Irak'ta Seçim Rekabeti Sokaklara Taştı
HAYDAR KARAALP - Irak'ta 11 Kasım'da yapılacak parlamento seçimleri yaklaşırken siyasi rekabet sokaklara ve kamusal alana taşındı. Yüksek Seçim Komiserliği verilerine göre bu seçimlerde 2 bin 248'i kadın ve 5 bin 520'si erkek, toplam 7 bin 768 aday yarışıyor. Oy kullanma hakkına sahip seçmen sayısı ise 21 milyon olarak kaydedildi.
Aday sayıları ve kampanya süreci
Seçim Komiserliğinin takvimine göre kampanyalar resmen 3 Ekimde başladı; ancak aday afişleri ve posterleri çok daha önce sokaklara asılmaya başlandı. Adaylar, yasaklara takılmamak için bazen afişlerinde aday ve liste numaralarını yazmadan tanıtım yapmayı tercih etti.
Adayların büyük bölümü sokaklara ve binalara poster asmanın yanı sıra geniş toplantılar düzenliyor; bu toplantılar sıklıkla zengin yemek davetleriyle sonlanıyor. Bazı adaylar ise seçmenin desteğini kazanmak için yerel hizmet projelerine, sokak asfaltlamaya veya elektrik trafolarının yenilenmesine girişti.
Parayla seçmen kartı iddiaları ve bütçe eşitsizliği
Seçmen kartlarının parayla satın alındığı yönünde iddialar gündemde. Şii Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri, seçmen kartı başına 300 bin Irak dinarı (yaklaşık 200 dolar) ödendiğini belirtirken, bazı iddialarda bu miktarın 800 bin dinara kadar çıktığı söylendi. Geleneksel partilerin yüksek bütçeli kampanyalar ayırması, ekonomik olarak dezavantajlı adaylar açısından adil rekabeti zedelediği eleştirilerine yol açıyor.
İhlal iddiaları ve 1 milyon poster
Kampanya öncesi ve sürecinde çeşitli seçim ihlalleri rapor edildi: kampanya süreci başlamadan reklam afişlerinin asılması, adayların mesai saatlerinde devlet dairelerini ziyaret etmesi, kamu mallarının kullanımı, sosyal medyada sahte hesaplarla propaganda, nüfuz kötüye kullanımı ve nefret söylemi bunlar arasında yer alıyor.
Irak İnsan Hakları Stratejik Merkezi, kampanyaların ilk iki gününde ülke genelinde 1 milyondan fazla aday posteri asıldığını açıkladı. Merkez Başkan Yardımcısı Hazım Redini, özellikle Bağdat’ın Resafa yakasında poster yoğunluğunun fazla olduğunu ve çoğunun refüjlere ve kamu binalarına asıldığını vurguladı. Redini, Seçim Komiserliğinin bu ihlaller karşısında caydırıcı adımlar atması gerektiğini söyledi ve poster sayısının kampanyaların sona ereceği 8 Kasıma kadar artmasının beklendiğini belirtti.
Boykotlar ve siyasi dengeler
Seçim hazırlıkları sürerken bazı gruplar seçimleri boykot ediyor. Önemli figürlerden Şii lider Mukteda es-Sadr, taraftarlarına defalarca seçimlere katılmamalarını çağırdı. Yaklaşık 1 milyonu aştığı düşünülen Sadr yanlısı seçmenlerin boykotunun katılım oranını düşürebileceği ve Şii partiler açısından seçim meşruiyetini etkileyebileceği değerlendirmesi yapılıyor. Sadr'ın yarışa girmemesi, İran'a yakın Şii çatı kuruluşu Koordinasyon Çerçevesi ve bağlı partilere avantaj sağlayabilir.
Uzman değerlendirmesi
Bağdat Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Irak Stratejik Düşünce Merkezi Başkanı İhsan Şammari, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede kampanyaların devam ettiğini ancak sorunların belirgin olduğunu söyledi. Şammari, siyasi partilerin çoğunun seçim programı bulunmadığını belirtti ve blokların daha çok iktidarı ele geçirmeyi hedeflediğini vurguladı.
Şammari ayrıca, birçok partinin propaganda sürecinde kamu imkanlarını kullandığını, bunun seçimlerin şeffaflığını tartışmaya açacağını ve "Seçimlerdeki adaletsiz propaganda ortamı seçmenlerin yüzde 80'nin sandık başına gitmemesine ve seçimleri boykot etmesine neden olabilecek" değerlendirmesini yaptı. Mevcut seçim kanununun geleneksel partilere avantaj sağladığını ve yeni siyasi partilerin aleyhine işlediğini de sözlerine ekledi.
Seçmen görüşleri
Iraklı seçmen Etir Saadi, seçimleri boykot edeceğini söyleyerek "Seçebileceğimiz iyi birileri yok. Seçimlere inanmıyoruz, ülke olarak ileriye değil, geriye gidiyoruz. Saddam döneminde en azından bir devlet başkanı vardı, şuan 100 Saddam var." ifadelerini kullandı. Saadi, aday posterlerinin yoğunluğunu eleştirerek adayların posterlere harcadıkları paranın yoksullara dağıtılmasının daha doğru olacağını belirtti ve "Adayların çoğunun seçim programı da bulunmuyor" dedi.
Diğer bir seçmen İsmail Rubayi ise oy kullanmayı demokratik hak olarak savundu: "Oyumu hak edecek birisine vererek vicdanımı rahatlatırım. Değişim için çabalarız ve değişimin gerçekleştirilmesini temenni ediyoruz. Halk, kimin hizmet edeceğini bilerek oyunu kullanacak kadar akıllı."
Seçim süreci, aday yoğunluğu, ihlal iddiaları ve boykot çağrıları ile devam ederken, gözler Seçim Komiserliği kararlarına ve kampanyaların sonuna kadar artması beklenen gerilime çevrildi.