İsrail'in Gazze'deki Saldırıları: Acı Hikayeler ve İnsan Hakları İhlalleri
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılar, geride pek çok acı hikaye ve kayıplar bıraktı. Binlerce Filistinli çocuk ve kadın hala enkaz altında beklerken, dünya bu trajedilere gözlerini kapatmaya çalışıyor. 19 Ocak Pazar günü yürürlüğe giren ateşkese rağmen, İsrail’in ağır iş makinelerinin bölgeye girişi engelleniyor ve Filistinliler enkaz altındaki cenazeleri bulmakta zorlanıyor.
Hamas’ın Cenaze Töreni Tepkileri Tetikledi
Hamas, Gazze Şeridi'nde ölen 4 İsrailli askerin cenazesini, ateşkes ve esir takası anlaşması çerçevesinde Uluslararası Kızılhaç’a teslim etti. Bu cenazelerin teslim edilmesi, dünya genelinde tepkilere neden oldu. Hamas, açıklamasında "Ordu ve hükümetiniz, çocuklarınızın yaşamasına izin vermedi. 17 bin 881 Filistinli çocuğu da katlettiler" İnsan hakları kuruluşları, İsrail'in saldırıları öncesinde evlerde kimlerin olduğunu tespit edebilen teknolojilere sahip olduğuna dikkat çekti. Ancak tüm bunlara rağmen, Gazze'deki çocukların acılarına ve kaybına karşı sessizlik sürüyor. İsrail ordusu, 10 Kasım 2023'te Nasır Çocuk Hastanesini kuşatarak sağlık personelini zorla tahliye etti. 5 prematüre bebek hastanede yalnız başına ölüme terk edildi. Askerlerin hastaneden ayrılması sonrası bebeklerin hastane yataklarındaki ölümleri doğrulandı. 21 Ekim 2023'te, bir Filistinli anne, hastanede 7 yaşındaki oğlu Yusuf'u bulmak için çabaladı ancak saatler sonra oğlu morgda bulundu; o da hayatını kaybeden çocuklardan biriydi. Kasım 2023’te yapılan bir hava saldırısında, 3 yaşındaki Rim ve kardeşi Tarık hayattan koparıldı. Ailelerinin en sevdikleri olduğu söylenen torunun cansız bedeni, büyük bir acıyla karşılandı. Aralık 2023'te, bir kız çocuğu, kendisine müdahale eden doktora "Amca, bu bir rüya mı yoksa gerçek mi?" diye sordu. Küçük çocuğun bu sorusu, tüm dünyayı derinden etkiledi. Ekim 2024'te sağlık ekipleri, bir kız çocuğunun "O benim annem, onu saçlarından tanıyorum." diye feryat ettiğini duyurdu; bu, tüm sosyal medya platformlarında yankı buldu. Şubat 2024'te, 6 yaşındaki Hind Receb, akrabalarıyla birlikte oldukları araçta mahsur kaldı ve yardıma ihtiyacı olduğunu bildirmeye çalıştı. Ancak ne yazık ki, kurtarılamadı. 10 Ağustos 2024'te, Muhammed Ebu Kumsan, 3 günlük bebeklerini kaybetti. Babası "Yalnızca 3 gün önce doğmuşlardı, onların suçu neydi?" diyerek yürek dağladı. Bu trajik hikayeler, Gazze'deki insanlık dramının sadece bir kısmını temsil ediyor. İsrail'in saldırıları ve sonuçları, tüm dünyaya derin yaralar açıyor.
İnsan Hakları Kuruluşlarının Raporları
Trajik Çocuk ve Kadın Hikayeleri
1. Prematüre Bebeklerin Dramı
2. Felaket Annesi
3. Çocuk ve Yaşlı Ayrımı Olmadı
4. Rüya mı, Gerçek mi?
5. Dehşet Annesi
6. Ölmeyi Dileyen 6 Yaşındaki Hind Receb
7. Üç Günlük Bebekler İnsanın Vicdanını Sarsıyor
