleri kullandı: "Şu anda tepkiler güzel. Gelen bir daha geliyor. Biz yurt dışına çalışmak ve dil öğrenmek için gitmiştik, orada bir dönercide çalışma fırsatı bulduk, döneri orada öğrendik çok ilginç. Eskişehir öğrenci şehri olduğu için daha çok evlere paket servis veriyoruz. Paket servis şu an için güzel. Dükkan işletmek tahmin ettiğimden çok daha yorucu. Günde 15-16 saat çalışmak zorunda kalıyoruz. Bir de personel bulmak gerçekten beklediğimden çok daha zormuş. Ama yine de keyifli. Kendi işinin sahibi olmak ve bu yaşta böyle bir sorumluluğu almak. Yorucu olsa da bu sorumluluğun altına girmek benim için güzel bir şans. Aslında yurt dışı yaşantısının hem güzel tarafları hem de kötü tarafları çok fazla. Evet, yaşam güzel, sosyallik güzel, kimse kimseye karışmıyor ama baktığınız zaman aynı dili konuştuğunuz insan sayısı da çok büyük bir oranda azalıyor. Devlet işlerinizi görmek istediğinizde her şeyi çok zor halledebiliyorsunuz. Ama dediğim gibi, her şeyin artıları ve eksileri var"
Koreli müşteriler de dükkanı sık sık ziyaret ediyor. Çift, yurtdışı deneyiminin anlatıldığı kadar parlak olmadığını, anavatanlarına döndükleri için mutlu olduklarını vurguluyor.
MELİH KURT VE ZEYNEP AVCI