DOLAR
42,55 0%
EURO
49,59 0%
ALTIN
5.760,3 0%
BITCOIN
3.898.563,49 0%

Hidrojen Teknolojileri Türkiye'nin 2053 Karbon Nötr Hedefinde Öne Çıkıyor

Hidrojen teknolojileri, Türkiye'nin 2053 karbon nötr hedefinde sanayi ve ulaşımda kilit rol oynuyor; uzmanlar yatırımların ve elektrolizör geliştirmelerinin hızlanması gerektiğini vurguluyor.

Yayın Tarihi: 08.12.2025 09:46
Güncelleme Tarihi: 08.12.2025 09:46

Hidrojen Teknolojileri Türkiye'nin 2053 Karbon Nötr Hedefinde Öne Çıkıyor

Hidrojen teknolojileri Türkiye'nin 2053 hedefinde ön plana çıktı

Türkiye’de enerji dönüşümünün en kritik başlıklarından biri olan hidrojen teknolojileri, sanayiden ulaşıma kadar pek çok alanda karbon salınımını azaltacak çözüm olarak önem kazanıyor. Yeşil hidrojen üretimiyle birlikte üretim, depolama ve taşıma teknolojilerinde kaydedilen ilerlemeler, hidrojeni "geleceğin yakıtı" olarak konumlandırıyor.

Uzmanlar, ulaşımda hidrojenle çalışan araç projelerinin test aşamasına geldiğini, ağır sanayide ise karbon ayak izini düşürmeye yönelik pilot uygulamaların devreye alındığını belirtiyor. Japonya gibi ülkelerin öne çıktığı küresel rekabette Türkiye’nin coğrafi konumu ve yenilenebilir enerji potansiyeli sayesinde bölgesel bir merkez olma şansı olduğunu vurgulanıyor. Bu çalışmalar; kamu kurumları, üniversiteler ve özel sektör iş birliğiyle enerji arz güvenliğini artırmayı ve dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlıyor.

"En büyük strateji hidrojen teknolojilerinin gerçekleştirilmesiyle ilgili"

Doç. Dr. Tuğçe Demirdelen, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörü olarak İhlas Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Dünyada gerek otomotiv sektörü, gerek enerji sektörü hidrojeni kullanma amacında. 2053 karbon nötr hedefimiz doğrultusunda hidrojeni ana kaynak olarak gözlemlemekteyiz. Özellikle Japonya’da otomotiv sektöründe araçların elektrikten daha çok hidrojene döneceği, hidrojenin de yeşil hidrojen ile adlandırdığımız su ve benzeri kaynaklardan elde edilen hidrojen olarak gözlemlenmekte. Dünya hidrojene giderken en büyük strateji hidrojen teknolojilerinin gerçekleştirilmesiyle ilgili. En büyük kaynaklarımız elektrolizörler, depolamalar ve yakma teknolojileri olarak ortaya çıkmaktadır".

"Karbon yoğunluklu sektörlerde de kullanılabilecek"

Doç. Dr. Demirdelen, Türkiye’nin yenilenebilir enerji açısından yüksek kapasiteye sahip olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Biz ülke olarak yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanma açısından yüksek kapasiteye sahip bir ülkeyiz. Güneş, rüzgar ve benzeri kaynakları hidrojene ayrıştırmada kullanacağımızı görüyoruz. Su kaynakları açısından şu anda fakirleşmeye doğru gitsek de normalde kaliteli su kaynaklarına sahip olduğumuz için hidrojenin su ile elektrolizörlerden çıkacak hidrojen de bir diğer özelliğimiz olacak. Aynı zamanda ülkemizde elektrolizörler ile ilgili çalışmalar yapılmakta. Eğer elektrolizörler ile alakalı çalışmayı iyi aşamada gerçekleştirirsek demir-çelik gibi karbon yoğunluklu sektörlerde bunu kullanabileceğimizi düşünüyorum."

"Hidrojenin kullanılması karbon açısından daha verimli"

2053 hedefi bağlamında hidrojene verilen önemi yineleyen Demirdelen, maliyet ve teknoloji geliştirme gerekliliğine dikkat çekti: "Türkiye, 2053 karbon nötr hedefine giderken hidrojeni kilit noktalarından birine koydu. Hidrojen teknolojisi maliyet de gerektiriyor. Bunu yaparken ilk başta elektrolizör teknolojisiyle başlandı. Daha sonra teknolojiyi geliştirerek çimento, demir-çelik ve tekstilin belirli sektörlerinde deneme aşamalarında. Bunları doğal gaza belki eşdeğer, alternatif kaynak olarak görmek istiyorlar. Karbon nötr yolunda doğal gaz da yüksek karbon emisyonu yayan bir kaynak. Hidrojenin kullanılması karbon açısından daha verimli. Elektrikli araçlara geçtik, kendi yerli milli araçlarımızı yapıyoruz. Elektriğin de şebekesel bir sınırı var. Batarya ömrü, geri dönüşümü ile alakalı sorunlar olabilir. Burada da hidrojen yakıtlı taşımacılık sisteminin devreye gireceğini düşünmekteyiz. Hidrojen teknolojisini biraz daha ön plana çıkartmalıyız. Hidrojen teknolojileri şu anda birçok ülkede ciddi bir çalışma halinde. Japonya şu anda çok ön planda. Almanya’da çalışmalar sürüyor. Ülkemizin de geç kalmaması ve rekabetçi yol alması açısından hızlıca yol alması gerekiyor".

ADANA ALPARSLAN TÜRKEŞ BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ (ATÜ) SÜRDÜRÜLEBİLİR KAMPÜS KOORDİNATÖRÜ...

ADANA ALPARSLAN TÜRKEŞ BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ (ATÜ) SÜRDÜRÜLEBİLİR KAMPÜS KOORDİNATÖRÜ DOÇ. DR. TUĞÇE DEMİRDELEN