Hakan Fidan: "İsrail, Filistin Halkını Silmeyi Hedefliyor"
İİT Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi açılış konuşması
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısının açılışında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Fidan, konuşmasında açıkça şunları söyledi: "İsrail hükümeti, barış değil Filistin halkının tamamen silinmesini hedefliyor. Buna izin veremeyiz, onların durdurulması gerekiyor."
Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistinli direnişi
Fidan, Kudüs'ün tarihi kimliğinin ve statüsünün doğrudan saldırı altında olduğunu vurguladı ve Filistin halkının direnişini selamladığını belirtti: "Ben, burada Filistin halkının direncini selamlamak istiyorum. Biz, onların özgürlük, barış, istikrar ve devletle ilgili olarak adil davalarını destekliyoruz."
Fidan, Kudüs'ün alevlenmesine neden olan provokasyonlara dikkat çekerek Mescid-i Aksa'nın kutsal statüsünün tehlikede olduğunu ifade etti ve bu durumun acilen durdurulması gerektiğini kaydetti.
Acil hedefler: Savaşın durdurulması, ümmetin birlikteliği, uluslararası seferberlik
Toplantının üç önceliğine işaret eden Fidan, bunların savaşı durdurmak, ümmetin tek bir cevap vermesi ve güçlendirilmesi ile aynı zamanda uluslararası toplumun seferber edilmesi olduğunu söyledi.
Fidan, insani krize dair uyarıda bulunarak: "İsrail'in soykırımı devam ediyor. Gazze halkı, açlıkla mücadele ediyor, yarım milyondan fazla kişi açlıkla karşı karşıya. Birleşmiş Milletler (BM), şu anda Gazze'de kıtlık ilan etmiş durumda." dedi.
Bu kıtlığın doğal afet sonucu değil, İsrail'in kasti şekilde yardımları engellemesinden kaynaklandığını vurgulayan Fidan, "İsrail, insanlığa karşı işlediği savaş suçlarına bir suç daha ekledi" ifadesini kullandı.
Ateşkes, insani yardım ve yeniden inşa çağrısı
Fidan, acil önceliğin kalıcı ateşkes ve Gazze'ye büyük çaplı insani yardım sağlanması olduğunu belirtti. "Hamas, bu ateşkes ve planı kabul etmiş durumda. Bunu, Mısır ve Katarlı kardeşlerimiz ortaya çıkardılar, onların desteğiyle hazırlandı" dedi ve Katar, Mısır ile ABD'nin barış çabalarının destekleneceğini ekledi.
Fidan ayrıca Gazze'nin Filistin halkına ait olduğunu vurgulayarak, Filistinlilerin Gazze'de kalmasının garanti altına alınması ve Gazze'nin birlikte yeniden inşa edilmesi gerektiğini söyledi.
Uluslararası destek, tanıma süreci ve BM hamlesi
New York'taki temmuz konferansına atıf yapan Fidan, bu toplantının iki devletli çözüm için küresel desteği güçlendirdiğini ve bazı ülkelerin Filistin Devletini tanıyacaklarını belirterek bunun "geç ancak değerli adımlar" olduğunu söyledi. İİT, Arap Birliği ve Gazze Temas Grubu'nun çabalarını önemli olarak nitelendirdi.
Filistin Devleti kurumlarının güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Fidan, finansal, teknik ve kurumsal desteğin önemine dikkat çekti. Ayrıca "Filistin'in BM'ye tam üye olmasıyla ilgili bir inisiyatif başlatmalıyız ve İsrail'in Genel Kuruldaki faaliyetlerinin askıya alınmasını sağlamalıyız." çağrısında bulundu.
Bölgesel riskler ve Türkiye'nin rolü
Fidan, İsrail saldırılarının sadece Filistin ile sınırlı kalmayacağını, bölgesel istikrarsızlığa yol açabileceğini ifade ederek, "Sıklıkla yasa dışı bir biçimde (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu rejiminin Suriye'ye, Lübnan'a ve İran'a gerçekleştirdiği saldırıların, çok daha geniş ve çok daha sinsi bir gündemi, bütün bölgemizin istikrarsızlıkla karşı karşıya kalmasını beraberinde getireceğini düşünüyoruz" dedi.
Türkiye'nin, Gazze'nin yeniden inşası ve Arap-İslam planının uygulanması da dahil olmak üzere tüm cephelerde elinden gelenin fazlasını yapmaya hazır olduğunu belirten Fidan, uluslararası toplumun seferber edilmesinin vazgeçilmez olduğunu yineledi.
Konuşmasını, "Bu anlamda kararlı olmalıyız. Filistin halkı, inşallah özgürlük, barış ve adalete en kısa zamanda kavuşacaktır." sözleriyle tamamladı.